Popülistler, siyaset teorisyeni Nancy Rosenblaum'un bütüncülük[holism] olarak adlandırdığı şeyi arzularlar: Yönetimin artık bölünmemesi gerektiği, halkın bir olduğu ve tek bir temsilcisinin olduğu fikri.
Tasavvuf ve Yapı-Söküm'ün Kesişimi, Farklılığı ve Sentezi...
Bu husus sosyal bilimciler arasında yaşanan büyük bir tartışmayla, metodolojik bireycilik ve metodolojik bütüncülük tartışmasıyla ilişkili bir meseledir. Metodolojik bireyciliğe göre, toplumsal olguların bilimsel açıklamalarının tekil bireylerin eylemlerine işaret eden yasalara dayanması gerekir. Aksine, metodolojik bütüncülük çoğu toplumsal olguyla ilişkili önemli varlıkların sosyoekonomik sınıflar, karşı cinsten gruplar veya uluslar gibi genellikle daha kapsamlı varlıklar olduklarını ve toplumsal olguların yasalarının bu türden daha büyük varlıklar veya 'bütünler' temelinde ifade edilmesi gerektiğini öne sürer.
“İndirgemecilik, organizmaların 'hedeflerini' göz önüne almadan geleceği geçmişe bakarak tahmin etmek fikrine eşdeğerdir; bütüncülük ise yalnızca cansız nesnelerin bu yolla tahmin edilebileceği fikriyle eş değerdir ve canlı nesnelerin hareketlerini açıklamak için amaçlarının, hedeflerinin, arzulannın göz önüne alınması gerektiği fikrini içerir.”
holizm - bütüncülük
Duyguların bir şekilde bağımsız bir varlığının olduğu düşünülemez, yani duygular kişinin niyetlerinden bağımsız olarak kendi kendine o bağırma sesini üretmez.
Sayfa 175Kitabı okudu
"Marx büyük bütüncü sistem kurucularının sonuncusudur. Bunu burada bırakmalı ve onunkinin yerine başka bir bütüncü sistem koymamaya özen göstermeliyiz. Bize gerekli olan bütüncülük değil, bölük pörçük toplum mühendisliğidir."
Sayfa 436 - Liberte Yayınları - Hukuk ve Toplum DüzeniKitabı okudu
Yeşil ideoloji/Bütüncülük
Bütüncülük, bütünün parçalardan daha önemli olduğu düşüncesidir. Bu düşünceye göre parçaları kendi başlarına varlıklar olarak ele alma yerine daha büyük bir varlığın parçaları arasındaki ilişkileri çalışmak, olguları anlama hizmet eder.
Sayfa 96Kitabı yarım bıraktı
...sosyal yapımız olan "bütüncülük"tür ki, hükumeti hep bireylere üstün kılıyor. İşte biz burada, "mutlakiyet'', "meşrutiyet'', "parlementairisme" gibi adlar altında gittikçe korkunçlaşan yoksul bir tutsaklık hayatı, sürüp giden bir kızıl dram yaşayıp dururken, Atlas Okyanusu'nun öbür yanında, aynı yapıya, yani bütüncü yapıya bağlı bulunan Meksika Cumhuriyeti'nde de kökçe ve bütünüyle bizimkine benzer kanlı sahneler seyrediyoruz.
Hintli'ler gibi Çinli'ler de gözlemlediğimiz nesne ve fenomenlerin ardında onları bütünleştiren bir gerçeliğin var olduğuna inanırlar: «Üç tane kavram vardır. Bunlar «bütüncülük», «bütünsellik» ve «kavrayıcılık»tır. Bu kavramlar farklı olmalarına rağmen, aynı gerçekliği ifade etmektedirler. O da her şeyin Tek oluşudur
Sayfa 186 - Arıtan YayıneviKitabı okudu
"Toplumların çoğu ilk olarak düzene, yani her öğenin bütün içindeki yeriyle uyumlu olmasına değer verirler -yani bir bütün olarak topluma, değerlerle ilgili bu genel doğrultuya 'bütüncülük' adını veriyorum- [ ... ] Diğer toplumlar -hiçbiri değilse de bizimki- ise, ilk olarak bireysel insana değer verir: Bizim gö zümüzde her insan tüm insanlığın cisimleşmiş hali gibidir ve böylelikle tüm başka insanlara eşittir ve özgürdür. Buna da 'bireycilik' adını veriyorum"
Louis Dumont
PdfKitabı okudu
Nasıl ruh bu dünyada beden olmadan var olamaz ise beden de ruh olmadan bir anlam, hayat ve bütüncülük bulamaz. Dolayısıyla “ne din akılsız ne de akıl dinsiz yapabilir.”
Sayfa 54Kitabı okudu
Aşırı ya da Indirgemeci bütüncülük
" biri ötekilerin ölümünü yaşar, biri ötekilerin yaşamında ölür " Herakleitos
Sayfa 172 - Metis
