STEFAN ZWEIG OKUMAK
Bir Yazarın Köklerini Bilmek ve Stefan Zweig’ı Anlamak:
Bir yazarın eserlerini okumaya başlanmadan önce o yazar hakkında bir ön-hazırlık ve adaptasyon süreci geçirilmiş olması gerekir. Bir yazarın kült eserini direkt elimize alarak başlamanın kitabın etkisini azalttığı kanaatindeyim. Nasıl ki Dostoyevski’nin hayatını, yaşadığı dönemdeki siyasal
Tekrar et beni
Ülkemi tekrar et
Beni sür rüyalara
Beni omuzlarından bir yığılma ile terket
Saçlarımı uzadıkça küçük yüzüme yakıştırda
küçük olan her şeyimi
Ezber bozan kır şaçlara , yollara, bir dağın kahvesine devşir
Behram yokuşunda
“ hayat yürüyen bir gölgeden,
zavallı bir oyuncudan başka nedir ki..."
##$##yazarSeolar:i568.$$#$$
sözleriyle başlayalım, incelememize buyurun ohalde..
Kitap bize neler anlatmış birlikte bakalım ohalde,
Stefan Zweig Leporella ve Zıt İkizler’de kadını anlatıyor. Güzelliği, çirkinliği, iyiliği ve kötülüğü kadının varlığında somutlaştırıyor. Hayatının çoğunu kırsalda geçirmiş, herhangi bir duyguyu gerçek anlamda tanımayan içe dönük bir kadın, Viyana’da bir baronun evinde çalışmaya başladıktan sonra gerçek anlamda da yaşamaya başlıyor; bir duygu kıvılcımı ya da anlık bir farkına varış bir kadının hayatını iyi ve kötü anlamda değiştirebiliyor...
Ancak şans gayret ister ve kader de el kurnazlığı ile en zorlu durumlarda bile çoğunlukla tuhaf yollar açar kendine..
Stefan Zweig
(Eserden S:18)
Birbirine ayna olacak kadar benzeyen iki kadının, hayatı birbirinden oldukça farklı yaşayışları; iyiyle kötünün amansız savaşı; kötünün galibiyeti; ancak, zamanın iyiden yana olan akışı, zıt ikizlerin ruhsal çözümlemeleriyle okuru masalsı bir dünyaya çağırıyor...
Hissettiğim çılgınlık, ihanetin hayal kırıklığı, güçsüzlüğün anlamsız öfkesiydi...
( S:9)Zweing 'in dili güçlü gözlemiyle keyifle okunan bir kitap oldu..
Sizde Buyurun efendim
