Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kırpmak istemedim, harika bir pasaj!..
"Bir insan ne kadar bilge olursa olsun," dedi, "gençliğinin bir döneminde, mutlaka, hatırlamaktan hoşlanmadığı, yok olmasını isteyeceği sözler söylemiş, hatta bir yaşam tarzı benimsemiştir. Ama bundan ötürü kesinlikle pişmanlık duymamalıdır; çünkü (bilgeliğin mümkün olduğu ölçüde) bilgeliğe ulaştığından emin olabilmesi için, bu son
Laleler..
Kolay heyecanlanır laleler, kış geldi ya buraya. Bak, nasıl bembeyaz her şey, nasıl sessiz, karlar altında. Dingin olmayı öğreniyorum, uzanarak sessizce kendi yanıma, Nasıl uzanmışsa ışık bu beyaz duvarlara, bu ellere, bu yatağa Hiç kimseyim ben, işim yok patlamalarla. .
Reklam
Uzun satırlar ama kesmek istemedim bu kadar anlamlı sözleri...
"Kur'an'ı okudukça her an küçük dilimi yutacak gibi oluyordum. Botanik, astronomi, fizik, kısacası her şeyi anlatıyordu Kur'an. O kadar detaylıydı ki her şey, bir bebeğin doğum evrelerinin anlatıldığı bölüm bile okumuştum. Bilimin yeterli olmadığı bir devirde, bin dört yüz yıl önce, bir insan çıkarak bu belagatle her konuyu kusursuzca ele alamazdı. Mutlaka bir açık bulunur, bu kadar sene içinde yalanlanırdı, alay konusu yapılırdı. Hem bu kitap gücünü bir insandan alsa, kendini bunca yıl nasıl koruyabilirdi? Hristiyanlığın bile birçok farklı baskısı varken. Önüne gelen İncil basarken, Kur'an'ın sözleri her kaynakta aynıydı. Diş temizliğimizi nasıl yapacağımızdan, tırnaklarımızı nasıl kesmemiz gerektiğine kadar, hayatı nasıl yaşamamız gerektiğini detaylıca anlatıyordu bu din. Bir insan tüm bu tavsiyeleri uygulasa hayatı çok kolaylaşırdı."
Şafak Türküsü
1 beni burada arama anne kapıda adımı sorma saçlarına yıldız düşmüş koparma anne ağlama kaç zamandır yüzüm tıraşlı gözlerim şafak bekledim
bu kadar işte canım sevgilim Günseli -VEDA-
sakın bu isteklerimi ciddiye alma belki bunları yapmak içinden gelmez yapma istediğin gibi yaşa bana ait bir şey ne bileyim bir kitap bir resim ya da buna benzer bir eşyaya sahip olmak istersen Turgut’a söyle bizim evden alır annem onu çok sever belki de benim odamı görmek istersin şimdi biliyorum dayanamayacağını söyleyeceksin sonrası için
uzun ama çok güzel, bölmek istemedim
Onlara, kendilerini başkalarının içinde aramaları öğretilmiş. Oysa hiç kimse, hiçbir türlü özsaygıya ihtiyaç duymayacak kadar salt bir alçakgönüllülüğe varamaz. Sağ kalamaz o zaman. Bu yüzden de, yüzyıllar boyunca hayırseverliğin, kendinden vermenin en yüce ideal olduğu doktrini öğretildiği halde, insanoğlu bunu kabul ederken, tek kabul
Sayfa 848Kitabı okudu
Reklam
Bir çocuğun veda mektubu...
"YAŞAMLA ÖLÜM ARASINDAKİ YAŞAMI ÖLDÜRMEK İSTİYORUM Ayakuçlarım soğuk, gece ayaz, kış mevsimi kendini yavaş yavaş gösteriyor, kurumuş dallardan belli... Tam da böyle bir akşamdan, herkese merhaba... Ne yazacağımı bilememenin yanı sıra, başlığa takılıyor gözüm her seferinde. Başlık, ağır anlam yüklü olsa da akşam karanlığı çökmeden beliren
sevgiye inanmayan adam.. lütfen okuyun
Size sevgiye inanmayan bir adama ilişkin çok eski bir öykü anlatmak istiyorum. Bu adam sizin, benim gibi sıradan bir insanmış. Onu alışılmadık kılan düşünme biçimiymiş. Sevginin olmadığına inanırmış. Sevgi arayışında pek çok deneyim yaşamış elbette, çevresindeki insanları gözlemlemiş. Yaşamının büyük bir bölümü sevgi arayışıyla geçip gitmiş.
Sayfa 37
Çok şey istemedim ki senden aynı karede güzel bir çerçeve oluşturmaktan başka...
❝Kaderimden çok bir şey istemedim ki?❞
Sayfa 268 - Ötüken Neşriyat 40.BasımKitabı okudu
Reklam
Babannem derdi ki, insan hiçbir şeyi ziyadesiyle arzu eylemezse neye gam, kasavet çeksin? Şimdi düşünüyorum ki elde midir bu? Yirmi üç yaşındayım ben. Kaderimden çok bir şey istemedim ki.
Sayfa 268 - Kasavet: üzüntü, keder, tasa, kaygı.Kitabı okudu
Zavallı sevgilim, söylesene, bu kadar çok sevilmek nasıl geliyor insana? Ellerini tutmaktan ve yakınlığını hissetmekten başka bir şey istemedim.
Sayfa 261Kitabı okudu
"Senden başka bir şey isteyeceğim ve daha önce kimseden istemedim. Belki çok bencilce, belki çok saçma ama ilk defa nasıl hissettireceğini merak ediyorum." "Sana iyi gelecek bir şeyse, hemen yaparım." "Çok büyük bir şey. Benim için. Belki de çok farklı. Sadece..." "Yankı, söyle gitsin. Ne istersen, anladın mı? Nestersen." "Helin, benim bir yuvanın sıcaklığına ihtiyacım var şu an. Sarılsana bana."
Yankı ve HelinKitabı okudu
Sahip olduğum ilk evcil hayvanım bir muhabbet kuşuydu.Her şeyiyle ilgilendiğim, sorumluluğu bana ait olan ilk canlıydı o. Beraberliğimizin birinci senesi dolmadan öldüğünde acım o kadar büyüktü ki ne bok yiyeceğimi şaşırmıştım. O gün babam bir şey söyledi bana. "Üzülme oğlum, yenisini alırız!" Tabi ki ba­bamın iyi niyetinden kuşkum yok, üzülmemem için öyle söyledi. Ama o zaman babamı öldürmek istemiştim. Yenisi nasıl olabi­lirdi ki? Dostum, arkadaşım, yaşamı bana bağlı olan bir canlı gözümün önünde ölmüştü ve babam yenisinin alınabileceğini söylüyordu. Bilmiyordu. Dünyada milyonlarca muhabbet kuşu vardı evet ama sadece bir tanesi benim dostumdu ve o da öl­müştü. Yenisini istemedim. Babam yine de aldı ama bir kez bile sokulmadım yeni kuşun yanına. Çünkü biliyordum, nasılsa o da en çok bağlandığım anda beni bırakıp gidecekti.. Alın işte size kuşlarla insanlar arasındaki en büyük benzerlik. İkisi de en çok ihtiyaç duyduğunuz anda basıp gidiyor ... Gider ... En azından ben aksine hiç şahit olmadım bu yaşıma kadar ..
Ponçik kalbim hala parçalı bulutlu...
Kaderimden çok bir şey istemedim ki? Öğleden sonra hava açıldı. Velâkin ruhumdaki hüzün devam etmektedir.
625 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.