Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Her ulustan erkek, kadın ve çocukların Kitab-ı Mukaddes'te sıklıkla anlatıldığı gibi, acımasızca katledilmelerinin, kanlı infazlarin, öldürene kadar yapılan işkencelerin ve onca zamandir Avrupa'yı kana ve küle bulayan din savaşlarının nedeni, Tanrı'nın insanla konuştuğuna dair o korkunç inanç ve vahiy dini denen bu zındıklıktan baska bir şey olabilir mi?
Sayfa 165Kitabı okudu
288 syf.
·
Puan vermedi
Geleneğin Yansıması
Geleneğin Yansıması ❅ ❅ ❅ Yaratıcısını arayan insan, kendi varoluş karakterini tanıma ve bilme hâli, fıtratın birer derin serzenişidir. Ruhsal ve bedensel işlevlerle her katman ve işleve anlam yükleme çabası, bunun bariz örneği... Güven ve huzur doyumunu yakalamak anlam arayışının bir sebebi iken Yaratıcı’sını tanıma ve bilme
S. Hüseyin Nasr'ın Temel Düşünceleri
S. Hüseyin Nasr'ın Temel DüşünceleriWilliam Chittick · İnsan Yayınevi · 20123 okunma
Reklam
Atatürk'ün dine bakış açısı
BÜYÜK DEVRİM - HİLAFETİN KALDIRILMASI VE LAİKLEŞME Bu beyanında Mustafa Kemal, sekülarizmin zorunluluğunu şu kanıtlarla açıklamaya çalışmaktadır. 1. Müslümanız. Müslümanlığı reddetmiyoruz. 2. Fakat tarih gösteriyor ki, din siyaset vasıtası yapılarak menfaat ve ihtiraslara alet edilmiştir. 3. İnanç ve vicdanımıza ait kutsal duygularımız,
İSLÂM GENÇLİĞİNİN ŞUUR KALESİNİ İÇTEN YIKAN BİR MÜLHİD: ALİ ŞERİATİ Ulemanın vaz ettiği menhecten yoksun oldukları için hakikati arama yolunda bir vadiden diğerine savrulan günümüz gençliğinin bir sığınağı haline geldi Ali Şeriatî. Meşhur deyimle “İslamcı gençliğin” takip odağı haline gelmiş Şeriati, dünden bugüne sorgulanamaz, ölçüye vurulamaz
128 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Nəhayət bitirdim).Özümü döyüşdən çıxmış kimi hiss edirəm. Deyəsən belə kitabları oxumaq məni yorur)). . Özünündə dediyi kimi ən azların oxuya biləcəyi kitabdır, oxumaqdan savayı, başa düşəcəyi...... . Gülməli səslənsə də kitabda çox şeyi başa düşdüm bir çox şeyi yox)). Yox, bu mənnən asılı problem deyilmiş. Nə Türk nə də Alman dilində yazılmış
Deccal
DeccalFriedrich Nietzsche · Tutku Yayınevi · 20164,000 okunma
Dinler insanları sömüren, insanları köleleştiren, insanları inanmaya zorlayan -ve tüm inançlar akla karşıdır-İnsanları yüreğinden değil, sadece belleğinden geldiği için hiçbir anlam ifade etmeyen dualar okumaya zorlayan parazitler olagelmişlerdir.
Reklam
1062 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Galiba okuduğum en iyi roman.
## Spoilersız inceleme## Tolstoy’un rus burjuvazisi içerisindeki karmaşık ilişkiler üzerine yazdığı tutkunun birçok farklı açısından gösterilmiş aşk temelli fakat aile, din, toplum, savaş gibi hayatın her alanından birçok farklı konuya değindiği dopdolu bir roman. Her birisinin bir kimliğe sahip olduğu, tabiri caizse yaşayan ve düşünen birçok
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,1bin okunma
Dini inanç anlamında kullanıyorum, inançsızlığın ağırlığı çok ağır diye düşünüyorum. İnançsızlık, içinde maneviyatı barındırmamak, insanlıktan uzaklaştıran bir şey. Çok fukaralaştırıcı, çaresiz bırakan bir şey. Düşünsenize koşturuyor­sunuz, metro, iş, onun ayağına basmışsınız, bunu öldürmek istiyorsunuz, şundan parayı kapmak istiyorsunuz... Derken bir ses, Allah büyüktür, diye bağırıyor. Bu, çok müthiş bir şey. Bütün derinliğiyle, yabancılaşmadan düşündüğünüzde çok değerli bir şey.
Reha Erdem, Taraf, 11. 04. 2010
"Bizim içerisinde yaşadığımız metafizik ile sırtımızda taşıdığımız metafizik arasında dağlar kadar fark var. Çünkü içinde yaşadığımız metafizik, çağdaş dünyanın belirlediği bir metafizik. Bunun bilimsel tarafı, felsefi boyutu, ahlaki yönü olsa da neticede bir metafizik var. Çünkü biz bu metafizik içerisinde yaşıyoruz. Okuduğumuz ders kitapları, izlediğimiz televizyon programları, bizim kontrolümüz dışında olan pek çok ekonomik yapılar var. Biz bunların içerisinde mahkûmuz. Fakat sırtımızda da bir metafizik var. Geleneğimizden getirdiğimiz bir metafizik var. Benim bu konudaki tezim şöyle; eğer buna bir çözüm bulamazsak, bir süre sonra sırtımızdaki bu metafiziği taşıyamayacağız. Çünkü bu şizofreni yaratır. Lafız düzeyinde, öte dünya inancının olması bir şey ifade etmez. Biraz önce kavramlar üzerinde konuştum. Vatan gibi soyut bir kavramın fiziksel bir etkisi var hepimiz için, ‘canımızı veririz vatan için’ diyoruz. Peki, dini kavramlarımız ne kadar fiziksel etkiye sahip? Düşünelim bakalım. Haram kavramı mesela, ne kadar fiziksel etki uyandırıyor bizlere? Fizik teorisi üzerinden konuşalım, bunların kuvveti nedir bizim üzerimizde? Kul hakkı yenmesin deniyor, kul hakkının şirkten sonra en büyük günah olduğunu hepimiz biliyoruz. Peki, bize ne kadar fiziki kuvvet uyguluyor bu inanç? Bunları düşünmemiz lazım.” // İhsan Fazlıoğlu
236 syf.
·
Puan vermedi
Ölüm
Bir ülkede ölümün, öldürmeyi bırakması ile başlıyor kitap... Ülkede kimsenin artık ölmeyişi ülke yönetimi ve halk arasinda oldukça sıkıntılı günleri peşinden getiriyor. Bir yıl sonra nedeni bilinmez, ölüm tekrar iş başına geçeceğini devlet yetkililerine bir mektup ile haber veriyor. Ülke tekrar bir kaos içine giriyor. Kimse ölmezken insanlar dini ve inançları terk ederken ölümün kendini hatırlatması ile tekrar kiliselere inanç ve ölüm korkusu kendini gösteriyor... Ancak bir kişi mektuplarda karışıklık olunca ölmüyor ve ölüm ile bu kişi arasında oldukça ilginç olaylar yaşanıyor... Kitabı, kitap olarak okuduğunuzda hoşunuza gideceğine inanıyorum. Ancak ölüm bunu yapmaz, kimliği yoktur...gibi düşünerek okursanız zevk alacağınızı düşünmüyorum. İçinden, sizin için faydalı olabilecek kısımları anlamaya çalışın derim. İyi okumalar
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,8bin okunma
Reklam
Çok acil bir ihtiyacımız hâlen
"... Bunun gibi, bağlı olmakla gönül huzuru ve mutluluk duyduğumuz İslam Dini'ni de, yüzyıllardan beri alışılmış olduğu üzere, bir politika aracı olmak durumundan çıkarıp yükseltmenin gerekli olduğu gerçeğini görüyoruz. Tanrısal ve kutsal olan inanç ve vicdan duygularımızı, karmakarışık ve renk renk her türlü çıkarların ve aşırı isteklerin sahneye çıktığı politikadan ve politikanın bütün örgütlerinden tezce ve kesinlikle kurtarmak, milletin dünya daki ve ahiretteki mutluluğunun emrettiği bir zorunluluktur.”
Atatürk
XXV
İmâm Gazâlî kelamcıları kuru ve yetersiz bulmuş; bâtınîleri yanlış inanç, fikir ve metodlara saplanıp sapıtmış olarak görmüş; feylesofların ise birçok meselede şeriâta aykırı düşünceler ileri sürdüklerini, onlara mahsus bu düşüncelerden üçünün küfür olduğunu tespit etmişti. Sadece sûfîleri beğenmişti.
Bedir Yayınevi 1975 4. Baskı Hüccetül İslam Zeynüd Din İmam Gazali Cilt 1 Rubul İbadat Tercüme Eden Ahmed Serdaroğlu Eserin Takdimi Ahmed Davudoğlu Önsöz Ubeydullah KüçükKitabı okuyacak
Çoğu insanın dini görüşlerini yönlendiren mantık ya da akıl değil, tümüyle inanç.
Eski Türk inanç sisteminin "Şamanlık" olduğu umumi kanaat hâlinde yerleşmiş ise de, bu görüş yanlıştır. Orta Asya'da yaşayan bir kısım Türklerin şamanizm'e inandıkları gerçektir. Fakat bu hal, şamanik telâkkilerin IX.-X. asırda güneyden Budistlik örtü ile karışık şekilde gelerek Türk zümreleri arasında yayılması hâdisesidir. Şamanlığın aslî Türk dini ile ilgisi bulunmadığı, artık isbatlanmış durumdadır.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.