Eğer bir avuntu olacaksa, her eylemimizden önce o eylemin tüm sonuçlarını öngörmeye, ilk olarak kesin sonuçlarını, sonra kuvvetle muhtemel sonuçlarını, sonra gerçekleşmesi mümkün olanları, sonra da hayal edilebilir olanları ciddi ciddi hesaplamaya kalksak, yerimizden bile kımıldayamayacağımız da doğrudur. Söylediklerimizin ve yaptıklarımızın iyi ve kötü sonuçları, bizim artık bu sonuçları onlar yüzünden af dileyebilmek için bu dünyada olmayacağımız sonsuz sayıdaki günler de dahil olmak üzere gelecekteki bütün günlere, oldukça tekdüze ve dengeli bir şekilde dağılarak uzanır, ki üzerine çok konuşulan ölümsüzlük denen şeyin bu olduğunu söyleyenler vardır.
Sayfa 83
Kendileriyle baş başa kalmaya tahammül edemeyen korkakları ve onların kalabalıklarda avuntu arayışının zavallılığını nerede görsem tanırım.
Sayfa 243Kitabı okudu
Binbaşı atı sürdü. Bu kez dört nal, uçuyoruz. En rahatı dört nal. Çünkü dört nalda, benim gibi acemi binici çalkalanmıyor. İhtiyat bölüğünün önüne gelince, Binbaşı birden atını yine durdurdu. Ben yine uçtum ki, bu seferki uçuş, Hazret-i İsa uçuşu... Allah'ını seven beni tutmasın. Ben uça uça, doğruca... Nereye biliyor musunuz? Önümde, at üstünde duran Binbaşı'nın sırtına... Yeryüzünde bir insan için bundan büyük bir terslik olamaz. şimdi, Binbaşı'nın atı üstünde iki kişiydik: Binbaşı ve habercisi... Belalar içinde, yine de insanoğlu bir avuntu bulabilmeli. Binbaşı'nın arkasına düştüm, ya önüne düşseydim... Binbaşı başım çevirip:
- O ne? diye bağırdı.
Kendimi yere attım.
- Efendim... diye başlayıp bi şeyler kekeledim. İyi ki Binbaşı üstelemedi.
Kendi atıma sıçradım.
Nesin yayınlarıKitabı okudu
"Kim bilir, iç sıkıntısı olmasa belki insanlar ise gitmeyi unuturlardı. 'İş avutur' derdi babası. O böyle avuntu istemiyordu. Bir örnek yazılar yazmak, bir örnek dersler vermek, bir örnek çekiç sallamaktı onların iş dedikleri. Kornasını ötekilerden başka öttüren şoför, çekicini başka ahenkle sallayan bir demirci bile ikinci gün kendi kendini tekrarlıyordu. Yaşamanın amacı alışkanlıktı, rahatlıktı. Çoğunluk çabadan, yenilikten korkuyordu. Ne kolaydı onlara uymak!"
Sayfa 52Kitabı okudu
Dışarıdan baktığımızda "düzlüğün ortasındaki ur" dediğimizin içeriden bakıldığı zaman aşılmazlık umudunu taşıması, umutların en ağırını taşıması, içeridekilerin gözünde koruyuculuğu, denetilir bir kapalılıkla bir arada götürmesi, bir avuntu mu gerçekte?
Bir avuntu buldum avunuyorum
Sayfa 169Kitabı okuyor
Söyleyin, insanın çok güzel at, sığır, kümes hayvanı, tahıl, çiçek ırkları elde etmek için o kadar şey yapıp da hâlâ tıpta kendi dertlerine bir rahatlama, acımada bir çare, dinde bir avuntu, sarhoşluklarda da unutuş arar durumda olması aşağılık, yüz kızartıcı bir durum değil mi?
Sayfa 340Kitabı okudu
Aslında gerçekten rahatlamaz, avunur ademoğlu... Belki de avunmamız bile kendi sanımızdır. En iyi avuntu da dünyadan vazgeçtiğimize, hırsları zincirlediğimize kendimizi inandırmak... Yalan da olsa inandırmak...
Unutma!
İnsanlar bilgi değil, avuntu isterler.
Maksim Gorki
En klasik avuntu işte. İnsanın sevgilisini yitirince bir başkasının sevgilisini elinden alması.
Razıyım, yapayalnız tükensin yıllarım ama yerine sevemem
Senden uzakta hep bir şeyler eksik
Gönlümde derman yok inan bir nefeslik
Ne bir avuntu ne de biraz ümit
Ne yaptın bana, nedir bu sessizlik?
İçimde bir şey acıyor sen gelince aklıma her şeyim
Aslında gerçekten rahatlamaz, avunur ademoğlu... Belki de avunmamız bile kendi sanımızdır. En iyi avuntu da, dünyadan vazgeçtiğimize, hırsları zincirlediğimize kendimize inandırmak... Yalan da olsa inandırmak...
Sayfa 72Kitabı okuyor
Üç İlişki Biçimi Üstüne
Can sıkıcı bir fikre avuntu bulmak için kitaplara başvurmak yeterlidir: Beni kolayca ele geçirir ve alıp başka taraflara götürürler.
Sayfa 333 - Koridor YayınlarıKitabı okudu
Peki ya Okurken?
Bu romanı mutsuzluğumu biraz hafifletmek için yazdım. Yanılıyordum. Asla yazıda avuntu aramamalıyız. Yazarken bir hedefimiz olmamalı. Kesin tek bir şey varsa o da hiçbir hedef gütmeksizin yazma gerekliliğidir.
Sayfa 13Kitabı okudu
