Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atsız'ın 1952 yılında yaptığı bir iş daha vardı. Eşi Bedriye Atsız'ın da yazarı bulunduğu tarih ders kitaplarının yazımında ona yardım etmek. İnkılâp Kitabevi, yayımlamak istediği lise tarih kitapları için Bedriye Atsız ve Galatasaray Lisesi öğretmenlerinden Hilmi Oran ile anlaşmıştı. "Zaman sınırlıydı ve kitapların 1952-1953 eğitim
Gökbörü’nün İzinde Gökbörü’nün İzinde Gökbörü’nün İzinde Kadim Türklerin Topraklarında Gökbörü’nün İzinde
Sayfa 193Kitabı okudu
Reklam
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
Galileo Galilei
Venedik topraklarında eğitim veren, Pisalı bir matematikçiydi. İsmi Galileo Galilei'ydi. Galileo, fikrini spekülatörlerin teleskopu icat ettiği Flandre'den gelen fakir bir Hollandalıdan çalışmıştı, adam İtalya'ya zengin olma rüyalarıyla gelmişti. Ama Galileo mercek üzerinde ayarlamalar yaptı ve aleti oldukça geliştirdi. Teleskopu
Sayfa 328 - Yakamoz KitapKitabı okudu
Karanlığın içinde yürürsen, karanlık da senin içinde yürür. Ertesi sabah. Erken uyandığı için suçluyordu kendini. Yarım kalan güzel bir rüya ya da kaygılarından sıyrılacağı bir vakti tüketmemişti çünkü. Yastığı başına hırsla bastırıyor, azimle kapatıyordu gözlerini. Çünkü yabancısıydı şehrin, caddelerin, ayaküstü sohbetlerin. Bankamatik kuyrukları
Reklam
Karanlığın içinde yürürsen, karanlık da senin içinde yürür. Ertesi sabah. Erken uyandığı için suçluyordu kendini. Yarım kalan güzel bir rüya ya da kaygılarından sıyrılacağı bir vakti tüketmemişti çünkü. Yastığı başına hırsla bastırıyor, azimle kapatıyordu gözlerini. Çünkü yabancısıydı şehrin, caddelerin, ayaküstü sohbetlerin. Bankamatik kuyrukları
Fıkirlerin yok edilemiyor olması avantaj olduğu kadar dezavantajdır da. Kadınlar cadı olduğuna inanılan yüzyıl geçirildi. Saçsız doğan çocukları toprağa gömen toplumlar vardı. Kedilerin, 13 sayısının uğursuzluk getirdiğine inanan insanlar var. Hala insanlar burçlara fallara hacamata, osteopatiye, akupunktura inanıyor. Sebzelerin benzediği organa iyi geldiğini zanneden bir kalabalık var. Benzer şekilde kan davaları, ırkçı görüşler, zararlı alışkanlıklar tehlikeli yaklaşımlar, sağlıksız alışkanlıklar da nesiller boyu taşınıyor. Mem yoluyla yayılan bu davranışla düzeltmek için yine mem gerekiyor. Bu nedenle okul, kitaplar, bilinçlendirme çalışmaları, diyetler, kampanyalar ile mücadele veriyoruz. Hayata atılmak için onlarca yıl okul okuduğumuz gibi her gün de yeniden çoğu bilgiyi güncelliyoruz. Memlerle hayatta kaldığımız için artık hayatta kalmak için çok fazla bilgi gerekiyor.
Klasik Eser
Pierre Bayard’ın “Okumadığımız Kitaplar Hakkında Nasıl Konuşuruz?” adlı denemesi aym mizah damarından beslenir. Bu eserde bizi okuma konusunda ikiyüzlü olmaya iten nedenleri analiz eder. Bize sorulduğunda sohbetin dışında kalmamak için çocuksu bir korkuyla blöf yapar, neredeyse yalan söylediğimizin farkında olmadan evet deriz, hiç elimize
Sayfa 421Kitabı okudu
Temmuz - Kitaplarımız
Dönem bitmişti, babamın tüm ısrarlarına rağmen Ankara'da kalmıştım. Türkan Teyzeler bütün yazı Antalya'da geçireceklermiş, ev boşmuş, bir gün gidip Suna'yla arda kalacak, resimlere bakacaktık. Işık lstanbul'da avukatlık yapıyormuş. "Aramızda her şey aynen bildiğin gibi devam etti" diye anlattı Suna. Tam okumayı
Sayfa 123 - İletişim
Reklam
GENÇ ŞAİRLERE ÖĞÜTLER
Bu çalışmanın değişik yerlerinde Joachim du Bellay, Nerval, Charles Baudelaire ve Mayakovski gibi dört önemli şair ve kuramcının genç şairlere öğütleri yer aldı. Onları bir araya toplamakta yarar var. Bunlara, Dağlarca'nın öğütlerini ve gerek şair, gerek şiir araştırmacısı olarak elli yıla yakın bir süre şiir üstüne çalıştığım için, kendi
Sayfa 633
Okuma tinsel hayatın eşiğidir, oradaki yolu bize gösterebilir ancak onu teşkil etmez. Yine de ruhsal çöküntünün bazı halleri, deyim yerindeyse bazı patolojik halleri vardır ki okuma, yinelenen teşviklerle, tembel bir zihni durmadan tinsel hayata yeniden sokmakla görevli bir tür şifalı disiplin haline gelebilir. Böyle bir durumda kitaplar, bu vaziyetteki birey için psikoterapistin bazı sinir hastaları için oynadığı role benzerini oynarlar.
Sayfa 40 - Palto yayıneviKitabı okudu
_Sanatın yaratıcı gücü, doğadan, sanatçının eli değmeden, kendiliğinden çıkar ortaya. Her sanatçı, doğanın özünde bulunan sanat nitelikleri karşısında, Aristoteles'in deyimiyle bir "öykünücü"dür. O, ya Apollo'ca bir düş sanatçısı, ya Dionysos'ca bir coşkunluk sanatçısı ya da hem coşkunluk hem de düş sanatçısıdır. _Apollo,
GECEYE ÖVGÜ (Yaşam gecenin konusudur)
Gece, düzen güçleri uykudadır. Bürokrasi, askeriye, okullar, polis, kısacası yaşamımızı düzenleyen tüm güçler uykudadır; sokakta devriye gezen nöbetçi polis dışında. Askerler de hepimizden önce yatağa girerler. Dünyanın bu en baskıcı kurumunun mensupları, en erken yatanlardır aynı zamanda. Aslında, tüm totaliter kurumlarda, daha doğrusu tüm
197 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.