Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Türkçenin Ne'si Var - 5 (Oğuzcan'ın Nesnesi)
Nesne kavramı üzerinden yaptığımız çözümleme denememizle, günümüz bilimsel çalışma yöntemlerinde değilse de, bilimsellik anlayışında bir anlama farkındalığı oluşmasına katkı sağlamayı ayrıca ümit ederim. Türk dilinin, duygu ve düşüncenin niteliğini hangi üslupla taşıdığına ışık tutacak küçük bir örnekle noktalayalım. Türkçe vasıtasıyla yürüyen inanma ve anlama üslûbu, öyle derinliklere nüfuz eder ki son dönem Türk şairlerinde aşağıdaki benzerleriyle sıkça karşılaştığımız duygu karmaşası, aynı şiirin içinde coşkulu bir ümide dönüşebilir. Bunu yaratan da Türk dilinin içinde yaşayan ruhun kendisidir. Sevdiğim dünyalar kadar, gel dese bir gün gel dese Nesi var ömrün nesi var, vesvese hepsi vesvese Bir şarkı gelir uzaktan, söyler aşktan yaşamaktan Bir ses ki rûhtan dudaktan, o sese yandım âh o sese Mâdem ki gönül böyle deli, delicesine sevmeli Usanıp yine sevmeli, bitmese sevgi bitmese¹⁶³ Anlaşılan o ki şuur altında yürüyen ama zaman zaman beklenmedik bir farkındalıkla ortaya çıkan "sonsuz ümit duygusu" da dil yoluyla devam eden "inanma tarzının" ürünüdür. ¹⁶³ Ümit Yaşar Oğuzcan, Acılar Denizi - Tüm Şiirleri 1, Özgür Yayınevi, İstanbul 1983.
Sayfa 118 - Post Kitap, Divan Edebiyatı Vakfı Keyfiyet Mahfili Türkçe Araştırmaları: 1, 1. Baskı, İstanbul 2020, TÜRKÇENİN NE'Sİ VAR
( Nuh’un büyükbabası Enok ) _Meleklerin Düşüşü ve Masonluk_ _İnsanoğulları çoğalınca, güzel ve alımlı kızları oldu. Melekler, göklerin çocukları onları görüp şehvet hissettiler. Birbirlerine dediler ki: “Gelin insanların arasından kendimize eşler seçelim ve onlardan çocuklarımız olsun.” Liderleri Semyaza onlara dedi ki: “büyük bir günahın cezasını
Reklam
Şehadet
Günümüzde insan soyu, milyonlarca yıldır oluşturulmuş olan bir korunma güdüsünün baskısı altında, irrasyonelliğe varan bir yaşamsallığa tapınç ve yaşamı yüceltmekle malûldür. Yaşam elbette önemlidir ve önemsenmelidir. Ama ne olursa olsun yaşamak ve nasıl olursa olsun hayatta kalmak kaygısı, ölüm üzerine sadece içgüdüsel ve irrasyonel tepkiye
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
Şiir Sanatı, Mutlu olma Sanatı, Komedi Sanatı
_Lord Byron_ _Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim! _Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
Reklam
Dante, Zambaklar
_Ölmedim ama diri de değilim. _Bu rezil durumdakiler yani Araf'ta bulunanlar. Yaşarken kötülük yapmadıkları için Cehennem’e atılmazlar ama iyilik de yapmadıkları için Cennet'e de alınmazlar. _Cehennem ümidin olmadığı yerdir. Hiçbir ümidin kalmaması, hayatta cehennemi yaşamaya denktir. Cehennemde belki acı çekilir ama ölünmez. _Tanrıyı
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Kapitalist sistemde her yeni bilimsel hamle insan hayatını kolaylaştırırken, insanlığı binlerce yılda oluşturduğu değerlerinden uzaklaştırıyor. İnsanlığın çektiği acılar nispeten hafifliyor ama bununla birlikte insanlığın mutluluğunu da azaltıyor. Giderek daha mutsuz toplumların, daha mutsuz bireylerin ortaya çıkmasına yol açıyor.
Sayfa 268Kitabı okudu
Özdeyişler - Filozoflar
_Büyücü elini şıklattı, fakirlik yok oldu; büyücü bir kez daha elini şıklattı, savaşlar yok oldu. Politikacı elini şıklattı; büyücü yok oldu. _Halinize şükredin, zira Allah sizi Amerika, İsviçre ya da Fransa gibi bir ülkede yaşayan, her türlü sosyal hakka sahip, mutlu ve huzurlu zengin bir kâfir olarak da yaratabilirdi. _Yücelmek için özür
Reklam
Empedokles, Öklid, Heraklit, Evliya Çelebi
_Empedokles_ _Nasıl ki ressamlar çeşitli boyaları uygun oranlarda karıştırıp sayısız şeylerin, örneğin ağaçların, kuşların hatta tanrıların resimlerini yaparlarsa, aynı şekilde doğa da dört öğeyi farklı miktarları karıştırıp varlıkları meydana getirir. _Her şeyin kaynağı 4 element. Parlayan Ateş(Zeus), Hayat veren Hava(Hera), Toprak(Hades),
"Bilimsel olarak değerlendirildiğinde, birey, kendini sonsuza değin tekrarlayan bir birim, hatta alfabenin bir harfi ile adlandırılabilecek bir şeydir. Diğer yandan, bireyi anlamak için onu bir bilim adamının gönülden bağlı olduğu tüm kabul gören düşüncelerden ve kurallardan kurtararak, eşsiz bir birey olarak görmek, onu araştırmalarının tek gerçek ve en üstün nesnesi yerine koymak gerekir. Herkesten önce, bir doktor bu çelişkinin farkında olmak zorundadır. Bir yanda, bilimsel eğitiminin istatiksel verileri ile donanmıştır, öte yanda, özellikle ruhsal acılar içinde kıvranan hasta bir insanı tedavi ederken, onu bireysel olarak anlama görevi ile karşı karşıyadır. Yaklaşım ne kadar şematik olursa, hasta -haklı olarak- o kadar direnç gösterir ve tedavisi o kadar tehlikeye girer. Psikoterapist, ister istemez, hastasının bireyliğini (başkalarına benzemeyen kişiliğini) temel bir gerçek olarak görmek ve tedavi yöntemlerini buna göre ayarlamak zorunda hisseder kendisini. Bugün tıbbın tüm alanlarında, bir doktorun görevinin soyut bir hastalığı değil, bir hastayı tedavi etmek olduğu kabul edilmektedir."
280 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
"Psikolojik Sağlamlık" Üzerine Kısa Bir İnceleme
İnsan hayatta çok fazla şeye maruz kalıyor. Çevrenin etkisi gelişime kalıtım kadar katkı sağlıyor ve bu çevremizde maruz kaldığımız şeyler bizi hayat boyu geliştiriyor. Gelişim içerisinde olumlu ve olumsuz şeyler de var tabi. Olumlu ve olumsuz şeyler kişiye göre değişse de, bizde kötü etki bırakan şeyler olumsuz, iyi etki bırakanlar olumludur.
Psikolojik Sağlamlık
Psikolojik SağlamlıkAyşe Bilge Selçuk · Kronik Kitap · 2023234 okunma
238 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.