Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Puşkin'in tarihsel romanı Yüzbaşının Kızı ve roman fragmanı Büyük Petro'nun Arabı Walter Scott 'un kurgu ilkelerini derinlemesine incelediğini gösterir. Puşkin burada Scott'un sıradan bir öğrencisi değildir. Çünkü Scott'u incelemesi, kurgulama ilkelerini benimsemesi öncelikle sadece biçim meselesi değildir. Tam tersine: Walıer Scott'un büyük etkisi özellikle, Puşkin'in somut halkçılığa yönelik, eskiden beri süren gayretinin onun yardımıyla kuvvedenmiş olmasından ibarettir. Eğer Puşkin tarihsel romanlannı Walter Scott gibi -başkarakter olarak bir "vasat kahramanla" ve hikayenin yan karakteri olacak tarihsel bakımdan önemli bir kişilikle - inşa etseydi, bu benzer kurgulama yöntemi hayata bakış akrabalığından kaynaklanırdı.
Sayfa 86
Birey olmanın taşınmaz ağırlığı!
Modern laik toplumlarda oldukça etkili olan bir kanadın ba­kış açısına göre, "herkes gibi olmak" tan daha zavallı bir kader düşünülemez. Çünkü "diğer herkes" başlığının altında, vasat insanlar, toplumun genel çizgisinin dışına çıkamayanlar, halk kitlesi ve sıkıcı insanlar vardır. Oysa kafası çalışan bir bireyin temel amacı, kendisini kalabalıktan sıyırabilmek ve yetenek­leri izin verdiği ölçüde toplumun dışında bir yerlerde "sivri­lebilmek" tir. Oysa Hıristiyan düşüncesine göre herkes gibi olmak kesinlik­le felaket demek değildir. Çünkü İsa'ya göre bütün insanlar, ister kıt zekalı, ister yeteneksiz, ister cahil olsun, Tanrı'nın ya­rattığı varlıklardır ve O'nun sevgisine layıktırlar.
Sayfa 285Kitabı okudu
Reklam
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
_Medeni dünyamız, şövalyelerle, askerlerle, avukatlarla, rahiplerle, filozoflarla ve daha bilmediğim başkalarıyla karşılaştığınız büyük bir maskeli balodan başka nedir ki? Fakat göründükleri kişiler değillerdir bunlar; sadece birer maske ve kural olarak da onun arkasında daima servet avcılarıyla karşılaşırsınız. Örneğin birisi hukuk maskesini
_Sıradan sözcüğü neden bir küçümseme ya da bir hakaret ifadesidir? Neden sıradan olmayan sözcüğü, olağanüstü seçkin gibi takdir ifadelerini içinde barındırır? Neden sıradan olan her şey alçak ve bayağıdır? Sıradanlık, türün doğuştan sahip olduğu şey demektir. Onların kendilerine özgü alametifarikaları yoktur: Onlar tıpkı seri imalat mamulleri
Vasat kokusu
Beni onda rahatsız eden bir başka şey, sadece duyduğu ve okuduğu konulardan bahsetmesi; hem de başkalarının ona sunduğu bakış açısıyla.
Reklam
“Bilginler ve sanatçılarla ilişkide kolaylıkla ters yönde bir yanılgıya düşülebilir: dikkate değer bir bilginin ardında vasat bir insan bulunabilir, ve hatta vasat bir sanatçının ardında çoğu kez - çok dikkate değer bir insan.”
Sayfa 88 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
•Seijun Suzuki (Seitaro Suzuki) Sinemadaki sınırları kaldırarak metafizik boyuta geçirirken, filmlerinde kendi görsel stilini izleyiciye mizahi, nihilist bir dil ve mantıkdışı duyarlılığa sahip sarsıcı bir anlatım ile sunmuştur. Sahne tasarımı ve mizansen olarak B-Film tarzının aşın stilistik bir yorumunu ortaya koyan yönetmen, hikaye anlatıcılığı konusundaysa ağırlıklı olarak doğaçlama bir yaklaşım sergilerken filmleri birçok sinema izleyicisi için fazlasıyla zorlayıcıdır ve hatta birçok filmi vasat damgası dahi yemiştir. Özellikle Tarantino ve Jarmusch gibi auteur yönetmenleri oldukça derinden etkilemiş olan Suzuki için hikaye anlatıcılığından ziyade önemli olan filmin genel olarak uyandırdığı hissiyattır. Bu açıdan filmleri sinematografik açıdan çağının çok ötesinden yaratıcı bakış açılan ortaya koyar.
başarıya farklı bir bakış açısı
Yaşam saçma ise eğer bu yaşamda parlak bir başarı göstermenin başarısızlıktan daha değerli olmadığını belli ki kimse düşünmemiş. Başarılı olmak daha rahat yalnızca. Üstelik bence insan gerçekten farkındalığa sahipse başarı acı verir vasat zekalar ise her zaman bir şeyler umar.
Gereksiz Lüksü Kısıtlamak
Birinci sınıf bir sanatçının çalışması bir eğitim kaynağıdır. Bizden daha zeki, daha azimli ve heves dolu olduğundan, çevremizi kuşatan ancak bizim farkedemediğimiz tüm güzellikleri önümüze serer. Bu nedenle eseri, onu seyreden samimi ve dürüst insanlar için eğiticidir. Dünyaya bakış açılarını genişletir ve duyayrılıklarını arttırır. Ne yazık ki aynı eser, zengin vasat insanların salonlarında sadece bir böbürlenme ve lüks objesi olarak kalır.
Sayfa 76 - Gönül
Reklam
" Dünya'da başarılan büyük işler büyük düşünürlerin ve tefekkür edenlerin eseridir. Ortalığı birbirine katanlar, politikacılar, kahramanlar, tarihi saçmalıklarıyla dolduran heyecanlı tipler insanlık adına sadece basit, vasat bir basamak oluştururlar. Günümüzdeki tarih çalışmalarının okumuşların merakını tatmin etmek için biriktirilen hatıra yığınından ibaret olduğunu söyleyebiliriz. Oysaki hakiki düşünürler tarafından yazılan bir tarih olsa ' velvelecilerin ' medeniyetin gidişatında ne denli etkisiz olduklarını tahayyül bile edemezsiniz. Tarihin gerçek kahramanları aslında felsefede, sanatta, edebiyatta, endüstride bir numara olan bilim adamlarıdır. Para kazanmayı becerememesi sebebiyle kapıcısının bile gözlerinden yaş gelircesine güldüğü zavallı bir bilim adamı olan Andre Marie Ampere'in toplumsal gelişmeleri ve hatta günümüz modern savaşlarını Bismarck ve Moltke'nin toplamından daha fazla etkilemiş olduğunu düşünmemek işten bile değil. Bir Georges Ville'in (Fransız kimyager - Ç.N.) tarım için yaptığını, elli tarım bakanını üst üste koysanız yapmamıştır. İşte genç ' çok gürültü çıkaranların ' toplum nezdinde makbul kişi olarak kabul edilmesinden ne yapsın da etkilenmesin ? Toplumun bu bakış açısını gencin düşüncesinden çıkartıp hayatın ondan beklediğinin velvelecilik olmadığını anlatmalıyız. Pek çok sorunumuz bu ' dürtülere göre hemen tepki vermek ' ve toplumun beklentisine uymaya çalışmaktan kaynaklanır. "
Sayfa 109 - Ediz YayıneviKitabı okudu
Yaratıcı bireyi tanımlayan kişilik özellikleri deneyime ve maceraya açık olma, asilik, bireysellik, duyarlılık, oyunculuk, ısrarcılık, merak ve sadeliktir. Yaratıcı kişiler dünyaya, önyargılarla şekillenmemiştir ve özgün bir şekilde yaklaşma eğilimindedir. Daha yaratıcı olanlar için apaçık ortada olan ve yaşama rahat bir yapı kazanarak düzen ve
nerede vasat yolu...
Her iki bakış da aynı körlüğe sahip. İki bakış da aynı cehaletin eseri. Söven de, öven de neden bahsettiğini bilmiyor. Söven başka birine benzemeye çalışıyor, öven ise kendisinin kim olduğunu bilmiyor. Her iki modelin de tarihten ibret alıp, bir anlamı çıkarıp bugüne aktarması mümkün değil. Biz aslında 100 senedir bu ikilemi yaşıyoruz.
Sayfa 12 - MostarKitabı okudu
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.