Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...bundan yirmi otuz yıl önce Avrupa toplumunda beliren etik ve duygusal boşluğun bundan faydalanmak isteyen faşist diktatörlere açık bir davetiye çıkardığını anımsamamız yeterli olacaktır. Durumu düzeltmek için bir şey yapılmadığı takdirde boşluk ve güçsüzlük halinin yarattığı en büyük tehlikelerden biri de er ya da geç acı verici bir endişe ve çaresizliğe dönüşerek amaçsızlığa ve insan olmanın getirisi olan o çok değerli özelliklerin önünün kapanmasına yol açacak olmasıdır. Bunun sonuçları kişilerin psikolojik olarak küçülüp yoksullaşmaları yahut yıkıcı bir otoriter rejime boyun eğmeleridir.
“Yaşamda komik olan ne, biliyor musun? Çoğu kimse gerçekten neyi istediğini ve bunu nasıl elde edeceğini anladığında artık çok geç olmuştur. ‘Gençler bilebilse, yaşlılar yapabilse’ deyişi o kadar doğru ki.”
Reklam
On yedi yıllık evliyim. On altı yaşında bir oğlum ve on iki yaşında bir kızım var. Görücü usulüyle evlendim. Bana so­rarsanız bizimki görücü usulü değil, sadece o şekilde tanış­ tırıldık. Beni görmeye geldiklerinde eşime görür görmez âşık ol­ dum ve bizim maceramız o gün başladı. Ben küçük bir kasa bada yetiştim, eşim de öyle. Kültürel
Çeliğin sertliği. Soğukluğu. Bıçağın bir kelimesi yok. Zaten kelimeler maktullerin ve katillerin işine yarar. Ancak kelimeler için de çok geç. Şimdi maktule son bir nefeslik hırıltı ve katile zafer çığlığı atmak düşebilir. Onlar bile duyulmadı aslında.
"Sonra alıştım korkmaya, çok geç alıştım ben yaşamaya."
" Sonra alıştım korkmaya. Çok geç alıştım ben yaşamaya. "
Reklam
"Usta bir sanatçı olman için ilk ve en önemli şey, sözlerini özenle seçmendir. Aslında öyle ba­sit ki. Kendi hikayeni yazıyorsun ve tabii kendi aleyhine olmasını istemiyorsun. İkincisi, hiçbir şeyi kişisel algılama. Bu da çok işine yarayacak. Bununla hemfikir olursan, ha­yatındaki dramın çoğu yok olacaktır. Üçüncüsü, varsayım­ da bulunma. Kendine bir cehennem yaratma; yalanlara ve batıl inançlara inanmaya bir son ver. Ve dördüncüsü, dai­ma yapabileceğinin en iyisini yap. Eyleme geç. Ustalaşmak için uygula. Çok basit."
işin aslına bakılırsa.bende babam gibi davranıyorum. bütün önemli soruları ,önemli sorular için artık çok geç olduğunda soruyorum
Konuşmacı, konuşmakta çok geç kaldınız. Biraz evvel kendi konuşmanıza kendiniz inanabilirdiniz; artık bu mümkün değildir. Bir dakika önce, devletin artık idare edilmediğini,en az benim kadar anladınız:ateşçiler kömürü yığmakta, fakat liderler, sadece, yürümekte olan lokomotifi idare eder görünmekteler. Ve sizin konuştuğunuz şu anda, ekonomi makinesinin nasıl alışmadık sesler çıkarmaya başladığını, benim kadar,siz de işitiyorsunuz; idare edenler size, şöyle yukarıdan tebessüm ederler, fakat içlerinde ölüm korkusu pusuda beklemektedir. Size, cihazı modern şartlara ayarlayamadıklarını anlatırlar; fakat o cihaz elverdiği sürece, bundan böyle, sadece kendilerini ona ayarlayabildiklerini fark edersiniz. Sözcüleri, devletin mirasını ekonominin devraldığını size öğretirler; siz bilirsiniz ki, O'yu çoğaltma despotizminden başka devralınacak hiçbir şey yoktur. Bu despotizmin hükmü altında gittikçe acizleşen BEN, hala kendi sözünün geçtiği hayalî içindedir.
Din ile siyaset aynı arabada gittiğinde, sürücüler karşılarında hiçbir şeyin duramayacağını sanır. Dümdüz gider, hızlandıkça hızlanırlar. Engelleri tamamen göz ardı eder, körlemesine gidenlerin uçurumu çok geç fark edeceğini unuturlar.
Reklam
Ama artık çok geç! Çünkü geçmişe kendilerini, akla gelmeyenleri yapmaya adamış iki adam vardı. Birbirlerinden sigara isteyen, güç isteyen. Oysa bügun, iki canavar var, kendilerine dünyayı dar gören. Değil aynı ipte durmak, aynı kıtaya bile sığmayacak kadar şişmiş iki beynim.
"İnsanı ağır yaralayan her ne varsa, yaşanıp bittiği andaki acısıyla kalabilseydi, tahammül gücümüz ayakta durmamıza yetebilirdi. Öyle kalmadığını öğreneli çok zaman oldu."
Sayfa 25
Bir kadının kalbine er ya da geç tahribat veren şiddetli bir duygu olmadığında,genç heveslerini ölçüsüz bir seçkinlik aşkıyla dolduruyor ve soylu olmayanlara karşı çok derin bir küçümseme hissi duyuyordu.
Şarkı, sanki dışarıda sona ermekte olan günün yazgısını dile getiriyor.
"Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç. /Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.