Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
160 syf.
·
Puan vermedi
Selam arkadaşlar ! benim gibi vize haftasında olup da çılgınlar gibi kitap okuyanlara buradan kalp :). Biraz duygusal bir inceleme olacak bu yüzden önce kitap hakkında konuşmak istiyorum. Kitap1928 yılında yayımlanmış Cumhuriyet öncesi eserlerden.Kitabın olaylar zincirini Öğretmen Zehra ve babası Mürşit Efendi oluşturuyor.Yazar bu eserinde
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,3bin okunma
504 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Devir
Devir
, bize geçmişten 12 Eylül’e nasıl gelindiğini anlatırken, bazı gerçekleri ince ve derinden işliyor. Ruhumuzda o noktadan bugüne nasıl gelindiğini de algılamaya başlıyoruz. Bu romanda
Ece Temelkuran
Ece Temelkuran
, anlattığı olaylardan çok onları anlatış şekliyle fark yaratmış; kitapta ülkemizin
Devir
DevirEce Temelkuran · Can Yayınları · 20162,515 okunma
Reklam
141 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Sabahattin Ali romanlarını her okuduğumda hayran kalıyorum kendisine. Çok zeki bir şekilde okuyucularına aktarılmış hikayeler var. Bir kelle nelere kadir! Doktor en beğendiğim hikaye oldu. Bu kadar karamsar yazılara ne lüzum var. Memleket gayet iyiymiş. Vatandaşın şanı için yapılan sırça köşkler, halkın ve fakirin umudu doktorlar, kurda kuzu emanet edenler.. Bu kitapları okuyupta uykusundan uyanmayan varsa çok üzülürüm. Kitaptan alıntıları daha sonra ekleyeceğim tekrar tekrar ileride okuyacağım bir kitap oldu. Yusuf, Madonna ve İçimizdeki Şeytan kitaplarını okuyup sonunda hüzünlenmiştim. Bu kitabın sonunda trajikomik bir durum oldu. Gülsem mi, ağlasam mı bilemedim.
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202056,5bin okunma
632 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Canım Oblomov, sana gülsem mi ağlasam mı bilemedim...
Ah Oblomov kesinlikle unutmayacağım karakterler arasında kalacaksın diyerek incelemeye başlamak istiyorum. İncelemelerde konudan bahsetmek hoşuma gitmiyor o yüzden bana verdiği duygu, düşünce ve karakterler üzerinden incelemeyi yapmak daha anlamlı geliyor. Kitabın kalınlığını ve başlardaki monotonluğunu gözardı edip sabrederek okumak gerektiğini düşünüyorum. Ondan sonrası o kadar keyifliydi ki yani Oblomov hiç bitmesin istedim. Oblomov'u kolundan tutup defalarca yatağından kaldırmak, hırkasını üstünden çıkarmak istedim fakat kitap aktıkça onun bunu yapamayacağını anladım. Ona kızdım ama onu yine de düşünceleriyle her şeye karşı kayıtsızlığı ile sevdim. Ve tabi ki Zahar... Gerçekten her diyaloğu tebessüm garantili. Bir çok yerde de kahkaha attım. Oblomov ne onsuz yapabiliyor ne onunla. Zahar kısaca kitaba çok yakışmıştı. Kısaca hayallerimiz için eyleme geçmek, yapmak istediklerimizi ertelememek gerektiğini ders olarak kendime çıkarttım. Kitap kesinlikle tavsiyemdir. Keyifli okumalar..
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,3bin okunma
382 syf.
·
Puan vermedi
·
81 günde okudu
Tüm kitapsever dostlarıma güzel bir hafta ve kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum Okumakta niye bu kadar geç kaldım dedğim ve yazarın okuduğum kitapları içerisinde en sevdiğim, keyif alarak okuduğum, hiç sıkılmadığım, aksine ne olacak diye devamını sonunu merak ederek okuduğum kitabı oldu. Uzun yıllar önce yazarın Huzur kitabını okumaya başlamış, Mümtaz beni bunalmış, huzursuz etmişti. Galiba yazarın kitaplarına mesafem biraz da bu sebepten. Saatleri Ayarlama Enstitüsü 'nün bende bıraktığı etki öylesine güzel ki Huzur 'u bile okuyabilirim bugünlerde. Kitap bir nevi dönem romanı. Günün koşullarını, insanlarını öyle bir ironi ile anlatıyor ki: gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Hayri İrdal ile tanışmak onun aile geçmişini ve yaşantısını okumak oldukça keyifliydi. Yok artık bu kadar da olmaz dediğim pek çok kısım okudum. Saatleri ayarlama enstitüsü gerçek mi, ne gerek vardı diye ben de sordum epeyce. Gerekliliğine oğlu Ahmet ile yaptığı çalışma sonrasında inanır gibi oldum neredeyse. Hayri İrdal 'ın yaşantısını okumak, çocukluğundan o gününe hayatına giren insanlar ile bağlarını okumak güzeldi. Özellikle doktor Ramis ile terapi seansları ve baba temelli değerlendirmeler harikaydı. Hamdi Ayarcı ile tanışmaları ve sonrasındaki süreç okunmaya değer. Bu kitap için ne söylesem az, ne söylesem eksik olur. Benim gibi geç kalmayın , muhakkak okuyun derim sizlere Bu arada kitabı okumaya başladığımdan beri çalışan saatim zaman geri kalıyor. Kitabın enerjisi geçmiş olabilir mi?
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,6bin okunma
312 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Tarihi roman gibi roman. Emsali engereğin gözünden kat kat iyi.... Kitabi okurken, zihniniz betimlemeri öyle bir kurguluyor ki, bir ara kendimi sultan Ahmet'in hasekisi filan sandım o derece yani... Eğitici de bir roman insani araştırmaya sevk ediyor. Köle ticareti ve pazarlarını günün şartlarına göre anlatmış. Yani öyle kiytirik dizilerde ki harem ağalarina bakip gülüşen ( nedenini söylemiycem) cariyelerin oldugu popüler kültür hizmetlerine bin basar. Sonunda gülsem mi ağlasam mi bilemedim vallahi. Topkapi sarayinda kimin başi derde girdiyse ardindan çerkes cariye kari- kiz kovalama fiskosu çıkıyor zaten. Bu adam yazarlığı bırakmasın mümkünse hep yazsın... Siyasi parti falan kurarsa ben oy veririm. O derece bağimlilik yapti bende.
Harem Ağası
Harem AğasıAhmet Haldun Terzioğlu · Kripto Basım Yayın · 2012147 okunma
Reklam
560 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bir Ay Günlüğü Kitabı; Cress
Uyu Crescent, gökyüzü senin, yıldızlar sevdiğin ve Ay evin..." Merhabaa. Nasılsınız? Bugün Ay Günlükleri serisinin üçüncü kitabı olan Cress’ ten bahsedeceğim. Konusundan bahsedecek olursak Cress dünyaya daha doğrusu Ay' a bir “kabuk” olarak geliyor. Ve daha küçücükken ailesinden alınıyor ve Baş Sihirbaz Sybil tarafından bir Uzay Uydusu’ na
Cress
CressMarissa Meyer · Artemis Yayınları · 20153,907 okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Gözden kaçırdığım bir yazar daha... Yazarın dördüncü, benimse onu tanıdığım ilk kitabı. “Kalemi bu kadar duru, içten, yalın ve akıcı olan bir yazarı nasıl gözden kaçırmışım bunca zaman” diye kendime kızıyorum şuan. Diğer kitaplarını da umarım okuyabilirim. Dilimize böylesine sahip çıkanları ıskalamadan okumalı, onlara sahip çıkmalıyız. Yazar
Karın Altı Kardelen
Karın Altı KardelenAli Balkız · Cem Yayınevi · 199341 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Hiciv sanatının ustası Aziz Nesin... Okurken gülsem mi ağlasam mı bilemedim. İnsanların sorumsuzlukları, vurdumduymazlıkları ve bu işten her zaman ki gibi kârlı çıkamayan garibanlar. Herkesin okuması gereken bir kitap.
Ölmüş Eşek
Ölmüş EşekAziz Nesin · Nesin Yayınları · 2016998 okunma
172 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Değişik ve güzel bir kurgu, sayfalar su gibi akıyor ve heyecanı en üst düzeyde hissediyorsunuz. Şimal karakterine gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Tevfik gibi naif insanlara bir kes daha hayran oldum. Aysel abla gibi kadınlara Sonsuz saygı duyuyorum, aşk kadını, güçlü ve cesur. Berat'ın zekasını çok kıskandım. Ecre gibi kadınlara sinir olmamak mümkün değil. Kitapta duygudan duyguya geçiyorsunuz. Cemaatlere değinilmiş olması ilgi odağı; okurken lanet etmemek imkansız. Toplumsal bir çok konuya değinilmiş, ben çok keyifle okudum. Çıplak mahrumiyet bandosu gizemli kapıların açılması ve pes dedirten insanlar, acılar, aşklar sırlar dünyası. Her sayı ile sır perdeleri aralanılıyor, gerçekten müthiş bir kurgu. Okunması gereken bir eser. Kitapla kalın.
Çıplak Mahrumiyet Bandosu
Çıplak Mahrumiyet BandosuNeyran Günüçer · Epsilon Yayinevi · 201851 okunma
Reklam
100 syf.
9/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
KADINLAR MEKTEBİ-kitap yorumu
Molière
Molière
okumayı en sevdiğim yazarlar arasında. Tiyatro okumayı bana sevdirenlerden diyebilirim hatta. Okuduğum 3 tiyatro yazarı var ve
Molière
Molière
sanırım en sevdiğim olabilir. (
William Shakespeare
William Shakespeare
'le arasında çok gidip geliyorum). Daha önce
Hastalık Hastası
Hastalık Hastası
ve
Cimri
Cimri
eserlerini okumuş ve tek kelimeyle bayılmıştım. Cimri de resmen o kadar güldüm ve oyunun içine
Kadınlar Mektebi
Kadınlar MektebiMolière · İş Bankası Kültür Yayınları · 20111,506 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
1225 günde okudu
Bu yazı, bir inceleme değil, kitabı okuyacak olan okurlara bir not ve bilgilendirmedir !!! Çeviriye dikkat çekmek istiyorum. Maalesef, kitabın çevirmeni? olarak görünen Can Yücel, böyle tarihsel ve kıymetli bir eseri çeviriden ziyade uydurarak kafasına göre yazmıştır. Ben buna çeviri diyemiyorum, bambaşka bir şey bu. Bakınız eser de oldukça fazla yer alan "İnşallah", "alimallah", "yallah", gibi kelimeleri hadi çevirmen herhangi bir sebepten ötürü koydu diyelim, sayfa 20 de yer alan şu uydurmacaya ne demek lazım: "Bu sendeki kıskançlıktan da öte bir kompileks, bir nevroz ! Furoyt diye bir Yahu­di doktor var , ona görün sen istersen !" Yavaş ol. Ne yaptın sen Can hoca?! Shakespeare'in doğum tarihi: 23 Nisan 1564 Freud'un ki: 6 Mayıs 1856 Ahahha. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Bahar noktası, Shakespeare'in oldukça keyifli ve okuma zevki yüksek olan bir oyunu, lakin bu okuduğumuz eser başka bir kitap, yani başka bir eseri okumuş oluyoruz aslında. Kaldı ki, Shakespeare'i şiirsel dili, kelimeleri ve retoriği için okuyoruz. O sebeple tavsiye etmiyorum... Varsa başka çevirileri okumak lazım derim. Saygılar bide...
Bahar Noktası
Bahar NoktasıWilliam Shakespeare · İş Bankası Kültür Yayınları · 201916,8bin okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
B A L K O N “Sevda kendi yolunu çizer, seni de sevmeye layık görürse, yoluna seni de dizer… Sevdanın önüne durmaya kalkma sakın… Zaten duramazsın. Kimse de duramaz.” “Sevda beze sarılmış bıçak gibidir. Yanlış yerden tutarsan önce bezi sonra tuttuğun elini keser.” “Kadınlar bazı zorluklar karşısında daha dirençli olabiliyorlardı nedense. Ya da
Balkon
BalkonEmrah Tunç · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202163 okunma
544 syf.
5/10 puan verdi
Kitap elime ulaşır ulaşmaz heyecanla Korsika Uçurumu'na başladım. Güzel başladı. Sonra detaylı anlatımlara geçti. Neyse dedim, yazar gizemin dozunu ayarlıyor, açılacak. Anlatıma on beş yaşındaki bir genç kızın yazdığı bir günlük dahil oldu. Yirmi yedi yıl önce yazılmış bir günlük. Yazar keşke Clotilde Idrissi'nin günlüğüne bu kadar yer vermeseydi. Günlükte o kadar absürt şeyler yazılmıştı ki kitaba olan ilgimi kaybettirdi. Ergen bir kızın saçma sapan muhabbetleri anlatılıyor günlükte. "Sadede gel" dedim okurken. Buna uzun anlatımlar da eklenince çareyi bazı satırları atlamakta buldum. Günlükteki bazı bölümleri atladım, uzun anlatımları atladım. Yine aynı düzeyde devam edince kitaba olan ilgimi de kaybettim. Finale odaklandım. Son sayfalarda yazar bombayı patlatacak dedim. Büyük bir gizem beni bekliyor dedim. Sonuna kadar umudumu korudum. Olmadı. Beni hayal kırıklığına uğratan bir finalle kitabı bitirdim. Hiç inandırıcı bir son değildi. Yani öyle bi saçmalık vardı ki gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Halbuki nasıl da sevinmiştim kitap çıktığında. Nasıl da umutlanmıştım.
Korsika Uçurumu
Korsika UçurumuMichel Bussi · Epsilon Yayınevi · 202136 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Moliere' nin okuduğum ikinci tiyatro eseri. Konu itibari ile eğlenceli bir eser, sıkılmadan okudum. Kısaca anlatacak olursak: Kendini sürekli hasta zanneden; ama hasta olmayan bir baba var. Daha iyi tedavi olmak için kızını bir doktorla evlendirmek istiyor. Fakat kızı gönlünü başkasına kaptırmış bile. Evin hizmetçisi, kızın durumuna üzülüp ona yardım etmek istiyor. Kızların üvey annesi ise babalarını seviyor gibi gözüküyor; ama tek hedefi adamı diğer tarafa uğurlamak ve mirasa konmak. Moliere çoğu yerde doktorlara ağır laflar etmiş. Bu yüzden kendisini doktorlar sevmiyormuş; hatta bu eseri sahnede oynarken fenalaşmış. Hiçbir doktor tedavi teklifini kabul etmemiş. Yazar böyle üzücü bir şekilde hayata gözlerini yummuş. Dipnotu okuduğumda gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Gerçekten trajikomik..
Hastalık Hastası
Hastalık HastasıMolière · İskele Yayıncılık · 20076,1bin okunma
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.