1800-1950 yılları arasında Batı zihni, kendini, insanın tekâmül etmiş hâli olarak görüyordu. Onlara göre, Avrupa dışı in- sanlar, Avrupalının alt sürümleri ve gelişmemiş halleri idi. Bunun için bir Orta Çağ - Rönesans kurgusu faydalı bulundu.
Kurguya göre, "Orta Çağ'da, Antik Yunan bilgisi Batı'dan gittiği için Batı, bir karanlığa girmiştir ve Yunan bilgisine tekrar ulaştıkları dönemden sonra muhteşem Aydınlanma Çağı'nı hazırlayan süreç başlamıştır."
Antik Yunan bilgisinin, tekrar yüce Avrupa'ya ulaşmasını sağlama konusunda, Müslümanlara da bir yan rol biçilmişti. Onlar karanlık çağdayken biz bu bilgiyi alacak, ona orijinal pek bir katkı sağlamayacak ve onu geliştirebilecek yegâne uygarlık olan Avrupalılara iletecektik. Onlar daha sonra bu bilgi ile ilerleyecekti ve bizim, tarihteki görevimiz son bulmuş olacaktı.