Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cansu

Cansu
@anamelessflower
Y Kuşağı Julie’si.
Öğretmen
İstanbul
15 Eylül 1994
4 okur puanı
Temmuz 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
“Beklediğin kimse yok mu,” diye sordu Ginia. “Ben sürekli bekliyorum.” Amelia, bunu söylerken bir eliyle de yanındaki boş iskemleyi gösteriyordu.
Reklam
Kendini kendisini böyle düşünürken fark ettikçe silkinir, düşünmemek isterdi. Aşkta kalp susmaya başlayıp da zihin yeteneklerini kullanmaya başlarsa o aşk öyle bir hasta çocuğa benzer ki damarlarında taze bir kan yerine zehirleyici ilaçlar dolaşır.
Kısa Kes
Ama ben kısa kesmeyi tercih ediyorum. Belki de düşüncelerim böyle kısacaktır.
Sayfa 30

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
ruhum ürperiyor, tanrılar çıplak sarınayım otların kardeşliğine
Tünelin ucunu görüyorum.Altgeçitlerden uzaktayım artık.Altüst oluyorum.
Sayfa 25
Reklam
Artık geceleri bir ölüm akıyor sokaklara. Kentin evlerinin aralıklarına doluyor. Boğuluyoruz.
“Dikenler hiçbir işe yaramaz, onlar sadece çiçeklerdeki kötülüğün belirtisidir.”
Sokakta pek kalabalık yok, birkaç kişiyle karşılaşıyorum, yanımdan aceleyle geçip giderken “Telefonlaşırız” diyorlar. Benimle sohbet etmek istediklerine inanmamı istiyorlar.Gerçekte ise yapacak çok daha iyi şeyleri var başka yerlerde. Hiç aramıyorlar. Beni unuttular.
Sayfa 130Kitabı okudu
bir şey oldu birden nasıl oldu bilmiyorum bir anda çarpıtıverdi yeryüzünü, bir kelime mi söylemişti ?
Sayfa 123
Yaşamın sonu: Ölüm. Her yüz; insan yüzü, hayvan yüzü de olabilir, soluk, büyüyen, yaşlanan(belirli) sarılma (birine sarılınca ölümü düşünmek), her sabahta: her sabah uyanıp ölümü düşünmek. Daha sonraki satırlarda, bir trenin gidiş istikâmetinde oturduğunda, karşıdan gelen tüm görüntüler hızla gelip geçer… hızla tek tek resimler, film gibi geçip gider… işte böylesi yolculuklarda, ölümden uzaklaştığımı algıladığımı belirtmek istedim.
Sayfa 45
Reklam
Saatların tıkırtısıyla içinin sıkıntısı arasında bir ilgi vardır sanki. Bu durmayan tıkırtı dünyanın düzeni gibi bir şeydir. Değişmez. Dursa sıkıntısı geçecek belki. Oysa bu sıkıntıyı yaratan kendisidir.
Sayfa 23
Size gerçekleri nasıl anlatabilirim ve parlak renklerle menevişlenen bu karanlık ortamda, aynı anda hem tembel hem girişken olabilen, hayatı anlaşılması güç planlar ve gülünç başarısızlıklarla geçen, paradoksları sık sık saflıkla karışan, tavizsiz bir tembelliğe ve yalnızlığı kadar büyük bir düş gücüne sahip olan bir kişiliği görmenizi nasıl sağlayabilirim ?
Sayfa 5
Bir zamirdim ben. Kendimi sevmem. Belki de şu yüzden: Kendimden söz etmeyeyeyim daha iyi, yoksa soyu iyice tükenmiş zavallı birkaç büyü de bozulur gider, diye düşünürdüm.
— Tanışmadan önce Turgut Uyar hakkında neler biliyordunuz ? —(….)Ben de onun, sandığımdan çok daha - nasıl söylesem- daha derin demeyeyim de daha keşfedilmeye değer bir insan olduğunu düşündüm.
Nereden gelirse gelsin dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, hayvandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin!..Bir hişt hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları…
Sayfa 82
Bencillikle kendini sevme, aynı olmak şöyle dursun, birbirinin tersidir. Bencil insan, kendisini çok sevmez; çok az sever; aslında kendisinden nefret etmektedir. Yaratıcı olmamanın belirtilerinden ancak birisi olan kendinden hoşlanmama ve kendisiyle ilgilenmeme,o insanı boşluk ve sıkıntı içine bırakır. Böyle bir insan mutsuzdur…
Reklam
“Ne demek istiyorsun ?” “Şunu: İnsan esas olarak acı çeken hayvandır. Bu dünyanın temelinde acı vardır. Acı her yanda. Her şey acıtıyor…”
Sayfa 27
“ Hâlâ bir an var mı ? - “ Hatırlayış ile unutuş arasındaki an.” - “ Kısa bir an.” - “Hiç durmayan.”- “Ne hatırlanan ne unutulan bize gelince.” - “ Bizi unutarak anımsayan?” . “Unutmaktan kaynaklanan bu mutluluk niye ? - “ Mutluluğun kendisi unutulmuş.”
Sayfa 66 - MonokolKitabı okudu
Bunca zaman sonra kendini nasıl duyuyorsun ? Özet olarak, aldanmış ve aldatmış olarak, dedi.
Sayfa 36 - SelKitabı okudu
Darağacı Arayan Adam
Aldı elinden keseri marangozun, başladı yontmaya marangozu.Sonra kavakları düzeltip kurdu kendine bir darağacı.Sallandırdı ipi. Güzelce yağladı kaygan. Başladı geleni geçeni asmaya…
“Yaşanmış düşüncelerimde bir şey arıyorum. Acıyı bulamıyorum, yabancılık,özlem bulamıyorum. Derin bir sevgi ya da bir ilişki bulamıyorum. Hep o gözlemciyi görüyorum, düşüşleri, beni fırtınalarla uçuşturan, karanlıkla seviştiren, güneşle doğuran, bulut olarak Doğu Denizi’ne yağdıran gözlemciyi. Bana yutkunmayı güçleştireni.”
Sayfa 93 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“ Burularak hangi derinliğe inecek bu konuşmamak, görmemek, uzayan boynumla merak ediyorum, ince bir sızlamayla, sen sustukça sessizlik sessizliğin içini oyuyor, oyacak.”
Sayfa 17 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu