Hiçbirkimse
@Hicbirkimsepaylasiyorki
Göğü Delen Kadın....
17 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Bir tahtta bulunan mutluluğun bir kulübede bulunan saadetten farkı yoktur. İnsanlar mutluluklarını kendileri inşa eder, bir erkek yalnızca bir köle bile olsa saygıdeğer olabilir.
İnsan iradesi biz kez daha yapılamaz deneni başarmaya muktedir olmuştur; otuza yakın karanlık ağızlı dev canavar Bizans surlarının önünde yerlerini almıştır.
Bu yerleşimle birlikte ağır topçu da tarihteki yerini almış ve bu yeni sultanın yeni topları ile kadim Bizans'ın bin yıllık surları sonunda karşı karşıya gelmişti...
...Çünkü dünya tarihi zorla tarihe geçmek isteyenlere izin vermez, kahramanlarını kendisi çıkarır, ne kadar çabalarsa çabalasınlar bu seviyede olmayanları acımasızca yok eder; talihin arabasını bir kez kaçıranlar bir daha asla o arabaya binemezler.
Okur Takip Önerileri
"Hem ben kimim ki. . . ?"
Senin kendi fikrin var ve gelecekte bunu bilmemeyi, ondan yana olmamayı ve onu ifade etmemeyi, hayatının büyük bir ayıbı olarak göreceksin.
Kutsal olan şeffaf değildir.
Gizemli bir belirsizliktir temel özelliği. Gelecekteki Barış Hükümdarlığı şeffaflık toplumu adını taşımayacaktır.
Şeffaflık barış hali değildir...
"...sence de bugün düne göre daha suskun değil miyim? gün geçtikçe..."
...İkinizin birbirinize derinden aşık olduğu, paylaşılmış bir romantik aşk halini yeniden yaratamazsınız, çünkü 'o aşk zaten hiç orada değildi.'!"
"Başka bir insanın, hiç görmediğin, belki senin varlığının bile farkında olmayan, kendi hayat mücadelesi içinde yuvarlanıp giden bir insanın beyninde olup bitenler senin kim olduğunu değiştirmez ki."
Aynı eski hikaye yeniden, yeniden yaşanacak. Sayısı artan insanlar savaşmaya başlayacaklar. Barut sayesinde insanlar milyonlarca insan öldürecek ve çok ileride bir gün yeni bir uygarlık, sadece bu yoldan, ateş ve kan üzerinden evrilecek...
Keşke Marx yanımda olsaydı da bunları kendi gözleriyle görseydi!
Friedrich Engels,
1 Mayıs 1890, Londra
Dünya bir tezgâhtır.
Tezgâhın hangi tarafında hayat olduğuysa ancak ölümle anlaşılır....
Düşünce insanın ölümsüz olan tek organıdır. Sonsuza kadar, yeryüzünün sırtında zıplayan tenis topları gibi, bir kafasından diğerine çarpar...
İnsanın en zor dayanabildiği çalışma koşulu olan tekrar, sağlıklı bir aklın ani ÖLÜMÜNE neden olur.
"...coşkuları baltayla parçalamayınn."
"Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz adalet vadetmedim..."
"...ve hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim. Sana ancak bütün bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik savaşım. Ve sağlıklı olmak, gücünün yettiği kadarıyla, bu savaşımı kabul edip etmemekte özgür olmak demektir. Ben yalan şeyler vadetmedim hiç. Kusursuz, güllik gülistanlık bir dünya masalı koca bir yalandır... üstelik böyle bir dünya çok can sıkıcı bir yer olur!"
Cehennem'in eşiğine gelmiş kişilerin şeytandan ödü kopuyordu; zaten cehennemin içinde olanlar içinse şeytan özel biri değildi, yalnızca başka biriydi, o kadar.
Deborah'ın küçük anormallikleri, korkuları ve yalnızlığı büyük bir kentteki kimliksizlik içinde daha az garip görünebilirdi.
Sizinle anlaşamıyor, ayrı türküleri çığırıyoruz.
Bu kadar sevdiğim sanatın, nefret ettiğim insanların eline düşmesine öyle üzülüyorum ki, size anlatamam!... Yazık ki, en iyi insanlar bile kötülüğe karşı sadece uzaktan seyirci kalarak biraz olsun yakına gelmek istemezler. Bunun yarın ağır, sıkıcı bir üslupla basmakalıp sözler, lüzumsuz öğütler sıralamakla yetinirler...
İnsafsızca aldatıldım. Artık yaşayamayacağım...
İnsan kendi dışında olan dünyaya bakmak ve anlamakla mükellef olduğu kadar, kendi içine de bakmak ve anlamakla mükelleftir...
Korkuyoruz. Düşünmekten ve sevmekten korkuyoruz. İnsan olmaktan korkuyoruz. İşin içine bir kere acıma girerse, ondan bir daha kurtulamamaktan korkuyoruz. Sende korkmuyor musun?
Sayfa 453Kitabı okudu
Bende seviyorum... Ama bazen yoruluyorum. Çok kalabalık, çok karışık, kirli..
Hiçbir zaman beklenmedik bir olayla karşılaşmaz insan. Olaylara rastlamamak için sen yolunu değiştirdin. Karşı kaldırıma geçtin...
Bak, bu gözyaşların sözlerinden daha inandırıcı
Divan Nâzım Hikmet İkinci Yeni
Kaç gündür adını düşünüyorum
Ne demiş uçurumda açan çiçek
Yurdumsun ey uçurum..
Sayfa 61
Yeni nesil İnsansız Hava Araçları görünmeden rahat rahat her şeyi görebilecekler. Hiçbirimizin, gizlice gözetlenmekten kaçabileceği bir sığınağı olmayacak...
Kemalizmi, Atatürk ikonolojisinden, Atatürk kültüründen bağımsız ele almak zordur.
