Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Evet, nimette kendinden yukarıya bakıp şekva etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Ve musibette herkesin hakkı, kendinden musibet noktasında daha yukarı olanlara bakmaktır ki şükretsin. Bu sır bazı risalelerde bir temsil ile izah edilmiş. İcmali şudur ki: Bir zat, bir bîçareyi, bir minarenin başına çıkarıyor. Minarenin her basamağında ayrı ayrı
Sizler, kendinizden yukarı mertebelerdeki sıhhatli olanlara bakıp şekva (şikâyet) edemezsiniz. Belki siz, kendinizden sıhhat noktasında aşağıda bulunan biçarelere bakıp şükretmekle mükellefsiniz. Senin elin kırık ise kesilmiş ellere bak! Bir gözün yok ise iki gözü de olmayan âmâlara bak! Allah'a şükret. Evet, nimette kendinden yukarıya bakıp
Sayfa 125 - NesilKitabı okudu
Reklam
İTÜ Yüksek Frekans Kürsüsü Başkanı Mustafa Santur, II. Dünya Savaşı'nın ardından gerçekleştirdiği Avrupa gezisinde televizyonu daha yakından tanıma imkânına sahip olmuştu. Yurda dönüşünde, İTÜ bünyesinde televizyon yayını yapılması yönünde girişimlerde bulundu. Üniversitenin Taşkışla binasının çatı katında bulunan üç odanın en büyüğü çekim
Sayfa 43 - Business DergisiKitabı okudu
Ayasofya!
Ayasofya, her zaman şeriatçıların bir bahanesi ve kavga nedeni oldu. Neydi Ayasofya'nın önemi? Bu kavga daha ne kadar sürecekti? Bu soruların yanıtını biraz daha net alabilmek için tarihe bakmak gerekiyor. Ayasofya, 24 Ekim 1934'te, Atatürk'ün emri ve Bakanlar Kurulu Kararıyla müzeye çevrildi. Aradan geçen 60 yıl boyunca,
Sayfa 94 - Toplumsal Dönüşüm Yayınları /3.Baskı 2010Kitabı okudu
Çift Başlı Kartal
Türkiye Selçukluları dönemine ait çok sayıda mimarî ve sanat eserinde, sikkelerde sanat değeri yüksek çift başlı kartal tasvirlerine tesadüf edilir. Kubâdâbâd Sarayı çinilerinde, Konya İnce Minare Müzesi'ndeki bir kabartmada, Erzurum Çifte Minareli Medrese portalında, Yakutiye Medresesi, Divriği Ulu Camii, Diyarbakır Kalesi surları ve Akşehir Kileci Mescidi'nin ahşap pencere kanadında bulunanlar meşhurdur.
Sayfa 33 - Derin Tarih, Tüm Bildikleriniz Tarih Olacak, Ketebe Kitap ve Dergi Yayıncılığı, Özel Sayı 12, Ağustos 2018Kitabı okuyor
Taassup, ileri görüşe bir tepkidir.
Ankara'nın Sayın Valisi General İrfan Baştuğ şöyle anlattı : Ankara dolaylarından bir kasabaya teftiş için gidişişinde küçük mütevazı bir mescidin yanında üç şerefeli çok yüksek bir minare görmüş. Sormuş; bu küçük mescide bu kadar uzun bir minare niçin? Geçen yıllarda oraya bir ortaokul yapmak için para toplamışlar. Fakat toplayanlardan bir kısım vatandaşlar, Ankara'ya gelip hükûmet mercilerine müracaat ederek bu paranın ortaokula değil bir mederese yapılmasına sarfı için müsaade istemişler ve bu müsaadeyi almışlar. Kasabaya döndüklerinde teşebbüslerini gerçekleştirmeye kalkınca Belediye Başkanı kesin olarak bunu yaptırmıyacağını söyleyip işin önüne geçmiş. Sen misin, engel olan; adamın evine taarruz etmişler. İş, Ankara'ya o türlü aksettirilmiş ki, Belediye Başkanı hükümet merkezine getirilmiş tutuklu olarak mahkemeye sevkedilmiş. Kim bilir, neleri göze alan bir yargıç, Belediye Başkanını beraat ettirmiş. Öbür taraftan medrese istiyenler parayı okula vermemek için mescidin minaresine bir şerefe, para bitmeyince bir şerefe daha ve bir şerefe daha yaptırarak minareyi kule haline getirmişler.
Sayfa 898Kitabı okudu
Reklam
Hacıbey ilinin Odessa oluşu ve Vorontsov'un rolü:
Parlak idari yeteneklerini sergileyen Vorontsov, verimli ama imar edilmemiş bir yerde yeni bir Rus kolonisi kurmayı başar­dı. Odesa'da ticareti geliştirerek limanlar, okullar, hastaneler, bir opera binası ve yollar yaptırdı. Etrafında aristokratlardan olu­şan bir grup toplayarak bu kişileri şehre yönetici atadı. İzlediği politikalar sayesinde
Serinlemiş hava, Kale'nin kuzey tarafındaki yolu tırmanıyorum. Ovanın, kavakların, sonbaharın sarısını ve kahverengisini kuşanmış tarlaların, fabrikaya doğru dümdüz uzanan demiryolunun göründüğü banka oturuyorum. Ramazan topunun uzun gölgesi yaprakları azalmış ve dallarında sayısız karganın yüksek sesle söyleştiği kavakların üstüne düşüyor. Aşağılarda istasyon binası, istasyonu kente bağlayan iki yanı ağaçlı yol, bir iki kubbe ve minare dışında neredeyse tamamı toprak damlı yapı, kendilerini akşamın son ışıklarına sermişler, dinlenmeye çekilmişler
Sayfa 142 - UstaKitabı okudu
Modern zamanlar bizi kuşatmaya devam ettikçe eskiye olan özlem de katbekat artıyor. Eski bir sokak, ahşap bir ev, taş bir çeşme, göğe yükselen bir minare ve daha fazlası bir şehrin eski yüzünü anlatır. Yüksek katlı apartmanların arkası, AVM'lerin gölgesinde kalan sessizliktir şehrin gerçek yüzü.
İmza ve marka
Yahu kardeşim, bu şehrin sembole ne ihtiyacı var? Şehrin kendisi zaten sembol. Yedi tepe üzerindeki yedi cami, göklere uzanan minareleri, kubbeleri ile coğrafyaya, mekâna imzasını çoktan atmış. Siz bu camileri yıkmadıkça bu imzayı silemezsiniz. Şehirler siluetleri ile şahsiyet kazanırlar. Kadim şehirlerin siluetleri dinî olagelmiştir ve birbirlerinden kolayca ayırt edilebilirler. Çünkü kadim medeniyetlere damgasını vuran dindir. Modern şehirlerin siluetleri seküler anlayışa uygun olarak yüksek binalar, gökdelenler, kuleler, heykellerdir. Birbirlerine benzerler. Minare ile gökdelenin sentezini yapmak ise olmayacak duaya amin demektir. İmza tektir, biriciktir, eşsizdir, taklit edilemez, taklidi suçtur. İmza şahsiyettir, eserdir, sahip olanın kimliğini, kişiliğini, yetkinliğini, ruhunu, düşüncesini, inancını, zevkini, insanlığa eklediği varlığı simgeler.
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
Bizleri ve kâinatı büyük bir hikmetle yaratan Cenab-ı Hak, yarattığı hiçbir şeyde eksik, noksan ve adaletsiz bir taraf bi- rakmamıştır. Eşitsiz ve adaletsiz gibi görülen durumların, bil- mediğimiz hikmetleri ve sebepleri vardır veya bazı şeyleri de bizler kendi elimizle bozup adaletsiz hâle getirmişizdir. Şimdi bu sınıfımıza zengin bir adam gelse
117 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.