Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bay Radley ölüyordu. Ölmekte de hiç acele etmedi.
Reklam
Zaman daralıyor. İyi şeyleri yapmak için acele etmeli. Kendi ömrümüzü ve sevdiklerimizin ömrünü güzelleştirmek için yarışmalı. Bir fidan dikmeli. Kuruyan bir ağaca su vermeli. Ânın evlatları olmalı. İnsanlara tebessüm etmeli. Güzellik ve iyiliği dile getirmeli, olmuyorsa susmalı.
"Acele etmeyen her yere yetişir."
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir kenera ittiler beni; işimiz acele, seni bekleyemeyiz dediler..
Önsöz
O, ömür boyunca hep “acele etmiş”tir; bu yüzden de hep “geç kalmış”tır.
Reklam
"İnsan bir kere birine geç kalır ve bir daha hiç kimse için acele etmez..."
Ebubekir-i Sıddıktan (r.a) rivayetle Peygamberimiz Diyor ki;
' Hani o yüzleri pırıl pırıl güzel olan insanlar? Hani gençliklerine bayılanlar nerede? Şehirler kasabalar yapan çevresini yıkılmaz ve sarsılmaz gibi sandıklari kalelerle çevreleyen krallar nerede ? Nerede savaş alanlarında kahramanlıklar sergileyenler ? Zaman hepsini eritti. Şuan hepsi kabirlerin karanlıklarında bulunuyorlar. Haydi acele edin kurtuluşa koşun !'
Sevmen acele Dostluğun çabuk Bakıyorum da şimdi O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde.
Ölüm arkamızdan koşarken nasıl acele etmeyelim?
Sayfa 7 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ölüm arkamızdan koşarken nasıl acele etmeyelim ?
"Sabret dostum, acele etme, acele etme, galip geldim zannetme."
Sayfa 266 - Anonim yayıncılıkKitabı okudu
Gençlere Öğütler
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. — Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. — Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
[1]
"Sabahları kalkmayı canın istemedikçe şunu hatırla: 'İnsalık görevi için kalkıyorum.' Eğer bunun için doğduysam, bunun için dünyaya gönderildiysem neden huysuzlanıyorum? Çarşaflara örtülere sarılıp kendimi ısıtayım diye mi yaratıldım? 'Fakat bu daha keyifli.' Öyleyse keyif çatmak için mi dünyaya geldin, eyleme geçmek, çaba harcamak için değil mi yani? Bitkilerin, küçücük kuşların, karıncaların, örümceklerin, arıların üstlerine düşen her şeyi yaptıklarını, ellerinden geldiğince dünyanın düzenine katkıda bulunduklarını görmüyor musun? Ve sen insanların görevlerini yerine getirmesini istemiyorsun öyle mi? Kendi doğanın sana buyurduklarını yapmakta acele etmeyeceksin öyle mi? 'Fakat dinlenmem gerek.' Tabii ki, benim de dinlenmem gerek. Yine de doğa yemek, içmek gibi bunun da ölçülerini ve sınırlarını belirlemiştir, oysa sen yararlı dinlenme ölçüsünü aşıyorsun. Fakat eyleme gelince gereğinden azını yapıyorsun, hatta payına düşen ölçünün altında kalıyorsun. Aslında sen kendini sevmiyorsun; sevseydin doğanı ve doğanın gereğini de severdin. İşlerini seven insanlar, çalışırken yemek yemeyi, yıkanmayı dahi unuturlar. Fakat sen kendi doğana, bir işlemecinin işlemesine, dansçının dansa, paragözün paraya, kendi beğenmiş birinin küçücük şöhretine verdiğinden daha az değer veriyorsun. Ve böyle insanlar ne olursa olsun işlerine karşı tutkulu bir sevgi beslerler; yemek yemeyi, uyumayı unuturlar ve zamanlarını harcadıkları işleri daha da ileri götürmek isterler. Toplum yararına olan işler sana daha değersiz ve daha itibarsız mı görünüyor?"
Sayfa 41 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yollarını öğren, izle, bu dünyayla yüzleş. Anlamına dair acele tahminlerden kaçın, sonunda her şeyi çözen ipuçlarını bulacaksın.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.