Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu dalga dalga yayılan iğrenç kokular nereden geliyor Allah aşkına? Yaratıcısı bir koksaydı eşlik adına nasıl da kazanç sağlayacaktı. Yaratıcısının kokusunu bir duyabilseydi. Bir altıncı duyu mu? Çok yakın bir zaman içinde gerçekleşecek bir kötülüğün açıklanamaz bir önsezisi mi?
Sayfa 43 - Ayrıntı Yayınları, 2021 BaskısıKitabı okudu
Dinleri sömürenler yeni bir olay değil
Her şeye kadir, mutlak teslimiyet iste­yen bir tanrı, yöneticilerin tepeden tırnağa tüm amaçlarım yansıtıyor, otoriteye istikrar kazandırıyordu. Zeus gibi Ye­ hova da her ne kadar evcilleştirmeyle ilişkili olsa da aslında bir doğa tanrısıydı. Yehova'nın idaresi, kralların nizamı tara­ fından saptanmış ahlaki ve kentsel düzen üzerinde egemen olmaya başladı. İncelikli politik tahakkümle birlikte çile çe­ kenin olumlu, kurtarıcı rolünün burada ortaya çıkması şaşır­tıcı değil. Aksiyal çağ İbrani peygamberlerinin en büyüğü olan İkinci Yeşaya, İ.Ö. altıncı yüzyılda bir kraliyet ideolojisi yarattı.ı4 Tanrı ile yapılan Ahit'in esasının, bizzat kralda cisimleştiğini tebliğ etti -yani kral Ahit idi . 15 Bu tebliğ gücünü, her türlü duyu algısı veya dünyevi benzerliğin ötesinde yer alan evrensel kozmik yasadan alıyordu; doğal fenomen­ ler, sadece bu yasanın dışavurumlarıydı; bunlar, fanilerce bi­ linmesi mümkün olmayan bir sonsuzluk halinde yapılmıştı.
Reklam
Bu deneyler, baygınlık durumlarında, bilincin, anımsanabilir düşüncelerin, yargılama edimlerinin, algıların var olmayı sürdürdüklerini gösterir gibidir. Bu gibi durumlarda bilinç etkinliği, duyu algısı bütün insanca ölçütler bakımından askıya alınmıştır kesinlikle. Bu duruma eşlik eden yükselme duygusu, görüş açısındaki değişme, duymanın ortadan
Bizden sonra insanlar balonla uçacaklar, ceketlerin modası değişecek, belki altıncı bir duyu keşfedilecek ve geliştirilecek; ama o zorlu, o gizem ve mutluluk dolu yaşam hep aynı kalacak. Ve bin yıl sonra insanoğlu, tıpkı şimdiki gibi, "Off, yaşam ne güç!” diye inleyecek ve bununla birlikte yine tıpkı şimdiki gibi ölümden korkacak, ölmek istemeyecektir.
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Kitap; Ben Kimim, Gerçeklik Nedir, Kontrol Kimde, Nasıl Karar Veririm, Size İhtiyacım Var Mı ve Kime Dönüşeceğiz şeklindeki altı başlıktan oluşuyor. Kitapta genel olarak beynin yapısı ve işleyişi herkesin anlayabileceği bir dil, yapılan araştırmalar ve ilginç bilgilerle anlatılmaya çalışılmış. Ben kimim sorusunun merkeze alındığı ilk bölümde;
Beyin
BeyinDavid Eagleman · Domingo Yayınevi · 20165,5bin okunma
Dünyadaki hiçbir yaratıcı güç ve ruh, keza sinir sisteminin imkân verdiği hiçbir ikame ve telafi mekanizması, sürekli deneyimlediği mutlak özduyum kaybını düzeltemez. Hayati nitelikteki bu altıncı duyu olmayınca da beden sahipsiz ve gerçekdışı kalır.
Reklam
Bizden sonra insanlar balonla uçacaklar, ceketlerin modası değişecek, belki altıncı bir duyu keşfedilecek ve geliştirilecek; ama o zorlu, o gizem ve mutluluk dolu yaşam hep aynı kalacak. Ve bin yıl sonra insanoğlu, tıpkı şimdiki gibi, ''Off, yaşamak ne güç!'' diye inleyecek ve bununla birlikte yine tıpkı şimdiki gibi ölümden korkacak, ölmek istemeyecektir.
"Bir insana, geçmişi ya da hayatındaki deneyimleri yön veremez. Past in dust. Geçmiş tozdur. İnsanın bütünlüğe giden yolda yeni duyulara; altıncı duyu olan sezgiye ve yedinci duyu olan 'düş'e kendisini teslim etmesi gerekir. Roller zindanlardır... Parmaklıkları görünmezdir ama çelikten daha serttir."
Sayfa 357Kitabı okudu
Bizden sonra insanlar balonla uçacaklar, ceketlerin modası değişecek, belki altıncı bir duyu keşfedilecek ve geliştirilecek; ama o zorlu, o gizem ve mutluluk dolu yaşam hep aynı kalacak. Ve bin yıl sonra insanoğlu, tıpkı şimdiki gibi, "Off, yaşam ne güç!" diye inleyecek ve bununla birlikte yine tıpkı şimdiki gibi ölümden korkacak, ölmek istemeyecektir.
Hadi! Bizden sonra insanlar balonla uçacaklar, ceketlerin modası değişecek, belki altıncı bir duyu keşfedilecek ve geliştirilecek; ama o zorlu, o gizem ve mutluluk dolu yaşam hep aynı kalacak. "off, yaşam ne güç!" diye inleyecek ve bununla birlikte yine tıpkı şimdiki gibi ölümden korkacak, ölmek istemeyecektir.
Reklam
Savaşın Öğrettiği
Savaș sana çok șey öğretir. Bunların ilki, duyu yetinin keskinlesmesi ve ateş atıldığı yerin yönünü tayin edebilmek için dikkat kesilebilmendir. Sanki bedenin, içinde pusula olan büyük bir kulağa dönüşmüş gibi dört yönü belirleyebilirsin. Ya da beş yön çünkü artk gökyüzü de sana ölüm getirebilecek yönlerden birisi olmuștur. Ïkincisi; bir miktar teslim olup ancak ölçüyle korku yaşamandır. Sadece yeteri kadar. Korkun bundan zerre miktarınca artacak olsa gereksiz yere evini terk edip gitmek zorunda kalırdın, oysa șehrin diğer yanında da bombardiman var. Yine aynı şekilde korkun, zaman içinde bedenini yok edinceye kadar yiyen habis bir hastalğa dönüşürdü. Yine korkun zerre miktarınca azalacak olsa bu sefer de merdivenlerden sığınaklara inmek veya balkon ve pencerelerden uzakta merdivenlerde oturmak konusunda aceleci davranamazsın. Füze seni böylece göz açıp kapayıncaya kadar öldürür. Üçüncü olarak da savaş sana evini terk etmek zorunda kaldığında önemlinin önemlisini yanına almayı öğretir.Bir șișe su mesela, sen bedeninin uzuvlarını veya küçüğünü toparlamaya çalışırken gözden kaybedebilecegin yaşlı bir kadın... Kesin olan şu ki savaşın sana öğrettiği dördüncü, beşinci, altıncı şey de var... Ama önce de öğrensen sonra da öğrensen her zaman öğrendiğin şey "tahammül" oluyor.
Sayfa 166Kitabı okudu
Buyur sana evrim, evrim çarpar...
Yerçekimi günümüzdeki koşullara uygun kas, dolaşım (kalp) ve denge yapılarının gelişmesini sağlamıştır. Altıncı duyu olarak sayılabilen, ancak gerek duyulduğunda algılama yapabilen (merkezkaç kuvvetini algılama gibi) ve yerçekimini algılayan organlar geliştirdik. Kulaktaki yarım daire kanalları bunun en önemli örneğidir. Ana karnındaki ilk birkaç ay içerisinde yarım daire kanalları gelişerek, fetüsün aşağı ile yukarıyı algılamasını sağlar ve böylece ona uygun konumlanması için gerekli bilgiyi verir. Bu sırada kaslarını geliştirmek için yavru, ana karnını tekmeler.
Sayfa 186 - AkılçelenKitabı okudu
Augustinus’un De musica Eseri: Ritmik ve Vezinli Müzik, Müzik Estetiği: * Duyu doktrini: * Augustinus, De musica’nın ilk beş kitabında izlediği bu akılcılık arayışını tamamlamak için, diğer kitaplardan daha sonra yazılmış olan altıncı kitabında ritmik sayının birleştirici ilkesine dayalı karmaşık bir duyu doktrini sunar. Duyusal ritim ruh
Sayfa 875Kitabı okudu
Bin yıl da geçse bazı şeyler hiç değişmiyor..
Bizden sonra insanlar balonla uçacaklar, ceketlerin modası değişecek, belki altıncı bir duyu keşfedilecek ve geliştirilecek; ama o zorlu, o gizem ve mutluluk dolu yaşam hep aynı kalacak. Ve bin yıl sonra insanoğlu, tıpkı şimdiki gibi, "Off, yaşam ne güç!" diye inleyecek ve bununla birlikte yine tıpkı şimdiki gibi ölümden korkacak, ölmek istemeyecektir.
Sayfa 44 - İş Bankası Kültür Yayınları Modern Klasikler Dizisi/11. Basım/2021Kitabı okudu
307 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.