Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
ÜNAL YALTIRIK Diyarbakır'da İlkokul 8 yaşında herhalde Diyarbakır'a geliyorsunuz, 1940-41 arası... Kabaca 8-12 yaş arasında Diyarbakır'dasınız diyebilir miyiz? Evet. İlkokula orada başladığım için o hesaba geliyor. 8 yaşında ilkokula Diyarbakır'da başladım. Diyarbakır'daki evinizi hatırlıyor musunuz? Nasıl bir evdi?
Reklam
Tokat'ta Ortaokul: İlk Gazetem Yaltırık'ı Çıkartıyorum Tokat'ta en büyük kazancım Yekta [Güngör Özden] olmuştur. Yekta ile Tokat'ta tanıştık. En eski arkadaşım Türkiye'de halen Yekta'dır benim. Yekta da Tokat Lisesi'nde. Ben ortaokul 3'deyken o Lise 1'deydi, leylîydi [yatılı]. Oradan ahbap
_Tinin Görüngübilimi, bilincin değişiminin yolculuğunun betimidir. _Her şey kozmik tinin görüngüleridir. Bu gerçekliklerin dışında aşkın bir varoluş bulunmaz. Her şey bu dünyada olup biter ancak bilen özne ile bilinen şey mesela bilinç ve dünya aynı şeydir. Hepimiz her şeyi kapsayan kozmik ruhun parçalarıyızdır. O tekil ve tüm olan tin'dir.
Fakat halkımız sadece çocuksu değil, aynı zamanda erken yaşlanmıştır. Bizde çocukluk ve yaşlılık başka halklara göre farklı işliyor. Gençlik nedir bilmeden hemen yetişkinliğe adım atıyoruz ve sonrasında yetişkinlik dö- nemimiz çok uzun sürer. Genelde dayanıklı ve iyimser olan halkımız için bu durum yor- gunluk ve umutsuzluğu da beraberinde getirir. Bu yüzden de müzikten pek anlamayız, müzik için fazla yaşlıyız. Müziğin verdiği heyecan ve coşku, ruhu ağır olan bizlere uymaz, ruhumu- zun yorgunluğuyla onu reddederiz, kendimizi islığa verdik, orada burada biraz ıslık çalmak tam bize göredir.
Fakat halkımız sadece çocuksu değil, aynı zamanda erken yaşlanmıştır. Bizde çocukluk ve yaşlılık başka halklara göre farklı işliyor. Gençlik nedir bilmeden hemen yetişkinliğe adım atıyoruz ve sonrasında yetişkinlik dönemimiz çok uzun sürer. Genelde dayanıklı ve iyimser olan halkımız için bu durum yor- gunluk ve umutsuzluğu da beraberinde getirir. Bu yüzden de müzikten pek anlamayız, müzik için fazla yaşlıyız. Müziğin verdiği heyecan ve coşku, ruhu ağır olan bizlere uymaz, ruhumuzun yorgunluğuyla onu reddederiz, kendimizi ıslığa verdik, orada burada biraz ıslık çalmak tam bize göredir.
Reklam
Fakat halkımız sadece çocuksu değil, aynı zamanda erken yaşlanmıştır. Bizde çocukluk ve yaşlılık başka halklara göre farklı işliyor. Gençlik nedir bilmeden hemen yetişkinliğe adım atıyoruz ve sonrasında yetişkinlik dönemimiz çok uzun sürer. Genelde dayanıklı ve iyimser olan halkımız için bu durum yorgunluk ve umutsuzluğu da beraberinde getirir. Bu yüzden de müzikten pek anlamayız, müzik için fazla yaşlıyız. Müziğin verdiği heyecan ve coşku, ruhu ağır olan bizlere uymaz, ruhumuzun yorgunluğuyla onu reddederiz, kendimizi ıslığa verdik, orada burada biraz ıslık çalmak tam bize göredir.
Cuma günü yeni alışkanlıklar edinmek için iyi bir gündür. Nefis muhasebesi yapmak için güzel bir gündür. İbadet etmek için, Allah ile buluşmaya hazırlanmak için bir şekilde ekstra bir zaman harcıyoruz o gün. Allah diğer günlere nazaran cuma gününde bizi manevi olarak daha güçlü kuvvetli kılıyor. Öyleyse niçin kendiniz için ciddi kararlar almıyorsunuz? Başkaları ile paylaşın diye değil, sadece kendiniz için. Gerektiğinde, kendinizin en sert eleştirmeni ancak siz olabilirsiniz. Siz ve ben hayatlarımızda neyi farklı yaşamamız gerektiğine karar vermeliyiz, çünkü "gayet iyi durumdayım", "aslında bakarsan hayatımda pek de değiştirmek isteyeceğim bir şey yok, her şey tamam" demeye başladığımız anda, bilin ki bir sürü insanın üzerimizdeki kanaatleri sonucu bizde bu sahte vehim oluşmuştur. Nice zamandır gözlerimiz körleşmiş; gözlerimize o kadar çok toz toprak serpmişler ki şimdi kendimizin kim olduğunu dahi bilemiyoruz. Niyazım o ki, Allah bizleri kendi hakikatinden perdelenenlerden eylemesin. Hak Teala yüce Kitab'ını kendilerimize daimi bir ayna kılsın, o aynada kendi hakikatimizi müşahade edelim ve devamlı daha güzele doğru gitmeye çalışalım. Amin.
Fakat halkımız sadece çocuksu değil, aynı zamanda erken yaşlanmıştır. Bizde çocukluk ve yaşlılık başka halklara göre farklı işliyor. Gençlik nedir bilmeden hemen yetişkinliğe adım atıyoruz ve sonrasında yetişkinlik dönemimiz çok uzun sürer. Genelde dayanıklı ve iyimser olan halkımız için bu durum yorgunluk ve umutsuzluğu da beraberinde getirir. Bu yüzden de müzikten pek anlamayız, müzik için fazla yaşlıyız. Müziğin verdiği heyecan ve coşku, ruhu ağır olan bizlere uymaz, ruhumuzun yorgunluğuyla onu reddederiz, kendimizi ıslığa verdik, orada burada biraz ıslık çalmak tam bize göredir.
-4- "DEVRİMLER TÜRKİYE'YE TARİHİ BİR ŞOK YAŞATMIŞTIR."
Türkiye yahut Türk milleti 1920 devrimleriyle tarihî bir şok yaşadı. Elektrikli şok verilmiş bir insanı andırıyordu. Sonlanan yalnızca İslamî dönem değildi, bütün bir Türk tarihiydi. İslamdan önceki dönemleri de katabiliriz buna; çünkü İslama girişi Türk'ü başaşağı çevirmemiştir. İslamî dönemlerde kendinden önceki pek çok değer
Sayfa 65 - TEOMAN DURALI'DAN RESMÎ TARİH TEZLERİNİ ALT ÜST EDEN 8 CESUR TESPİTKitabı okudu
Reklam
_Vatanınız, anneniz gibidir. Her kim vatanınızı aşağılıyorsa, hem size, hem annenize hem de atalarınıza düşmandır ve o her kim olursa olsun çekinmeden suratına bir yumruk indirin ve o kansızlarla mücadele edin. _Oyun başlasın! _Tek millet, tek devlet, tek lider, büyük Almanya. _Gelecek ya bizim olacak ya da ortada gelecek diye bir şey
_Sümerler, Türk'tür. _Tarih 5500 yıl önce Sümer’de başlar. _Sümerce kesinlikle Türkçedir. Prof. Atakişi Kasım _MÖ 2400 yıllarına ait çivi yazılı belgelerde Türk adları bulundu. _Sümerce, Türk, Fin ve Macar dillerine akrabadır. Asurolog Jule Oppert _Atatürk demiş ki: Bırakın şu Asurları! Asurlar Arap cinsinden. Bu Sümeroloji olacak demiş.
_Maske takarak yaşıyoruz ve maskenin içindeki gerçek beni unutup, ideal benliği gerçek sanıyoruz. Gerçek benliğimizle çatışma sonucu hastalanıyoruz. _Ortaçağda felsefesinde Tanrı, insanı kurgulayarak yaratır ve insan, tanrıya ulaşmak için uğraşır. Bu kurgu dünyası bir sınavdır. Ortaçağ ilkel insanı bu yüzden bir maske takar. Rönesans özgür
_Lordum! _Bir kitabın başında gecen "ad", ne kadar önemli olursa olsun, içeriğindeki hataları örtebilecek güçten yoksundur diye düşünüyorum. Bu DENEME, size sığınmaya gelmiştir. _Şeylerin en soyut ve genel bilgisinde genel anlayış cizgisinin otesinde kurgulara sahip biri olarak tanındığınızdan, bu Deneme'nin amacını takdir edip
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.