Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsan rüyasında olur olmadık şeylerden medet umuyor.
Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona bir şeyler yapmış. Salt çıkarlarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur. Ama beş on dakikada ölüyor. Sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu, asık yüzleri kayıtsızlıkları, sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar, eritiyorlar
Reklam
Beyhude insanın yuva arayışı ama yine de yuva arar insan.
Sayfa 28 - MetisKitabı okuyor
İnsan düşünen bir varlıktır. Eğer düşünmüyorsan, demek ki insan değilsin.
Sevmekten büyük yas bulunamaz, çünkü insan sev­diğinden uzak kalabilir; sevmekten de güzel şey olamaz, çünkü insan sevdiğine kavuşabilir. Burada saatler, günler, haftalar ya bir kan ve çılgınlık fırtınası halinde geçiyor ya da ölüm gibi ağır ağır. Ve ben saatler, günler ve haftalarla birlikte geçiyorum ama gözlerim hep sana dikili Mario, ayrılığımızı sona erdirmek için çarpışıyorum. Bulutların güneye yönelişini izliyor, sevgiliye götür­ mesi için bulutlara, kuşlara, rüzgâra emanet edilen ha­berlerden söz eden halk şarkılarını düşünüyorum. Kız penceresine oturup bulutu görüyor; yağmur olup üstü­ne yağan sevgiliyi karşılamak için kollarını açıyor.
Reklam
Birçok insan güzel davranışlarda bulunur, diye cevap vermiş Değirmenci, ama tekrar insan güzel konuşur; bu da Bir gün konuşmanın çok daha zor ve çok daha makul olduğum ispat eder.
Bir insan başka birine ne verir? Kendisinden verir; sahip olduğu en değerli şeyden, “yaşamından” verir.
"İnsan kendine katlanmayı sessizlikte öğrenirdi. Aynı zamanda sessizlik kıymeti bilip sevenler, yalnızlığı taşımasını da bilirlerdi."
Reklam
Motorda onca insan arasında kendini bir yabancı gibi hissediyor, bir sürgün gibi. Kitaplardan edinilmiş bir yalnızlık değil onunki. Ama gene de kitaplardan edinilmiş yalnızlık sözcükleriyle açıklanıyor. Şu anda küçük bir incelik, yumuşak bir bakış, sevecen bir baş sallama, bir gülümseme her şeyi nasıl da çözebilir, gerginliği giderebilir. Oysa herkes bilinçsiz bir mutluluk içinde. Yapay bir mutluluk bu. Gülümseyişleri bile yüzlerine yapıştırılmış gibi. Hak edilmemiş bir neşeyi yaşıyor bu insanlar. Ya da neşeye benzeyen o şeyi. O arsızlığı, o umarsızlığı. Kim bilir belki buda bir unutma biçimidir. Bir bezginlik biçimi.
Sayfa 10
Tek mutlu insan hiçbir şeyi ciddiye almayandır. Şeyleri ne kadar benimsersek, o kadar mutsuz oluruz.
- Bazen bir sevgili için her şey bırakılır yüzbaşım. İnsan bir öfke ânında arkadaşını, bir buhran dakikasında kendisini öldürebildiği gibi, aşk denen hastalığın şiddetlendiği bir sırada da istikbalini, hâlini, mazisini, her şeyini feda edebilir.
İnsan sokağa düştüğü zaman hiçbir beklentisi kalmaz, hiçbir şey umut etmez. Oysa ben aşktan bir şeyler beklemiştim. Aşkı tanıyınca insan olduğumu hissetmeye başlamıştım. Fahişeyken karşılıksız hiçbir şey vermez, hep alırdım. Ama âşık olunca bedenimi, ruhumu, aklımı ve tüm çabamı düşünmeden verdim. Asla bir şey beklemedim, sahip olduğum her şeyi verdim, kendimi tümüyle bırakıp bütün silahlarımdan, tüm savunmalarımdan arınarak çırılçıplak kaldım. Oysa fahişeyken kendimi korur, her an savaşırdım; hiç korunmasız kalmazdım. Gerçek benliğimi korumak için erkeklere dış kabuğumu sunardım. Yüreğimle ruhumu korur; bedenimi edilgen, hareketsiz, hissiz rolünü oynamaya bırakırdım. Edilgen olarak direnmeyi, hiçbir şey vermeksizin kendimi tümüyle korumayı, kendi dünyama çekilerek yaşamayı öğrenmiştim. Diğer bir deyişle, erkeklere bedenime sahip olabileceklerini, ölü bir bedene sahip olabileceklerini, ama tepki göstermemi, heyecanlanmamı, haz ya da acı duymamı beklememelerini söylerdim. Hiçbir çaba, hiçbir enerji harcamaz, sevgi gösterisinde bulunmaz, düşünmezdim. Dolayısıyla hiç yorulmaz, tükenmezdim. Ama aşkta her şeyimi vermiştim; yeteneklerimi, çabamı, duygularımı, en derin duygularımı... Bir azize gibi, bedelini hiç hesaplamadan, elimde avucumda ne varsa hepsini vermiştim. Tek bir şey dışında hiçbir şey istememiştim, hiçbir şey: aşkın korumasına sığınmak. Kendimi yeniden bulmak, yitirdiğim benliğimi yeniden kazanmak. Küçük görülmeyen, aşağılanmayan, tersine saygın ve üstün tutulan, duyarak yaşayan bir insan olmak.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.