Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Victoria Kalaichi'nin Hüzünlü Kadınları...
Her gün karşılaştığımız ve kullandığımız nesnelerdeki detayların sade güzelliğine vurgu yapmanın, sanatının ruhu olduğunu söyleyen ressamın kadın portreleri adeta yaşamın akışından ödünç alınmış bir an gibidir. Özellikle, şallarda ve elbiselerde kullandığı, renkler ve mistik motifler büyüleyicidir. Alain de Botton'un dediği gibi; "Bir nesne ne kadar güzelse, ona baktıkça o kadar kederleniriz.(...)İçimizi yakan bir keder değil de, hüzün ile coşkunun bir ka­rışımıdır bu hissettiğimiz aslında." Yüzlerin uyumlu ve kusursuz çizgilerinde yitirdiğimiz gerçek hüzün bize bir yerlerden tanıdık geliyor, pozitif enerjimizi evrene yaymak ve ışıltımızı cömertçe sergilemek için debelendiğimiz, hep aynı pozda asılı kalmaktan yorulmuş yüz kaslarımızın haklı isyanı... Sanki insan üzülemezmiş, hüzünlenemezmiş, gözyaşı dökemezmiş gibi... Kalaichi'nin fırça darbeleri, tıpkı çocukluğumuzda kaybettiğimiz bir oyuncağı eski eşyalar satan bir dükkanda görmek gibi...
bir yerlerden tanıdık geliyor
- İnsanın keyfini getiren ve umut veren bir proje hakkında ne zaman bir şey okusam, çok geçmeden gerçek açığa çıkıyor, işin içinde bir başka pis oyun olduğu anlaşılıyor. -
Sayfa 29 - KırmızıkediKitabı okudu
Reklam
"Uykuya ihtiyacınız olduğunu biliyorsunuz. Tıpkı yemeğe, suya ve havaya ihtiyacınız olduğu gibi. Peki, uykunun tek başına yeterli olmadığını, vücudunuzun rüyalı uyku hakkını da aynı şiddetle talep ettiğini biliyor muydunuz? Sistemli olarak rüyalardan yoksun bırakılması halinde beyniniz size çok tuhaf oyunlar oynamaya başlar. Sizi asabileştirir, sürekli aç hissetmenize yol açar, herhangi bir şeye odaklanmanızı engeller - bilmem bunlar size bir yerlerden tanıdık geliyor mu?"
Bir Yerlerden Tanıdık Geliyor Sanki...?
"İmam osurursa, cemaat sıçar. Zorbanın tekini getirdiler, eldeki avuçtakini teslim ettiler. Bir avuç şakşakçı yağdanlık da kıçını yaladı! Bizi bu günlere düşürdüler."
Sayfa 67 - Yapı Kredi Yayınları, 6.Baskı, Çeviri: Mehmet KanarKitabı okudu
bir yerlerden tanıdık geliyor
Paranın değeri düştükçe artık insanlar markı bir an bile ellerinde tutmak istemiyordu. Dükkanların önünde kuyruk oluşuyor, esnaf stoklarını hangi fiyata yenileyeceğini bilmediği için satış yapmak istemiyor, sattıklarını kota koyuyordu. O günlerde müzikle ilgisi bile olmayan evlerde sıra sıra kuyruklu piyanolar görmek mümkündü. Kuyruklu piyano, iyi bir yatırım aracıydı.
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Hiç yorulmadan mı ölelim istiyorsun?
Kitabı bitirebilmenin verdiği cesaretle geldim :) Selim'den bahsetmeden önce hislerimden bahsetmek istiyorum. Kitabı okurken hislerim birbirine karıştı. Karmaşıklaştım. Hüzünlendim ilk önce , satır aralarında güldüm mesela , hüzünlendim yine...Güldüğüm için utandım kendimden biraz. Sonra al baştan tekrar aynı hisler, karışık bir örüntü gibi.. Meğerse ne farklı bir mizahı varmış Oğuz Atay'ın. Anlayamamıştım ilk başta. Selim'e gelecek olursak Ah be Selim, nasıl da bizden birisin aslında. Hepimizin içinde ufak da olsa bir Selimlik yok mu? Tanıdık geliyor bir yerlerden, biliyorum diyorsunuz; ama çıkartamıyorsunuz. Öylece uçup gidiyor düşünceler... Oğuzum Atay, Selim'i öyle anlatmış ki şimdi çıkıp gelse bir yerlerden "Evet diyeceğim bu o , o işte." Sonra çekip yanıma tutacağım ellerinden.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,5bin okunma
Reklam
Bir yerlerden tanıdık geliyor sanki bu tartışmalar???
Ortaçağ, Batı dünyasının en mümtaz beyinlerinin ciddi ciddi bir toplu iğnenin başına kaç meleğin sığabileceğini tartıştıkları bir uzun dönemdir, "Karanlık Çağlar" yakıştırması, boşuna değil.
137 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Çocuk öyküleriyle çok haşır neşir olmam mı yoksa bugüne kadar okuduğum, içimde güzel yerlerde duran öykülerin varlığını yeterli bulduğumdan mı pek öykü talibi olmam ben. Olmazdım yani. Belki içimde öykü hacmini genişletme isteği doğmasından, belki bir öykü severe rastlamaktan... zamanla değişiyor insan. Değişiyorum. Öyküyü sevdiren, bakış açımı
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202144,6bin okunma
Bir yerlerden tanıdık geliyor ama...
Hayat tarzımız her yerde olageldiği gibi değişti. Ücretler ve fiyatlar yükseldi. Bir kıtlık söylentisiyle yiyecek satın alıp depoladık. Hanım hanımcık kadınlar bir kutu domates konservesi uğruna saç saça baş başa çekişti.
Sayfa 564Kitabı okudu
Bir yerlerden tanıdık geliyor ya...
-“Ama yine de bir kız ne kadar çok kapanırsa o kadar iyi karşılanır ve herkes onun edepli olduğunu düşünür.”
Reklam
Bir yerlerden tanıdık geliyor ama nereden? :)
Salgınla mücadele ediliyor fakat hastalıkla ilgili haberler sansürleniyormuş, yani salgının Londra'da da görüldüğünü dünyanın geri kalanından gizliyorlarmış.
670 syf.
6/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Bu kadar yükselmeye değer mi?
Her başka bir evrende geçen kitap piyasaya çıktığında hemen o kitaba epik fantastik deme eğilimi ezbere bir biçimde okurlarda baş gösteriyor. Bu kitabı epik yapabilecek unsurlar ne olabilir diye soruyorum. Ejderhalar. Bu kitap kahraman bakış alışı ile yazılmış ve bu bile kitabın epik fantastik olmaması için yeterli. Epik fantastiklerde kitabın
Dördüncü Kanat
Dördüncü KanatRebecca Yarros · Olimpos Yayınları · 20232,156 okunma
229 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.