Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hatice Zişan Yıldız

“İnsan yetiştirip terbiye etmek zor, kendini eğitip terbiye etmekse daha zordur.”
Reklam
“İslam düşüncesini neredeyse boğan da anlayışı kıt, gerici kimselere has bu aşkın ölümcül sarılışından başka bir şey değildir.”
“Yaralanmış kibir,bütün dramların anası değil mi? Ama gurur zedelendiği zaman, gururdan daha iyi bir şey doğar.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Adaletten haktan çok bahsedenlere güvenmeyin. Gerçekten ruhlarının eksiği yalnız bal değildir. Kendilerini iyiler ve adiller diyorlarsa da unutmayınız ki iki yüzlü olmaları için iktidardan başka bir eksikleri yoktur.” 
“Dostum yalnızlığına kaç! Seni büyük adamların gürültüsünden sersemlemiş ve küçüklerin iğnesiyle didiklenmiş görüyorum.”
Reklam
“Küçük insanların küçük erdemlere ihtiyacı vardır.Küçük insanların gerekli oluşu bana acı geliyor.”
“İstediğiniz kadar mükemmel anayasalar yapın, seçim mevzuları düzenleyin, en özgürlükçü kanunları çıkarın, sosyalizmin veya komünizmin mucizevi gücüne inanın, eğer yüz binlerce çocuğumuz dar görüşlü,faydasız insanlar olarak hayata adım atacaksa her türlü yasaya ve sosyal haklara rağmen hayatımız sefil, sönük ve ruhsuz olacaktır.” 
Dünya ne garip… Katil de maktul de aynı toprağın altında. Zalim de mazlum da aynı mekanda yan yana yatıyor.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Ölüm uçurumunun kenarında yalnız başına,yanında bir anlayıp acıyanı olmadan böyle yaşamaktı kaderi…
İçinde ölüme karşı her zaman ki korkuyu arıyor bulamıyordu.Hani ölüm? Ne ölümü? Hiç korku yoktu! Çünkü ölümde yoktu. Ölüm yerine ışık vardı. “Demek böyleymiş” dedi. “Ne mutluluk!”
“Hayat, çoğalan bir yığın ıstırab, daima artan bir hızla sona, en korkunç ıstıraba doğru tepetaklak inmektir .”
Gazali diyor ki: “Evet ölüme mahkum olduğu için her şey boştur. Bu cihanın kaşanesi kum üstüne yapılmıştır. Mazi ve istikbal ,taraf taraf uçurumdur. Hararet ve su, benim yatağım ve yastığımdır: Yanmak ve boğulmak. İşte benim aynim!”
Sayfa 127Kitabı okudu
“Teknikte garplılaşmakla iktifa mı etmeliyiz,yoksa kültürde de mi garplılaşmalıyız?”
“Devrimiz makina gıcırtısının ahlak ilahilerini susturduğu devirdir.”
Reklam
“Aynı kitapları okumadığımıza eminim. Aynı duygularla okumadığımıza da eminim.”
"Gençlerin sevgisi, yüreklerinde değil de gözlerindeymiş demek."
"Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi? "
"Tam yaşamaya başladığım bu andan itibaren beni öldü saysınlar... "
Sayfa 109Kitabı okudu
"Bahar nasıl da hissettiriyor kendini değil mi? Kalbim sanki hep bir şeyler bekliyormuş, bir şeyler olacakmış gibi atıyor. "
Geceleri gökkuşağına boyamak mıdır suçum? herkes bağırırken şiirler okumak mı, susmak mı sözün bittiği yerde, kusmak mı sindirebildiklerinizi? apansız uykum kaçıyor kaç gece, bu da mı aleyhime kanıt? sondan saymaya başladım adları böyle hoşuma gidiyor beğenmeseler de seviyorum ellerimi, hep olmayacak düşler görüyorum, yenileceğim kavgalara giriyorum durmadan. İtiraf ediyorum… Silin adımı listenizden, yokum; aslında bir oyun olan kavgalarınızda ve aslı bir kavga olan oyunlarınızda. Kirli sevinçlerinize ortak etmeyin beni. Gözyaşlarınızı da paylaşmıyorum. Yalan övgülerinize ihtiyacım yok. Gıyabımda kesinleşmiş hükümler verin. Bir sürgün nereye sürülebilir? Gölgeler kelepçeye vurulur mu? Çekilin, yürümediğiniz yolları(mı) kirletmeyin!
Reklam
"Size neler borçlu olduğumu biliyorum. Sizi tanıdıktan sonra kendimi daha iyi anladım. Sevmeye başladım sizi. Daha önceleri yapayalnızdım meleğim. Yaşamıyor da uyuyordum sanki. Dünyada düşmanlarım yüzümde bile kusur buluyor, küçümsüyorlardı beni sonunda ben de kendi kendimi küçümsemeye başlamıştım. Kafasız olduğumu söyleye söyleye inandırmışlardı beni buna. Sizde karanlık dünyamı aydınlatınız. Yüreğimde ruhum da aydınlığa, huzura kavuştu başkalarından aşağı olmadığımı anladım. Yalnızca göze batan özelliklerim, kibar davranışlarım yani cilam yoktu ama insandım gene de yüreğimle, düşüncelerimle insandım. Şimdi ise kaderin küçülttüğü, ezdiği bir insancık olduğumu anlayınca kendime saygımı yitirdim, çöktüm. "
Sayfa 147 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
"Ah Varenka, türlü türlü acılar, üzüntüler içinde yaşayan biz insanların, gökte uçan kuşların o kendiliğinden, o masum mutluluklarına imrenmemeleri elde mi?"
"İşte bu sabun köpüğü ve geçicilik insanoğlunun gezegen üzerindeki bütün bu mücadelesi sadece sabun köpüğünün ömrü kadar. İnsanoğlu işe yarayacak olan hayvanları evcilleştirdi onu düşman olanları ise imha etti ve toprağı yabani bitki örtüsünden temizledi sonra göçüp gitti ve ilkel hayatın bolluğu insanoğlunun yaptıklarını silip süpürerek her şeyi eski haline geri getirdi. Araziler yabani otlar ve ağaçlarla doldu taştı, yırtıcı hayvanlar evcilleştirdikleri sürülerini altüst etti ve şimdi de Cliff House kumsalında kurtlar dolanıyor. Önceleri 4 milyon insanın eğlendiği yerde şimdi yabani kurtlar geziniyor ve neslimizin medeniyet görmemiş evlatları tarih öncesi silahlarla dişli yağmacılara karşı kendilerini savunuyorlar. Bir düşünün! Ve bütün bunların hepsi Kızıl veba yüzünden! "
"Bana öyle geliyor ki seni bu kadar perişan eden şey çalışmaktan korku değildir, hayatın henüz bilmediğin bir şeyine biraz vaktinden evvel rastlamandır."
"Bir matemin kahrı altında ezilip kalan kalplere metanet vermek için hayat vazifelerinin hakim sedası kadar etkili bir şey olamaz"
"Musibet insanları en ziyade ümide sarıldıkları zamanlar da zedelemekten haz alır"
Reklam
"Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık! Ölüm herşeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin, onlara yeniden kavuşursunuz."