Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dinle genç dostum, Yüce Rabbim sana bir Adem oğlunun elde edebileceği en değerli şeyleri bahşetmiş: Zekà, belagat, sıhhat, güzellik, öğrenme, varoluşun tadına varma isteği, erkeklerin hayranlıği ve herhalde kadınlanın baygın iç çekişleri. Umarım Yaratan seni bilgelikten, dilini tutma bilgeliğinden yoksun bırakmamıştır; yoksa sahip olduğun tüm diğer vasıflar ne bir işe yarar ne de takdir görür
"Özneler, bireysel özgür bir seçim ile kendilerini yapılandıramazlar; "özgür bir seçim yapma yetisine sahip olduğunu düşünen özne psikotik bir öznedir" (Zi zek, 2002:180). Çünkü, öznel olarak her zaman için bizi öncelleyen iktidar tarafından belirleniriz ve "bizim, insani anılarımız da, hepimizin bireysel mitlerimizi oluşturan unsurları büyük Öteki'nin", ya da bize kendi gerçekliğini dayatan iktidarın "hazinesinden ödünç almamız anlamında, dışarıdan yerleştirilmiştir (Zizek,2002;100). Bu anlamıyla sınırsız bireysel özgürlük bir yanılsamadır, ya da kapitalist ilişkiler içersinde sadece gerçekleşmesi olanaksız ütopik bir istemdir. Bu nedenle de intihar kapitalizmin kara-gerçekliğinden ütopyaya kaçış gibi de okunabilir."
Sayfa 68 - Yeni Hayat YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
142 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
Əlvida, torpağına qurban kəsildiyim, Azərbaycan!
Öncəliklə qeyd edim ki, kitabı bu qədər uzun müddətdə oxumağım onun maraqsız olması ilə əlaqədar deyil. Mənim həyatla və özümlə ara-sıra problemlərim baş qaldırır və yenə həmin anlardan biri idi.
Qənimət Əlisaoğlu
Qənimət Əlisaoğlu
hər kəs olmasa da, çox adam onu türmə həyatı ilə bağlı yazıları ilə tanıyır və üç romanı işıq üzü görmüşdür. Mən isə bunlardan sadəcə
Lənət Qapısı
Lənət QapısıQənimət Əlisaoğlu · Nüybar firması · 19932 okunma
Unutulmamalı ki, olağanüstü dönemler, tüm olumsuz yönlerine karşın, aynı zamanda kişilerin kendi bilgi, zeká ve birikimleri ile farklılıklarını ortaya koyacakları fırsatları da içerirler.
Sayfa 58 - Sözcü KitabeviKitabı okudu
384 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Mutluluğa tuzak gözüyle bakan bir kitap başta garip gelebilir. Yani nasıl olurda mutlulukla insana tuzak kurulabilir? Mutlu Olma Sanatı (Arthur Schopenhauer) ve İyi Hissetmek (David Burns) de Mulluluk Tuzağı'na paralel bir anlatıma sahip. Bu kitapların üçünde de mutluluğun aslında kovalanarak yakalanacak bir şey olmadığını hatta mutluluğun gerçek dünyada karşılığının olmadığı anlatılmış. Mutluluk Tuzağı aralarında en keskin hatlara sahip olan. Yani mutluluk aratarak kapitalistlerin bize haz satma peşinde olduklarının (kapitalist kelimesini kitapta hatırlamıyorum zira kitap basılmayabilirdi) en güzel ifadesi bu kitaptaydı. Buradan bu üçü arasında en iyi kitap bu kitaptır manası çıkarılmasın. Mutluluk diye bir şey var mı? Ya da mutlu son? ''Yalnızca masallarda.'' Gerçekçi olarak hayatı mümkün olduğununca iyi konumlandırarak en kaliteli şekilde yaşamak gerek. Tabii mutluluk saçmalığının peşinde koşmadan. Zaten mutluluk diye bir şey varsa bile insanın içindedir. Dışarda değil. Yani bize haz ve zek düşkünlüğünü satarak zenginleşme peşinde olanların hiç şansı yok. İllaki saadet arayanlara içe dönmesini tavsiye ediyorum. Dışardaki cisimlerin peşinde değil de içerdeki manaların ardında durun (bence). Yoksa bulacağınız sadece birilerinin size itiklemeye çalıştığı süslü püslü şeylerden başka bir şey olmayacak. İyi bir okuma dilerim.
Mutluluk Tuzağı
Mutluluk TuzağıRuss Harris · Litera Yayınları · 2022529 okunma
Reklam
"Bu adamların hepsi büyük bir tezat ve ikilik içinde çjrpiniyorlar. Hiçbiri sırtında taşıdığı ve muhafazaya mecbur olduğu mevki veya paye ile ahenk halinde yaşamıyor. Kafaları zekā itibariyla olsun, yarım yamalak bilgileri itibarıyla olsun, merhamete muhtaç bir halde. Şahsiyetleri kırpinti bohçasi gibi. Her şeyleri iğreti, her vasıfları, her
Bilinçsiz akıllar vardır -elle tutulmaz zeká parıltıları, düşünce akımları, gizemler ve felsefeler-, bunlar, refleksler ya da böbreklerin pislikleri dışarı atması gibi kendi kendine işler..
Birbirlerinin yerine kullanılmalarına, aralarındaki çok yakın irtibata rağmen akıl, mantık ve zekâ aynı şey değildir...!!!
"İntihar insanın kendi varoluşu üzerine söyleyebildiği son sözdür. İntihar toplumsal bir anlama sahiptir, çünkü bir iletişim biçimi olarak intihar toplumsal yapı ve koşulların belirlediği öznenin kendi bağımsız varoluşunu başlatıp bitirdiği yerdir. Topluma ve toplumsal iktidara gösterilen ise iktidar ilişkilerinin ürettiği eşitsizliklerin insanlıkdışılığıdır. İntihar insanın insan olarak kalma isteminin ifadelerinden bir tanesidir, Lacancı anlamda iktidarın denetiminden kaçışın gerçekleştiği "öznenin özgür alanı"dır, bu anlamda da "gerçekten öznelliğin kurucusu"dur (Zi zek,2003;162-3), Lacan sonuçta "son kertede tek sahici eylemin intihar olduğunu” söyler (Zizek,2004;207). Çünkü, özne için varoluşunu belirleyen, kısıtlayan, sakatlayan iktidarın bedensel ve zihinsel denetiminden tam olarak çıkılabildiği tek eylem kendini yoketme eylemidir."
Sayfa 64 - Yeni Hayat YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
I. Dünya Savaşı ve Wollstonecraft Etkisi
Safie, annesinin Türkler tarafından yakalanıp köle yapı lan bir Hristiyan Arap olduğunu söylüyor; annesi güzelliğiyle Safie'nin babasının kalbini kazanmış ve evlenmişler. Genç kız, övgü dolu ve tutkulu bir dille söz ediyordu annesinden; özgür doğan bu kadın, düştüğü köleliği reddediyormuş. Kızını dininin ilkeleriyle yetiştirmiş ve ona, Muhammed'in kadın takipçilerine yasaklanmış olan yüksek zekå gücünü, ruh bağımsızlığını amaçlamayı öğretmiş. Bu hanım ölmüş ama verdiği dersler Safie'nin zihninde kalıcı izler bırakmış. Tekrar Asya'ya dönüp harem duvarları arasına hapsolarak, ruhunun tabiatina uymayan çocukça eğlencelerle yetinmeye zorlanmak ola sılığına katlanamayan Safie, şimdi büyük fikirlere ve soylu bir erdem arayışına alışmış durumdaymış. Bir Hristiyan'la evlenerek, kadınların toplumda mevki sahibi olabileceği bir toplumun içinde kalma olasılığı fevkalade geliyormuş ona.
Sayfa 133 - İş Bankası Kültür Yayınları IV. Basım, Yiğit Yavuz
Neden erkeğin ille de zeki olanı?
Zeká talebi ile maddi beklenti bu noktada birbirlerine paralel gidiyor. Kadının aklındaki "Zekiyse iyi kazanır, beni rahat ettirir" fikri öne çıkıyor. Kadın dergilerinin, uluorta olmasa bile, böyle tarifler vermesi kanıma dokunuyor.
Başarı, bilgelik, zeká ve mutluluk
Bilgelik, neyi istemesi gerektiğini bilmektir. Başarı, hayattan istediğini elde etmektir. Mutluluk, elde ettiğini sevmeye devam etmektir. Huzur, elde edemediği bazı şeyleri kabullenmektir. İyilik, başkalarının da yararına olanı istemektir. Erdem, istememesi gerekeni reddetmektir. Zenginlik, imkânıyla isteklerini dengeleyebilmektir. Zekâ, isteklerine götüren yolu keşfetmektir. Karakter, yanlış isteklerini akılla denetleyebilmektir.
Bundan sonra bilmiş ol ki; saadetin anahtarı zeká ve uyanıklık, sekaavetin kaynağı ise, gaflet ve aldanmaktır. Allahü Teälä'nın kullarına verdigi nimetler arasında iman ve marifetten daha büyüğü yoktur. Buna da ancak basiret nüru ile genişleyen kalb sayesinde erisilir. Küfür ve masiyetten de büyük felaket olamaz. Buna da cehalet zulmetiyle körleşen kalblerden başkası davet etmez. Basiret sahibi kimselerin kalbleri : "İçinde ışık bulunan bir kandil yuvasına benzer. O ışık bir cam İçindedir, cam ise, sanki inci gibi parlayan bir yıldızdır. Bu ne yalnız doğuda ve ne de yalnız batıda bulunan bereketli zeytin ağacımdan yakılır. Ateş değmese bile, nerde ise yağın kendisi aydınlatacak" (34-Nür: 35), kaibleri aldanmis olanlar ise ; "Veya engin denizin karanlıklarına benzer. Onu, üstüste dalgalar ve dalgaların üstünde de bulutlar örter; karanlıklar üstünde karan liklar, insan elini uzattığı zaman, nerde ise onu bile göremez. Allah'ın nur vermediği kimsenin nuru olmaz, (24 - Nûr: 40). İmân núru ile aydınlanmayıp bu dünyada basiretleri kör olanlar âhirette daha kör ve daha sapık yoldadırlar, (17 - İsrȧ: 72).
Sıkılmak, zekā eksikliğini gösterir! Bir Müslüman "sıkıldım" kelimesini kullanmaz. Yapacak işi olmayanlar, boş adamlar sıkılır! Bizim sıkılmaya vaktimiz yok...
161 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.