Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merv

113 syf.
4/10 puan verdi
Oldukça temel seviyede “Müslüman ömrünü nasıl boşa geçirmez?”i anlatan bir kitap. Benim beklentim daha farklıydı bu yüzden (istediğim ölçüde) faydalanamadım.
Kendine Geç Kalma
Kendine Geç KalmaEsra Kalpakçı · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 2021116 okunma
Reklam
520 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
BAYILDIM! Müthiş katmanlı bir kitap: düz kurgu+komedi olarak okuyabilirsiniz , Faust ve Hristiyan inancıyla karşılaştırmalı okuyabilirsiniz veya Stalin dönemi eleştirisi olarak bakabilirsiniz. Hangi yaklaşımla bakarsak bakalım hayal kırıklığı yaratmayacak bir kitap. Ben okurken tesadüfen denk geldiğim bu siteyi (masterandmargarita.eu/en/index.html) sürekli açık tuttum, hiç tahmin etmediğim sahnelerin hiç tahmin etmediğim detayları incecik göndermelere sahipmiş. Stalin döneminde Stalin'i eleştirmek de ancak böyle mümkün olurdu sanırım. Kitapla ilgili tek pişmanlığım döneme çok hakim olmayıışım sanırım. Eğer bir gün Sovyet Rusyasını araştıracak olursam mutlaka geri döneceğim bu kitaba.
Usta ve Margarita
Usta ve MargaritaMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20207,1bin okunma
224 syf.
3/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Hacettepe’de Serkan Hoca’nın bir nörofizyoloji dersine girsem ders sonunda zevkten ağlardım herhalde ama bu kitap popüler bilim den ziyade popüler bilim kitabı olduğu için okuduğumdan keyif alamadım. Beyin nasıl işler, hangi bölüm ne yapar hiiçç fikri olmayanlar sevebilir tabii, ben nöro komitesi aldığım için beklediğimi bulamadım. Ekleme: kadın mı erkek mi beynine sahip olduğumu belirlemek için sadece parmaklarıma bakmak bana fazla onedio-vari geldi, yalan yok.
Kadın Beyni - Erkek Beyni
Kadın Beyni - Erkek BeyniSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20198,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
255 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Dostoyevski'nin en iyi kitabı gibi bir iddiada bulunmam mümkün değilse de yazarın "öteki benlik" prototipini (hele ki 25 yaşında!!) yaratması hasebiyle önemli bir kitap. "İyi insanlar dürüst yaşar, iyi insanlar hilesiz yaşar ve hiçbir zaman benzerleri olmaz." Kitabın özünü en iyi yansıtan cümlenin bu olduğunu düşünüyorum
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 201921,9bin okunma
105 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Türkçe komik bir dil. Kitabın ismi “Felsefe ‘OKUMA’ rehberi” olunca “read” etmek üzerine (kelimelerde gözümü gezdirerek anlamlandırmadan bahsediyorum) bir rehber olduğunu sanıyordum, meğer “study” manasında (felsefe tahsili) kullanılmış… Zaten 100 sayfa civarı bir sayfa, aktif okumaya 35 sayfa ayrılmış, benim (ön)beklentimi karşılayamadı dolayısıyla. Yine de oldukça faydalandım. Bir de uyarı mahiyetinde yazıyorum: Alfa yayınları normalde özenli bir yayın ama çeviri bence kusurluydu, özne-yüklem uyumsuzluklarına sıkça rastladım.
Felsefe Okuma Rehberi
Felsefe Okuma RehberiNigel Warburton · Alfa Yayıncılık · 2016867 okunma
Reklam
120 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Yazar erteleme (ya da savsaklama) mekanizmasını çok iyi çözmüş, okuyucuya da minik piyesler olarak vererek anlaşılır olmasını sağlıyor. (neredeyse) 21 senelik ömrümü savsaklayarak ve koca işleri son dakikalara sığdırarak geçiren ben ilk defa neden böyle yaptığımı gerçekten anlamaya başladım ve bu bilginin çözüme giden yola ışık tutacağına inanıyorum. Sunulan çözümlerin biraz tekerrür ettiğini düşünüyorum ama bu soruna başka çözüm de getirilemez galiba :d
Prokrastineyşın
ProkrastineyşınTimothy A. Pychyl · Metropolis Yayıncılık · 20162,181 okunma
183 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Şeker Portakalı hakkında “Çok güzel bir kitap.” diyemem ama rahatlıkla herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Çünkü sürekli dayak yiyen, bir çocuğun hikayesine (ve acısına) nasıl güzel diyebilirim? . Daha beş yaşındaki Zeze, çok akıllı, çok fırlama ve (her ne kadar mahallesindekiler ve ailesi inanmayacak da olsa) kesinlikle çok iyi kalpli bir çocuk. Kimsenin ona hediye al(a)madığı Noel günü “Fakir bir babanın evladı olmak ne fena!” diye bağırırken, o sene tüm hayatı boyunca unutamayacağı biriyle tanışacağını bilemezdi. . Kitabı okurken biraz ağladığımı inkar edemem. Okuduklarımın gerçekten yaşanmış olduğunu bilmekse ağlamamı durdurmada pek yardımcı olmadı. . Düşüncelerimi özetlemek gerekirse: yaşamı katlanabilir kılan şeyler sevgi ve şefkat. Bunu daha sık hatırlamalıyız ve kalbimiz HERKESİN sığacağı kadar büyük olmalı.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,7bin okunma
127 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Türk Edebiyatını çok seviyorum c: Bütün karakterlerin bizden olması, günlük hayattaki objeleri ve mekanları kitaplarda bulmak çeviri kitapların veremediği bir zevk. Acımak, Reşat Nuri’den okuduğum ilk kitaptı ve öyle sevdim ki bir süre sadece Reşat Nuri okumak istedim. . Konuyla ilgili en ufak bir bilgi dahi vermek istemiyorum çünkü hikayedeki her şeyi siz okuyarak keşfedin istiyorum. . Olayların her zaman (en az) çift taraflı olduğunu, kabahat gibi görünen şeylerin aslında erdem olabileceğini gösteren müthiş bir kitap. Reşat Nuri bunu anlatırken insan ruhunun en ince çizgilerini de toplumdaki aksaklıkları da anlatabilmiş. . Kısacık bir kitap olduğu için bittiğinde “Neden bu kadar çabuk bittin?” hüznünü yaşatması olası. . Eğer okumadıysanız (hele bir de Türk edebiyatı seviyorsanız) hiç düşünmeden önereceğim bir kitap Acımak. Ben de Reşat Nuri’nin diğer kitaplarını okumak için çok heyecanlıyım
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılap Kitabevi · 200239,3bin okunma
331 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Çok sevdiğim bir hocamın koronavirüs zamanında “tam da günümüzü anlatıyor.” demesi üzerine alıp okuduğum bir kitap Körlük. . Her şey trafikte yeşil ışığı bekleyen bir adamın kör olmasıyla başlıyor. Alelade körlük değil bu: yakalananları karanlığa boğmak yerine sonsuz bir “süt denizine” daldırıyor. Körlük toplum içinde yayılırken hükümet bunun önünü almak için bütün “körleri” bir akıl hastenesinde karantinaya alıyor. . Kitaptaki körlük sadece karakterlerin körlüğü değil. Saramago aynı perdeyi bizim kitabı okuyan gözlerimize de çekiyor. Neredeyse bütün karakterlerin kör olmasından dolayı görsel betimlemeler yok denecek kadar az. Akıl hastanesini gözümün önüne getirmeye çalışırken ben de kafamda kendi hayal ettiğim duvarlara çarptım, yatakların ayaklarına takılıp yüz üstü kapaklandım. İkili ve çoklu konuşmalarda noktalama işaretlerinin yokluğu, konuşanın yüzünü görememenin körlere verdiği kaybolmuşluğu hissettiriyor. . Saramago kitabı müthiş bir şekilde kurgulamış. “Göz, belki de insan bedeninin içinde ruh barındıran tek kısmıdır.” diyerek kitapta anlattığı körlüğün vicdanların körelmesi olduğunun ipucunu vermiş bence. Zaten kitap ilerledikçe “bu körleşmenin” bazılarını nasıl konuşan hayvanlara dönüştürdüğünü de göstermekten çekinmemiş. . Eğer uzun ve dolambaçlı cümlelerden korkmuyorsanız ve hassas içeriklere dayanabiliyorsanız “kesinlikle” önereceğim bir kitap Körlük.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,6bin okunma
266 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Cesur Yeni Dünya, üzerine çokça konuşulabilecek, bir sürü teori üretilebilecek bir kitap. Kitabı bitirdikten sonra bile hakkında düşünmeyi bırakamadım. . Yeni Dünya çok uzak görünen ama tam anlamıyla gerçekleşmesi bir o kadar da muhtemel bir geleceği anlatıyor. İnsanların şişelerde yetiştirildiği, aile kavramının yok olmayı bırakın müstehcenleştiği ve yoğun duyguların reddedildiği bir gerçeklik bu. . Dil olarak çok akıcı bir anlatıma sahip değil. Bence distopyaların akıcı bir dile sahip olmaması daha güzel çünkü cümleler arası boşluklarda düşünme fırsatı buluyorum. Okurken kitaptaki dünyayı bugünle karşılaştırmadan edemedim ve bulduğum her benzerlik (ki çokça var) beni “bu gidiş nereye, bu yolun sonu ne?” sorularına itti. . Cesur Yeni Dünya’nın tek oturuşta değil de sindirilerek ve üzerine notlar alarak okunması, tahlil edilmesi gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Umarım sonumuz bu tüyler ürpertici dünya olmaz.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,1bin okunma
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sıkıyönetim, Camus’nün “Veba” temalı bir başka eseri fakat “Veba” kitabı ile benzerlik sadece bu kadar. Veba’dan farklı olarak Sıkıyönetim bir roman değil oyun. . Veba kitabında sıradan bir kentin veba (ve de “saçma”) ile yaşama çabasını anlatan Camus Sıkıyönetim’de Veba ve Ölüm’ü ete kemiğe bürüyüp karakter olarak karşımıza çıkarıyor. . Sıkıyönetim tiyatro metni olduğu için karakterlerin kişilikleri/felsefeleri sadece konuşmalar üzerinden anlatılıyor. Veba ile Ölüm’ün repliklerini okumak da ekstra keyifli oluyor bu sebepten. . Tabii ki bütün Camus kitapları gibi bu da sembolik anlatımlı bir kitap. Baskıcı rejimlerin çarklarının ancak başkaldırı ile duracağı, durmasa bile mutlaka aksayacağını anlatmış Camus.
Sıkıyönetim
SıkıyönetimAlbert Camus · Can Yayınları · 2018470 okunma
500 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
“İşittim ki ey bahtıgüzel Şah...” Binbir Gece Masalları’nı okumak hem çok keyifli hem de çok yorucuydu benim için. Şimdiki adıyla “çerçeve hikaye” tekniği kullanılmış yani masal içinde masal var. O kadar derine iniyor ki bu iç içe geçmişlik bir noktada 6. katmandaki masalı okurken buldum kendimi. Eğer benim gibi lafın uzatılmasından hoşlanan biri değilseniz sizin de yorulmanız olası. Kitabı benim için keyifli kılan ise betimlemelerdi. Uzun ve capcanlı tasvirleri (özellikle de oruçlu oruçlu okunan, yemeklerin her birini ayrı ayrı anlatan ziyafet sofrası betimlemeleri) okurken gerçekten oradaymışım gibi hissettim. Kitabı ben yedi güne yaydım yani aslında çok da sıkıştırılmış bir okuma olmadı ama motiflerdeki tekrarlar bir süre sonra sıkmaya başladı beni. Bundan sonraki yedi kitabı (evet yedi) her gün 30-40 sayfa okuyup yıl sonuna kadar bütün metni bitirmiş olmayı planlıyorum ki hem sıkılmayayım hem de “Binbir Gece Masalları’nı baştan sona kadar okuyan kişinin öleceği” inanışına karşı önlemimi almış olayım. Bitirmeden çeviren ve ekibinin çok müthiş bir iş çıkardığını da söylemem lazım. Binlerce sayfalık bir eseri mevcut derlemeleri karşılaştırarak çevirmenin yanı sıra dilin masalsı akıcılığını çok güzel sağlamışlar.
Binbir Gece Masalları Cilt 1/1
Binbir Gece Masalları Cilt 1/1Anonim · Yapı Kredi Yayınları · 20203,298 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Merhabalar, Bugün bir edebiyat eseri değil tarih (?) kitabı olan “Hata Neredeydi?” hakkında bir şeyler yazacağım. Tarih kesinlikle iddialı olduğum bir dal değil o yüzden kitabın doğruluğunu eleştirmek benim haddime düşmez. İçeriğe ilişkin düşüncelerimi bu sefer maddeler hakkında sıralamayı tercih edeceğim çünkü her birini biraz açacağım: 1. Kitabın ana noktası (ironik bir şekilde) hatanın nerede olduğu değil Doğu’nun bu soruyu cevaplandırmaya çalıştığı süreç. Yani kitabı okuma amacınız geri kalışın sebebini öğrenmekse eminim sizi tatmin edecek başka kitaplar vardır. 2. Okuma süreci bir “kitap” değil de “derleme” okuyormuş hissiyatı veriyor çünkü bölümlerin birbiriyle pek alakası yok. Sanki Bernard Lewis’in kürsüde anlattığı dersleri transkribe edip basmışlar gibi hissettirdi bu bakımdan. 3. Geri kalmışlığın sebeplerine çok ağırlık verilmediği söylemiştim zaten ama bahsedilen sebepler arasında kolonizm/sömürgecilik olmaması çok yanlış geldi bana. Tabii bütün bunlar demek değil ki kitap kötü bir kitap. Bence doğu uygarlıklarının (özellikle Türkiye ve İran) Batılılaşma/Modernleşme süreci ve bu süreçteki toplumsal mekanizmaları anlama konusunda çok faydalı bir iş çıkarmış Lewis.
Hata Neredeydi?
Hata Neredeydi?Bernard Lewis · Kronik Kitap · 20201,677 okunma
303 syf.
7/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Herkese merhabalar, Covid-19’un bizi rahat bırakmaya başladığı günlerde biraz Albert Camus’nün Veba’sı hakkında konuşayım istiyorum. (İkinci slaytta kitapla eşleştirdiğim melodiyi, üçüncüsünde en sevdiğim kısmı bulabilirsiniz) Okurken ister istemez okuduklarımla yaşadıklarımı karşılaştırdım ve Camus’nün tasvirlerine hayran kaldım, ki zaten çokça ruhsal betimlemeler kitabın büyük kısmını oluşturuyor. Bu betimlemelerin dili karamsar ve yer yer tıkanıyor, tıpkı karantina altındaki bir şehirde zamanın akmayışı gibi. Doğrusunu söylemek gerekirse bu okumanın psikolojik olarak zor olacağını düşünüyordum ama Camus “saçma/absürd”e başkaldırmanın mümkün olduğunu hem karakterlerle hem de imgelerle hissettiriyor. Son olarak romanlarda katmanlı anlam benim çok hoşuma giden bir özellik. Bu kitapta da yüzeyde karantina altındaki bir şehri okurken daha derinde sembolleri çözümlemeye çalışmak benim için çok keyifliydi. “Veba sırasında kedilere tükürmek yasaktır.”
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020bin okunma
123 syf.
6/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Diyelim ki Sartre okumak istiyorsunuz ama nereden başlayacağınızı bilmiyorsunuz. İnternete yazdınız “Sartre okumaya nereden başlamalıyım” diye, karşınıza binlerce farklı öneri çıktı. Biri diyor ki Kierkegaard oku, başkası diyor yok efendim Hegel oku, daha ne oluyoruz demeye kalmadan daha da başka biri çıkıp diyor ki Karl Marx oku. İşte burada “
Varoluşçuluk
Varoluşçuluk
“ devreye giriyor. Sartre’nin varoluşçuluk anlayışını yine Sartre’nin tanımıyla ve örneklemeleriyle okuyoruz. Benim okuduğum üçüncü Sartre kitabıydı ve “Keşke ilk bunu okusaymışım” dedim çünkü yaptığım ön araştırmada varoluşçuluğun konseptini çok yanlış anlamışım :/ Kitabı okurken yer yer de
Bulantı
Bulantı
da anlam veremediğim birçok şey için bu kitabı okurken “ahhh demek böyle demek istemiş Sartre” dedim. Kitap birkaç bölümden oluşuyor ama bana kalırsa ilk iki bölüm (önsöz dahil) varoluşçuluğu anlamak için yeterli, zira ilerledikçe Sartre’nin Marksizmle bağlantısına geçmeye başlıyoruz ve benim Marksizm hakkında pek de bilgim olmadığı için açıkçası beni biraz sıktı. İncelememi biraz kısa tutacağım bu sefer, son olarak Sartre’nin kaleminden Varoluşçuluğun temel ilkesini bırakmak istiyorum şuracığa: İlkin insan vardır; yani insan önce dünyaya gelir, var olur, ondan sonra tanımlanıp belirlenir, özünü ortaya çıkarır.
Varoluşçuluk
VaroluşçulukJean-Paul Sartre · Say Yayınları · 20173,165 okunma
104 syf.
3/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Çok üzgünüm pek elit Caraco fanları, “son peygamber”inizin yazdığı “kutsal kitap”ı beğenmedim ve (ekşi sözlük’teki bir entry’e göre) “memleketteki depresif ezik tayfa”dan biriyim, plastik yalancı bataklıklara saplandım”. Napalım, yapacak bir şey yok artık. Üç günde bu temada üç kitap okudum ve Kaos’un Kutsal Kitabı üçüncüydü (1
Burukluk
Burukluk
2
Çürümenin Kitabı
Çürümenin Kitabı
) ve inanın YILDIM. Kitabın kendisine dönelim, ya da yazarın kendisine: sizce de bir yazarı “SON PEYGAMBER” olarak nitelendirmek biraz “fazla” değil mi? Yani sıradanın biraz üstünde bir ölüm filozofundan bahsediyoruz, abartmasak mı? Kitap bana bütünsel bir felsefeden çok sanrı veya art arda sayıklamalar gibi geldi ama yazarın hakkı teslim, bu ekstra etkileyicilik demekti. İçerik karamsardı evet ama karamsardan da öte biraz zorlamaydı bence. Sürekli bir ölüm ölüm diye tutturmalar, insanlığı yerden yere vurmalar... Üzgünüm, bana fazla geldi. ——— (kapanış) Evet arkadaşlar, Kaos’un Kutsal Kitabı’na dair söyleyeceklerim bu kadardı. İncelememi beğendiyseniz altta kalp tuşuna basarak beğenmeyi ve bunun gibi daha çok içerik için kanalıma abone olmay- aman, hemen buradan (
Merv
Merv
) takip etmeyi unutmayın. Sağlıcakla kalın.
Kaos'un Kutsal Kitabı
Kaos'un Kutsal KitabıAlbert Caraco · Sel Yayınları · 20162,180 okunma
Reklam
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Teşekkürler Cioran, beni yeni karanlık bir yola ittiğin için c: Oldum olası melankolik biri oldum. O iç ezilmesini gittiğim her yerde kalbimde, üç gün boyunca da çantamda taşıdım. Kitabı bitirir bitirmez inceleme yazmak da ne kadar doğru bilemiyorum çünkü etkisi beni ne kadar uzaklara taşır kestiremiyorum. Yazar birçok konuda benim düşünmeye çalıştığım ama 17 yaşında olduğum (ve tabi ki Cioran olmadığım) için kelime düzlemine aktaramadığım fikirlere sahip. Hatta bazı kısımları okurken hafif ürktüm acaba biri kalbimi söküp içindekileri dökmeyi mi başardı diye. Özellikle müzik hakkındaki aforizmaları o kadar iyi ki, sadece o bölüm için bile okunabilir. Beethoven’ın müziği üzerine olan düşüncelerimiz bile aynı Cioran’la. BU NASIL MÜMKÜN OLABİLİR? Kitap aforizmalardan oluştuğu için BENCE Cioran’la tanışmak için kötü bir tercih değildi. Genelde felsefe-düşünce-deneme kitaplarında takip edilmesi gereken bir düşünce sistemi olduğu için başta okuyucuyu zorlayabiliyorlar. Burukluk’un (ya da Cioran’ın tüm kitaplarının ?) “tehlikeli” olarak nitelendirilebilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ayakların zemine sağlam basmadığı bir dönemde okumak insanı alaşağı edebilir. Son olarak bu alıntıyı incelememde bulundurmak zorundaydım: Hüzün: hiçbir mutsuzluğun doyuramadığı bir iştah. (#34474972)
Burukluk
BuruklukEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 20212,650 okunma
166 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Okuduğum EN ESTETİK kitaplardan biri Simyacı. Ben 25. yıl özel baskısını almıştım ve tasarımı inanılmaz hoşuma gitti. Bir kere kutulu olması benim için çok çekici bir özellikti. Hem de kapaçı ciltli ve altın yaldızlı! Daha ne olsun ki? İçeriğe gelecek olursak, öncelikle kitabın dili fazlasıyla basit ve akıcı. Okurken ballı ıhlamur, ılık papatya çayı gibi akıp gidiyor kelimeler. Kitabın felsefesi ise bence 180 sayfa için çok yoğun içerikli ama asla yorucu değildi. Mistik ögelerin de çok fazla olduğunu söyleyenler olmuş ama mistisizmi seven biri olarak bana fazla gelmesinin aksine hoşuma bile gitti. Ama usta o son neydi Allah’ını seversen! O son yerine her şey bir rüya çıksa daha az klişe olurdu, o kadar! Kısa dipnot: Kendi “Kişisel Menkıbe”sini bulan yazsa süper olur, çünkü ben kendiminkini hâlâ bulamadım ): ——— (kapanış) Evet arkadaşlar, Simyacı'ya dair söyleyeceklerim bu kadardı. İncelememi beğendiyseniz altta kalp tuşuna basarak beğenmeyi ve bunun gibi daha çok içerik için kanalıma abone olmay- aman, hemen buradan (
Merv
Merv
) takip etmeyi unutmayın. Sağlıcakla kalın.
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2022206,7bin okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
NEREDEYSE sıfır spoiler :)
Oyun okumayı oldum olası sevmişimdir. Roman okumaktan farklı olarak oyun okurken kafamda bir sahne kurar, her bir repliği kafamda sahne akustiğinde aşırı dramatize ses tonuyla dikte ederim ve bu bana ekstrem bir haz verir. Caligula, Camus’nün okuduğum üçüncü kitabıydı (Bu satırları yazarken dört kitabını okumuş bulunuyorum) ve söyleyebilirim ki
Caligula
CaligulaAlbert Camus · Can Yayınları · 20181,088 okunma
126 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitaplardan yana hep şanslı oldum. Eğer bir kitabı okumayı canım özel olarak o gün okumak istemişse, elim o kitaba giderken bir şeyler hissetmişsem o kitap O (the) kitaptır. Genç Werther’in Acıları da O kitaplardan biri benim için. Oturuyordum, o ise sağ arka çaprazımda ayaktaydı. Üzerinden 20 gün falan geçmişti. Kitabımı açtım. “Ve sen, aynı onun
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,6bin okunma
119 syf.
6/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
İlk defa tatmin olduğum bir inceleme yazdım c:
Ben galiba pek bir şey anlamadım bu kitaptan. Ya da… anlamış olabilirim. Anladım mı gerçekten? Ya da anlaşılacak bir şey yoktu sahiden..? Neden böyle şarkı sözü gibi bir giriş yaptım bilmiyorum ama kitaba karşı duruşum hakikaten de böyle. Neyse başlayalım: Öncelikle şunu söyleyeyim, Yabancı benim ilk imgeleme içerikli kitabım. Bu yüzden aklımda
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,4bin okunma
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
-Baran-ı Elmas- Başlamadan belirteyim: ben Servet-i Fünun'cuyum ve bunun sebebi kesinlikle Halid Ziya Uşaklıgil'dir. Bence Mai ve Siyah amacına uygun olarak çok ironik ve biraz da sinir bozucu (açıklayacağım) bir roman. İroni mi? Halid Ziya'nın kendisi realist, fakat Ahmet Cemil (baş karakter) tam bir romantik. --- Mai ve Siyah’ı iki kez okudum,
Mai ve Siyah
Mai ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Can Yayınları · 201926,7bin okunma
Reklam
164 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
11. sınıf edebiyat konularından hatırladığım birkaç şeyle başlayayım: Namık Kemal 1. Tanzimat sanatçısıdır ve Romantizm akımından etkilenmiştir. 1. Tanzimat döneminde kahramanlar "karakter"den çok "tip" özelliği taşır. İlk edebi roman: İntibah - Namık Kemal (ah bu soruyu sınavda kaçırdığıma inanamıyorum) --- Kitaptaki sırayla
İntibah
İntibahNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,3bin okunma
326 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İN SAN LAR.
"Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekalı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor." Bu kitabı nerde gördüm de okumaya karar verdim inanın bilmiyorum, ama her ne olduysa iyi ki, iyi ki ve bir kez daha
İnsanlar
İnsanlarMatt Haig · Kolektif Kitap Yayınları · 20156,8bin okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
spoiler alert "Evet Dorian, bana daima düşkün olacaksın. İşlemeye cesaret edemediğin tüm günahları temsil ediyorum ben." Bu. Kitaba. Bayılıyorum. İnanın kaç kez okuduğumu bilmiyorum bile, okuma kıtlığına girdiğim, elim hiçbir kitaba uzanmadığında beni yeniden okumaya çeken kitap hep bu oluyor. Kim derdi ki altın saçlı, gül kurusu
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Can Yayınları · 201872,8bin okunma