Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
312 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Bir Garip inceleme
Hayatın rastlantılarla dolu olmasında hep büyülü bir taraf buldum. Jacques Lacan, psikanalizin önde gelenlerinden, karmaşık ve anlamaya başladıkça mükemmelleşen bir psikoloji görüşüne sahip. Kendisini daha iyi anlamaya çalıştığım bu dönemde, teorisinin ağırlığı ve karmaşıklığının yanında biraz da kafamı dağıtmak için okumaya başladığım bu Murat
Afili Hafiye
Afili HafiyeMurat Menteş · Alfa Yayınları · 2023763 okunma
bu sevgiye erişmek her sene biraz daha güçleşebilir; her sene çocuk bağ kurma arzusunu daha sert bir şekilde reddedebilir; ebeveynlerini istemeyebilir ve onlara karşı en ufak bir sevgi bile hissettiğini inkar edebilir. ancak sevgi tıpkı bunu aktif bir şekilde ifade etme ve sevilme arzusu gibi oradadır ve yakıcı bir güneş gibi gizlidir.
Reklam
Doğa seni annenin rahminden yarattığında, seni çıplak ve hiçbir şeyin yokken aldım ve benim kaynaklarımla besledim. Seni şımartacak şekilde üstüne düştüm -senin bana böylesine kızmanın nedeni işte bu!— ve pohpohlayarak yetiştirdim. Benim yetkimdeki her şeyin en bereketlisi ve en görkemlisiyle donattım seni. Şimdi canım senden el çekmek istiyor.
Sayfa 97
Bir annenin çocuğuyla ilişkisi çoğu kez belli bir fantazi senaryosu içerir ve annenin arzusu bu senaryo yoluyla dolayımlanır. Anne çocuğunu bu fantazi yardımıyla sever — çocuğunda ondan fazla olan şey (nesne a, özneye damgasını vuran eksiğin dublörü olan nesne) etrafında bir hikâye, bir senaryo oluşturur.
Aşk talebi sadece, imleyeni ona yabancı olan bir arzudan zarar görebilir. Annenin arzusu fallus olduğu içindir ki, çocuk onu tatmin etmek için fallus olmak ister.Böylece arzuya içkin bölünme daha Öteki’nin arzusunda yaşanmasında kendini belli eder. Şu bakımdan: bu bölünme, öznenin fallusa denk düşen gerçek olarak sahip olabileceği şeyi Öteki'ne sunmasından dolayı tatmin olmasına zaten karşıttır, çünkü onun fallus olmasını isteyen aşk talebi için, sahip olduğu şey sahip olmadığından daha değerli değildir.
423 syf.
·
Puan vermedi
_Nevrotik_ _Nevrotikler, anormal davranışları olan, kültürlerinden sapmış kimselerdir. Kültürümüzün üvey evlatları olarak adlandırabiliriz. _Sevgi, nevrotik için hayatında ulaşmak istediği tek amaç olarak görünür. _Nevrotik bir birey insanları “güçlü” ya da “zayıf olarak sınıflandırır; ilkine hayranlık besler, ikincisini hor görür. _Nevrotik bir
Nevrozlar ve İnsan Gelişimi
Nevrozlar ve İnsan GelişimiKaren Horney · Sel Yayıncılık · 2017166 okunma
Reklam
"Gerçek sizi güçlü kılacak." Bu söz Dostoyevski'nindir. Onun sözleri ve yazdıkları yaşamıma öylesine sinmiş ki bir sürü yerde görebiliyorum dokunuşlarını. Şimdi onun en tartışılan baba katilliğine gireyim. İçsel benliğimize girdiğimizde, içsel varlığımızın derinlerine inip kendi varlığımızın sınırlarını zorlayarak en derindeki
_Bir insanı hiç bir sebep yokken yüreğinizde sıcacık hissediyorsanız, işte bu, gerçek sevgidir. _Sevgi, etkin olarak, bir başka insanın içine girmektir. Bütünleşme sayesinde, kişi hem kendini bulur, hem de karşısındakini keşfeder. Böylelikle insanı çözmüş olur. _İnsan seviyorsa iki şeyi asla yapmaz. Aldatmaz ve ağlatmaz. Çünkü aldatmak
( Dişilliğin Farklı Yüzleri ) _Atalardan gelen kalıtsal özellikler olan Arketipler, ruhun rehberleri, bilinçdışının kişileşmeleridir. Onları göremeyenler, onların ellerine düşmüştür. Bilinç, arketiplerle büyülenir ve sanki hipnotize olmuş gibi esir tutulur. Erkeksi Animus, babadan kalma Logos’a karşılık gelirken, Kadınsı Anima da anneden kalma
_Her insan sapıktır ve birkaç istisna dışında, sevgili insan kardeşlerim beş para etmeyen değersiz varlıklardır. Tüm kalbimle buna inanırım. En sağlıklı insanlarda bile sapıklık eksik değildir ve bu normal süreçtir ki sapıklıklarını bastıranlar bunu nevrozla öderler. Nevroz, sapıklığın negatifidir. Normal sayılan kişi ise benim için anormaldir.
Reklam
72 syf.
10/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Farklı bir okuma deneyimi için mutlaka öneririm. Kitap oldukça kısa bir öykü ve illustrasyon çizimlerinden ibaret. Yazar, 'Ben, Kirke' ve 'Akhilleus'un Şarkısı' isimli kitaplarında olduğu gibi mitolojik hikaye ve kahramanları yine kendi özgün anlatımıyla buluşturmuş. Mitolojideki hikayeye göre Pygmalion kusursuz kadını ararken kendi yaptığı heykele aşık olan bir sanatçıdır. Venüse yaptığı duasında heykeline benzeyen bir eş diler ve Venüs bu duasını kabul eder. Heykel canlanır ve Pygmalion ve Galateia evlenirler. Paphos adlı bir çocukları olur. Kitapta bu hikayeden yola çıkarak; erkeklerde sıkça rastlanan kadın üzerinde baskı kurma, kısıtlayıcı kurallar, özgüvensizce hırçınlıklar sergileyerek sevildiğini duyma arzusu, kendi çocuklarına gösterilen ilgiyi kıskanma, dışlanmış hissetme, kadına psikolojik ve fiziksel şiddet gibi pek çok yaklaşımı minik minik işleyen bir kısa öykü oluşturulmuş. Öykü başından itibaren güçsüz, korkmuş, sindirilmiş olduğu görülen bir annenin kendi hapishanesine kızının da geleceğini görünce devleştiğini, tüm gücüyle kocasını yok ettiğini okuyoruz. Öykü okumayı pek sevmem ama bu eseri bu kadar kısa olmasına rağmen çok sevdim. Wikide şöyle kısa bir bilgi de gördüm: Pygmalion etkisi diye bir terim varmış ve bu terim beklentilerin davranışı şekillendirmesindeki etkisini ifade etmek üzere kullanılmaktaymış. Bu olgu Pgymalion etkisi, Galateia etkisi, kendini doğrulayan kehanet, Rosenthal etkisi, pozitif öz beklenti, özgüven, iyimserlik, ya da sadece inanç olarak da adlandırılıyormuş. Bilginize, inanmaktan,dilemekten vazgeçmeyin:)
Galateia
GalateiaMadeline Miller · İthaki Yayınları · 20222,922 okunma
Birliğe ulaşmanın bir yolu da ister sanatçı ister sanatçı olsun yaratıcı faaliyette bulunmaktan geçer herhangi bir yaratıcı çalışma içinde bulunan kişi kendi dışındaki dünyayı temsil eden nesnesi ile kendini bütünleştirir ister masa yapan bir marangoz ya da Elmas işleyen bir kuyumcu olsun ister ürününü yetiştiren Çiftçi ya da resmini boyayan
Oidipus süreci üç şey yapar. Birincisi, annenin arzusu sorusunu bir yanıta bağlayarak anlam doğurur: baba ve fallus. İkincisi, yasaklanmış anne imgesini - ya da bunun parçalarını cinsel arzunun ufku haline getirerek libidoyu, yani cinsel bağlılık ve ilgilerimizin kuvvetini konumlandırır. Dolayısıyla burada libido bir yere yerleştirilir, arzularımızı bedenin dışında konumlandıran bir çıpa oluşur. Üçüncüsü, Öteki Öteki ile ilişkimizde kendimizi konumlandırmamızı, güvenli bir mesafe kazanmamızı ve anneyle bizden ibaret olmayan bir uzama geçmemizi sağlar.
E-Pub/KindleKitabı okudu
216 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.