Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sherlock Holmes, şömine rafının köşesinden şişesini, zarif Fas kutusundan da hipodermik şırıngasını aldı. Uzun, beyaz, gergin parmaklarıyla narin iğneyi ayarladı ve gömleğinin sol manşetini geriye doğru kıvırdı. Kısa bir süre gözleri düşünceli bir şekilde sayısız delik izleriyle noktalanmış ve yaralanmış olan kaslı ön koluna ve bileğine takıldı.
Hayır, hayır, Sophie, hayır, sonsuz saygı beslediğin bu Tanrı ya kendisini hor görmemiz için yaratılmıştır, ya da arzuları senin düşün­ düğün gibi değildir en azından. . .O'nu daha iyi tanı, Sophie, onu daha iyi tanı, bizleri kötülük yapmamızın zorunlu olduğu bir duruma soktuğu ve bunu gerçekleştirmemize olanak sağladığı an kötülüğün de iyilik gibi yasalarına hizmet ettiğine, birinde olduğu gibi öbüründe de onun kazançlı çıktığına inandır kendini. Tanrı hepimizi eşit olarak yaratmıştır, bu eşitliği yeniden sağlamak isteyen onu bozandan daha suçlu değildir, her ikisi de içtepilerine göre davranıyor, ikisi de içtepilerini izlemek, gözlerini kapayıp neşelenmek zorundadır.
Reklam
Sudaki letafeti, yumuşaklığı ve şeffaflığı bir düşün! Yeryüzünde (yukarıdan aşağıya doğru) dökülerek inişine bir bak!
Bir şeyi istemek ile onu almaya hazır olmak arasında fark vardır. Hiç kimse bir şeyi kazanacağına inanana dek hazır değildir. Kişinin kafasında inanç olmalıdır, sadece ümit ya da istek değil. Açık fikirlilik inanç için esastır.
Sayfa 34
Hayallerinizi gerçekleştirin ve eğer geçici bir yenilgiyle karşılaşırsanız “ onların “ ne dediklerine aldırmayın, çünkü “ onlar” belkide her yenilginin aynı düzeyde başarı tohumlarını getirdiğini bilmiyorlardır.
Sayfa 32 - Altın Kitaplar
Reklam
Esnemek
Biraz daha esnek ol! Ya hep ya hiç görüşünü değiştir. Hayatın hep küçük uzlaşmalar demek olduğunu anla. Bir şey yap demiyorum! Düşün! Düşünürsen anlarsın!
Gözleri parmağındaki yüzüğe kaydı ardından "Benim bileklerimde kelepçeler var, sevgili avukat ve elbet bir gün çıkar," dedi. Gözleriyle yüzüğümü işaret etti. "Ama görüyorum ki senin de ruhun kelepçeli. Hangimiz daha berbat durumdayız iyi düşün." Kaşlarım çatıldı ardından elimi aşağıya indirerek "Küstah, saygısız, terbiyesiz herif," dedim hiddetle. Sırıtıp "Sayılır," dedi ardından çenesiyle elimi işaret etti. "Yüzüğün ağır geliyorsa bana ver, onu eritip anahtar yapar, kelepçelerimi öyle çıkarırım. Göz kırptı. "En azından daha önemli bir işe yarar.
Bildiğin gibi şibumi, sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır. Şöyle düşün: o kadar doğru bir söz ki , cesaretle söylenmesine gerek yok. O kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok. O kadar gerçek ki,sahici olmasına gerek yok. Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük demek. Sanatta şibumi zarif bir basitliği ifade eder. Buna sabi denir. Felsefedeyse kendini wabi olarak gösterir. Büyük bir ruhsal rahatlıktır ama pasiflik değildir. Bir insanın kişiliğindeyse ... nasıl söylemeli... Hakimiyet peşinde olmayan otorite mi? Onun gibi bir şey.
Sayfa 85
'Düşün ki ben bir kadın pilotum. Benim kullandığım uçağa binip, gözünün cam mavisini vurgulayan lacivert kostümünle, 18 saat güneşi kovalayarak benimle uçabilir misin?'
Sayfa 143
Reklam
Muhakkak bir gün seninle ben aynı anda birbirimizi düşüneceğiz, yeter ki sen ömrünün herhangi bir saniyesinde de olsa beni düşün.
Kadın kılığına girerek, bin türlü hileye başvurarak melek gibi masum bir kızın yanına sokulmak... Her gün kendisiyle dudak dudağa öpüşmek! Ah bu ne cesaret! Bu ne küstahlık! Ah Fitnat'ım, çok kabahat işledim. Lakin düşün ki bütün bunları ben yapmadım. Aşk... Ah, aşk denilen vesveseci yaptı. Fitnat'ım ya beni affet, yüzüme bak, bir söz söyle ya da beni öldür, bu azaptan kurtar. Böyle dargın durma. Bu bana büyük bir azaptır!
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri : Ömer Aslan, VI. Basım: Şubat 2020Kitabı okudu
“Evet. Ama sana olayları iyi ya da kötü biçiminde değerlendirmeyi bırakmanı öneririm. Bunun yerine basitçe, onları yaşa ve onlardan ders al. Her olay sana dersler sunar. Bu küçük dersler iç ve dış gelişmeni ateşleyecektir. Bunlar olmadan bir düzlükte takılı kalırsın. Kendi yaşamını düşün. Çoğu kimse en büyük gelişimi karşılaştığı en büyük güçlüklerle kazanmıştır. Beklenmedik bir sonuçla karşılaştığında ve biraz hayal kırıklığı yaşadığında, doğa yasalarının bir kapıyı kaparken her zaman bir başkasını açtığını unutma. ”
Yıpranmamış genç düşler, körpe beyinlerdeki kan fokurduyor. Birazdan patlayacak kıpkırmızı bir düşün cevheri yalazlaniyor... O düşün sesini duyuyor, rengini görüyor. "Ne zaman"?
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.