uzun zamandır merak ettiğim bir yazar Livaneli. bu eseriyle birlikte de tanışmış oluyorum ve kesinlikle diğer kitaplarını da alacağım. tarihi merak edip ancak benim gibi okumaktan sıkılıyorsanız bu kitap tam da size göre. her bir sayfasını hevesle, merak ederek okudum. tarihi olayların güzel bir kurgu ile ustaca satırlara dökülmüş olduğu değerli bir kitap. hem size geçmişte yaşanan olaylar hakkında bilgi veriyor hem de güzel kurgusuyla sizi kendine bağlıyor. final haftama denk gelmeseydi çok daha kısa sürede bitirebilirdim, çok akıcı ve sizi sıkmayan bir kitap sadece yavaş ilerliyor. farklı milletler olsa bile ortak acılar yaşayan üç kadının çektiği zorlukları okumak yürek burkuyor. buraya çok sevdiğim bir alıntıyı bırakmak istiyorum.
"Hem Maya, hem Ayşe, hem Mari, hem daha resmini bile görmediğim Nadia idim. Hem Müslüman, hem Yahudi, hem Katolik'tim. Yani insandım."
insan. hepimiz sadece insanız, hepimizin hisleri ve bir kalbi var. kişiyi bir kalıba sokmadan önce onun, senin gibi bir insan olduğunu anlamalısın. hepimiz birbirimizin sesini duymalı, yardım etmeliyiz.
"İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı."
herkese birçok şey katabileceğini düşündüğüm bir kitap, mutlaka okunmalı. Max ve Nadia ikilisi ise içimde hep derin bir yara olarak kalacak...