Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
336 syf.
·
Puan vermedi
FATOŞ EKŞİ KILIÇ - AYDINLANMA YOLUNDA KÖY ENSTİTÜLERİ Herkese selamlar Nasılsınız, neler yapıyorsunuz? Neler okuyorsunuz?
Aydınlanma Yolunda Köy Enstitüleri
Aydınlanma Yolunda Köy EnstitüleriFatoş Ekşi Kılıç · Az Yayınları · 20236 okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Amin Maalouf'un içerisinden onlarca roman çıkarabileceğimiz deneme kitabı. Bir oturuşta değil belki on oturuşta bile hazmedip zihnimize yerleştiremeyeceğimiz denli büyük bir birikim sunuyor. Avrupa'nın Aydınlanma ve Devrim dönemlerinin ardından kendini geri kalmış hisseden diğer Rusya, Japonya, Çin gibi toplumların çağı yakalamak konusundaki adımlarını kendi düşünce süzgecinden geçirip bize sunmak gibi bir güzellik yapmış Maalouf. İyi bir tarihi bilgisi olmayanların da anlayıp daha çok araştırmak konusunda yürekleneceğini düşünüyorum. Özellikle Doğu Asya konusunda bu hisse kaptırdım bile ben kendimi. Bütün tarihimizi ve dünya tarihini daima Batı'nın gözünden öğrendiğimiz ve bununla muhatap olmak zorunda bırakıldığımız için olan mutsuzluğum katlanarak büyüdü. Belki de birey birey artık buna izin vermeyip yönümüzü önce kendimize sonra diğer diyarlara dönmek vaktini getirmeliyiz. Bu benim uzun zamandır başlatmak istediğim bir çağdı. Bu kitapla beraber tamamen açmış bulundum. Hadi mübarek olsun. Bu labirentten çıkmak konusunda Maalouf'un taşıdığı umutsuzluğu her günün sonunda ben de taşıyor ama sabah kalktığımda umudumu geri kazanıyorum. Ne zaman yorulup kendi labirentimi kabul ederim bilemem. Biraz yakın dünya tarihi ile ilginenler için biçilmiş bir kaftan bu kitap. Ve dahi, büyük bir emek içerdiği kesin. Teşekkürler Maalouf Bey. İyi ki varsınız.
Labirent
LabirentAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202433 okunma
Reklam
"Antik Yunan - Orta Çağ - Rönesans" kurgusu:
1800-1950 yılları arasında Batı zihni, kendini, insanın tekâmül etmiş hâli olarak görüyordu. Onlara göre, Avrupa dışı in- sanlar, Avrupalının alt sürümleri ve gelişmemiş halleri idi. Bunun için bir Orta Çağ - Rönesans kurgusu faydalı bulundu. Kurguya göre, "Orta Çağ'da, Antik Yunan bilgisi Batı'dan gittiği için Batı, bir karanlığa girmiştir ve Yunan bilgisine tekrar ulaştıkları dönemden sonra muhteşem Aydınlanma Çağı'nı hazırlayan süreç başlamıştır." Antik Yunan bilgisinin, tekrar yüce Avrupa'ya ulaşmasını sağlama konusunda, Müslümanlara da bir yan rol biçilmişti. Onlar karanlık çağdayken biz bu bilgiyi alacak, ona orijinal pek bir katkı sağlamayacak ve onu geliştirebilecek yegâne uygarlık olan Avrupalılara iletecektik. Onlar daha sonra bu bilgi ile ilerleyecekti ve bizim, tarihteki görevimiz son bulmuş olacaktı.
Sayfa 349
Teolojik aklın düzenine tabi olan iman, aklın gü­nümüzde hüküm süren şüphe ve çelişkilerine karşı verdiği çetin mücadeleyi her sahada kazanmak durumundayken; görünürde efsanevi anlayışın gerçek anlamda çıplak, daha doğrusu gelenek­ sel aklın kavrayabileceği bütün inanç kılıflarından soyulmuş, ka­ dim dini tasavvurlardan azade, belki de sadece dini olduğu söy­ lenemeyecek temel tecrübesi, muazzam derecede yaygınlaşmış görünür ve gündüz yolunu şaşırmış bir gece kuşu misali zamanı­ mızda hayalet gibi kol gezen birden fazla biçimi olan o irrasyonel hareketin ruhunu oluşturur. Açıklama Teoloji: Tanrı 'bilimi', daha genel anlamıyla imanın bilgisi. Akıl ile iman modern anlayış içinde kavgalıdır. Avrupa'nın en büyük aydınlanma olgularından birisi kilisenin ve Papa'nın gücünü kırmaktı. Bu büyük bir başarı ile tamamlandı. İnsanlar elbette iman ediyor Avrupa'da ama artık Katolik ülkeler bile kurumlarını imana yaslamıyor. İnsanlar ise tüm rasyonalite yani akıl üzerindeki gelişmelere rağmen irrasyoneliteye başvuruyorlar. Çünkü insan kaygı duyan bir varlık, pek de sorumluluk almak istemiyor. Kant'ın aklını kullanmaya cesaret çağrısına. Kant'cım bir dakika bekle, falcıma sorup geleceğim diyebiliyorlar. Faldan, tekkeden medet ummak, sonsuz bir güvenle uzaylıların dünyayı yönettiğine inanç duyanlar, olumlama ile evrene mesaj yollayabileceğini sananlar aslında rasyonel değil de irrasyonel işler peşindeler. Astral seyahat mesale bu toprakların dini inancında yoktur ama buna inanan insanlar da yok mu var…
Sayfa 275Kitabı okudu
208 syf.
10/10 puan verdi
·
632 günde okudu
**Bilimin Öncüleri: İnsanlığın Aydınlanma Yolculuğu**
Cemal Yıldırım'ın kaleme aldığı "Bilimin Öncüleri", insanlığın bilimsel keşiflerle dolu heyecan verici yolculuğunu anlatan etkileyici bir eser. Kitabı yüksek lisans eğitimi sırasında duymuştum ilk. Kitap, bilimin evrimini ve büyük keşiflerin ardındaki zorlukları ve başarıları gözler önüne sererken, aynı zamanda bilimin toplumsal ve
Bilimin Öncüleri
Bilimin ÖncüleriCemal Yıldırım · Bilim ve Gelecek Kitaplığı · 2007160 okunma
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
Reklam
Bu kitap neredeyse benim elimden çıkmış gibi…
Tanrı inancına dayanan düşünce biçimlerinin neredeyse tamamı, ahlâki kuralların “dünya dışı” bir kaynaktan insana öğretildiği ve ahlâki değerlerin tanrısal kökenli olduğu konusunda birleşirler. Tanrı tanımaz (ateist) yahut bilinmezci (agnostik) görüşler gibi akımlarda ise ahlâkın göreceliği, doğal kökenleri ve diğer canlılardaki ahlâki davranış
336 syf.
10/10 puan verdi
1936 yılında, eğitim alanında, kırsal kesimde yaşayan halk ile kentliler arasındaki bozuk dengeyi eşitlemek, köy ve kent arasındaki uçurumu kapatmak ve köy halkına pratik bilgi vermek amacıyla bir eğitim programı hazırlanır. Atatürk'ün vefatından sonra 1940 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İlköğretim Müdürü İsmail Hakkı
Aydınlanma Yolunda Köy Enstitüleri
Aydınlanma Yolunda Köy EnstitüleriFatoş Ekşi Kılıç · Az Yayınları · 20236 okunma
''bo. torbası .elal .engör''- nihat genç-7.XII.23
Uluslararası şirketler, sermaye, her dönem kendilerine bilim adamı kisvesi altında Celal Şengör gibi ruhsuz duygusuz empatisiz vatansız azgın canavarları bulup konuşturur! Yediği haltlarla medya maymunluğuyla çığır açan Celal Şengör, bu sefer de ‘çevrecileri kovun, defolsunlar, madenden anlamazlar’ dedi, hey büyük Allahım sen bize sabır
72 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Evrim hakkında fazla bilgisi olmayanlar için merak uyandırıcı bir kitap.Olgusal gerçekleri aktarırken aynı zamanda bilişsel açıdan kazandığınız farkındalıkla bir aydınlanma yaşıyorsunuz(ben de olan buydu).Son bölüm,Tanrı ve Evrim konusunu ele alıyor ve çarpıcı sorgulamalar sizi de içine çekebilir.
Ben Maymun muyum?
Ben Maymun muyum?Francisco J. Ayala · Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi · 2014147 okunma
Reklam
_Tinin Görüngübilimi, bilincin değişiminin yolculuğunun betimidir. _Her şey kozmik tinin görüngüleridir. Bu gerçekliklerin dışında aşkın bir varoluş bulunmaz. Her şey bu dünyada olup biter ancak bilen özne ile bilinen şey mesela bilinç ve dünya aynı şeydir. Hepimiz her şeyi kapsayan kozmik ruhun parçalarıyızdır. O tekil ve tüm olan tin'dir.
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Yani kitabı bitirince şöyle bir oturdum ve ağzım açık hayatı sorguladım. Emre Timur'un kalemini tanıyanlar bunun sebebini anlamıştır sanıyorum. Kızının ölümcül hastalığı yüzünden karısıyla kavga edip evden ayrılan bir Hayat Bilgisi öğretmeni. Vapurda düşünce yolculuğu yaptığı sırada yanına bir adam geliyor ve sohbete başlıyorlar. Adam 40 yıllık emekli ikramiyesini almasını ve kızını tedavi ettirmesini istiyor kendisinden ama bir şartla. Kendi karısını öldürmesini istiyor bu öğretmenden. İşte burada başlıyor tüm tereddütler ve yüzümüze tokat gibi çarpan "yapılanlara kılıf uydurma" huylarımız. Her kötü düşünceye mutlaka bir bahane uydururuz değil mi? Kötü düşünüyorsak bunun tek sorumlusu şu ya da budur ama asla biz değilizdir. Bir babanın çaresizliği olarak bakarsak haklı buluyoruz kendisini ama uzaktan bakınca sadece bir mütereddit... Bir de öğretmenimiz kitabın sonunda bir aydınlanma yaşıyor ki işte tam o sırada kitabın tüm gerçekleri yüzümüze vuruyor bir anda. Acaba gerçekten öyle mi diye tereddüte düşerseniz yazar kesinlikle kitabın hakkını vermiş demektir :) 1 saat içinde okuyup bitirdiğim ama aklımdan asla çıkmayacak olan bir kitap...
Emre Timur
Emre Timur
Tereddüt
Tereddüt
Tereddüt
TereddütEmre Timur · Az Kitap · 202337 okunma
79 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Eser, Mevdudi'nin 1948 yılında Pakistan'da yaptığı konuşmanın İngilizce metninden tercüme edilmiş. Ayrıca Mevdudi'nin 1975'te Lahore'da, Medeni Haklar ve Özgürlükler Forumu'nda yapmış olduğu insan hakları hakkındaki konuşması da metne eklenmiş. Mevdudi bu söylevleri ile İslam'ın 1400 yıl önce insanlara verdiği hakların kısa bir taslağını oluşturmaktadır. Kitabın içeriğinde de göreceğiniz gibi aydınlanma iddiasındaki Batı'nın modern çağda dahi yoluna koyamadığı insan hakları literatürünü, İslam dini 1400 yıl önce başarıyla temellendirmiştir. İnsan haklarını ayetler ve hadisler eşliğinde Mevdudi gibi derin bilgisi ve farkındalığı olan bir aksiyon adamından okumak oldukça önemli. Okunması gereken bir eser.
İslam'da İnsan Hakları
İslam'da İnsan HaklarıEbu'l A'lâ el-Mevdudi · Düşün Yayıncılık · 201731 okunma
İşrâk felsefesinin doğuşu
Gazzâli'den önce Yeni-Eflatuncu renge boyanmış olan İslam Meşşâî felsefesi söyleyeceğini söyleyip bitirmiş, Ibn Sinâ ile bu okul zirveye ulaşmıştı. Artık bu felsefenin düşüşten ve geriye dönüşten veya İslam düşüncesi alanında yerini başkalarına bırakmaktan başka yapacağı bir şey kalmamıştı. İbn Sinâ'nın çalışmaları özelinde
138 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.