Taşradan ayrılıp Viyana’ya tıp fakültesi için taşınan, henüz 18 yaşındaki olan ciddi öz güven problemi yaşayan Bertold Berger'in, Viyanada başından geçeleri anlatmaktadır.
Yaşlı bir kadının kiraladığı bir dairede oda tutan Berger, burada hukuk okuyan Schramek ile tanışmaktadır. Gittikçe Schramek'le aralarında bir bağ oluştuğunu hisseden Berger aynı zamanda Schramek'in kız arkadaşı olan Karla ile yakınlaşmaktadır.
Kızıl hastalığına kapılan, Bergerin kız kardeşini anımsatan, 13 yaşındaki ev sahibinin kızına bakmayı kendine görev bilen Berger, aynı zamanda Doktorun “Bir çocuk hastalığı olan kızıl, büyükler için ölümcül olarak sonuçlanmaktadır” dediğini duymuştur.
Viyana'ya gelirken günlük tutmayı planlayan Berger, defterin boş olduğunu farkeder ve ilk cümlesi olan “Incipipvitanuova” (Yeni bir hayat başlangıcı) yazarken, elinden bir türlü geçmeyen kızıllık dikkatini çeker. Ev sahibesinin hasta kızından kendisine kızıl hastalığının bulaştığını farkeder.
Hastalıktan dolayı yataklara düşen Berger, ateşler içerisinde yanıyordu. Başucunda kız kardeşi, Karla ve Schramek çaresizce iyileşmesini beklemektedir. Bu süre zarfında ise dışarıda, soluksuz akıp giden yaşamın sesi geliyordu.