Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öğrenmenin en büyük düşmanı ertelemektir. Zannediyorum hayatımızı ele geçiren teknolojik aletler bize, " Yarın da yapabilirsin" duygusu veriyor ve rahatladığımızı düşünürken hayatla aramıza mesafe koyuyoruz. Bu sese kulak verince adım adım öğrenmekten uzaklaşıyorsun. Çünkü farkında olmadan dikkatini dağıtacak her şeyin esiri oluveriyorsun. Bugün bize, " Yarın da yapabilirsin" diyen bu uyarıcıların yarın da aynı şeyi söyleyeceğini bilmemiz, buna göre hemen harekete geçmemiz lazım.
Zaferler ve yenilgiler, adı kader olan bilinmez bir yasaya göre birbirini izlerler; kader, felsefî olarak yoksun kaldığımızda, şu dünyadaki ya da herhangi bir yerdeki ikametimiz bize çözümsüz, maruz kalınacak bir lanet gibi saçma, ya da hak edilmemiş göründüğünde başvurduğumuz sözcüktür..
Reklam
Dün ve bugün tekparti yönetiminin muhalifi olarak tanınan birçok insan, bu arada Karabekir Paşa, gerçek bir muhalif kabul edilebilir mi sorusu tekrar önümüze gelecek. Bunun cevabı, -ideolojik olarak farklı cenahlardaki insanların genel kanaati aksi istikamette olmasına rağmen- bize göre hayırdır. Karabekir'le Mustafa Kemal arasında ilk büyük
Sayfa 368Kitabı okudu
Aşkı arayanlar, bize göre Yunus kadar Eşrefoğlu'nun da şiirlerini okumalılar. İşte onun, aşkı din ve iman olarak gören bir yakarışı: Ey Allah'ım beni Sen'den ayırma Beni Sen'in didarından ayırma Seni sevmek benim dinim imanım İlahi din ü imandan ayırma
Sayfa 52 - ÖTÜKEN NEŞRİYAT 1998Kitabı okudu
Yine de yazarım kozmik karamsarlığı bize zamanla kuvvetleniyor gibi geliyordu. İsa’ya Göre İncil’in yarattığı travmanın, yayımlanmasının Saramago’nun hem yazar hem de insan olarak yaşamında yarattığı etkiyi daha da keskinleştiren, deyim yerindeyse, varoluşsal bir kırılmanın var olduğunu düşünüyorduk. Yanılıyor da sayılamazdık. Bizzat Saramago, sadece vicdanını ve hareketlerini araya makul bir mesafe koyarak okumayı bilenlerin hissedebildiği bir kanat darbesiyle, bu gizemin anahtarını bize teslim ediyor. Söz konusu olan alelade bir mecazdan ibaret değil. Belki barok bile denebilir.
Sayfa 22 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Hayatımız boyunca başkalarının bize yaptıklarını bir günah gibi taşırız boynumuzda; kötülüklere, haksızlıklara dur diyemedikçe kendimizi suçlamaya başlarız. Demek ki hak ediyoruzdur, demek ki değersizizdir, başka insanlara böyle davranılmadığına göre sorun bizdedir. En azından bunlara "dur" diyemeyecek kadar güçsüzüzdür.
Sayfa 59 - Doğan kitapKitabı okudu
Reklam
Bize göre sevmek, büyük ve bilinmedik bir şeye duyulan gayri insiyaki bir şey imiş. Bizde idara müdara varmış.
Sayfa 135
"Şimdi ise, hiçbir şey eskisi gibi değil, yürek yorgun, dayanmıyor artık acıya. Yanıyorum giden canlara, gaflettekilere kızıyorum, içim öfke dolu. Düşünceler karmakarışık, yıllar arasında gezinip duruyor. İhanetler bir bir geçiyor gözümün önünden, kahrediyorum bizi bu hale getirenlere. Utanıyorum inanın Çanakkale’den; “size ölmeyi emrediyorum” diyen Gazi Paşa’dan, ölümü göre göre şehit olan Mehmetçik’ten utanıyorum. Terörü bitirmek umuduyla yanımızda çatışmaya giren ve Şemdinli’de şehit düşen 41 vatan evladından utanıyorum. Bu utançla soruyorum kendime; bize ne haller oldu? Hani yıldırımlar, kasırgalar, gökyüzü neden ağlamıyor?"
Çünkü kimi zaman en yakındaki tam karşıdaki değil de en uzaktaki bir saydam korunak içindeki yürek bize göre en dinlenebilir,anlaşılabilir olup çıkıyor.
Sayfa 75 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.