Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
Bir gün marangozlar, zengin tüccar Sumurov’un dört katlı evinin inşaatında, bitmiş olan üç katın çevresini ağ gibi saran bir iskele kurmaya çalışıyorlardı. İskeleyi dördüncü katın duvarlarını örebilecek hale getirmek gerekiyordu. Şişman, kocaman kırmızı suratlı, özene bezene taranmış kızı- lımsı sarı sakallı bir adam olan müteahhit Zahar
Sayfa 314
Reklam
Aşağılık hergeleler. Vanka aciz olabilir ama sizden çok daha insan.
Sonra alışkanlığı olduğu üzere sonu olmayan şarkısını mırıldanarak olay yerinden uzaklaştı. Ekiptekiler bu olaydan şaşkına dönerek: “Şeytanın tekiymiş!” diye haykırdılar. “Laptev ne kadar geniş göğüslü, sağlıklı ve neşeli bir adamdı, bir de öbürüne bak, enkaz gibi bir adam!” “Gördünüz mü,” dedi Osip Dede, “adamın söyledikleri doğ- ru…
Sayfa 313
Yazık oldu Fedka'ya.
Fedka’nın başına bu olayın geldiği gün, ince, hızlı bir yağmur yağıyordu; her taraf, yer, gök, sıkıntılı, gri ve ıslaktı. Hepsi de aynı renkteki ağır yağmur bulutları koyu bir perde gibi tüm gökyü- zünü kaplıyor, bu bulutlardan eleniyormuşçasına sonsuz bir yağ- mur kederli sesler çıkartarak dökülüyordu. Çatının sacı ıslak ve kaygandı.
Sayfa 250
Şamil, saldırmayı bildiği gibi geri çekilmeyi de biliyor ve kendine güvenini kaybetmiyordu. Geri çekilme emri vermesi, aşiretlerin gözündeki itibarına gölge düşürmüyordu. Savaşta böyle iniş­li çıkışlı durumlar olurdu. Rusların safına geçip sonra yeniden Şamil'e katılan aşiret mensuplarına, dönek gözüyle bakılmazdı. Böyle birçok durumda
Selahattin'i tanımış olanlar onun fiziksel görünüşü üzerinde fazla durmazlar, kısa ve düzgün sakallı, ufak tefek, çelimsiz bir adam. Yüzünden, o düşünceli ve biraz melankolik, birden bir gülüşle aydınlanıp karşısındakinin içini ferahlatan güven veren yüzden söz etmeyi yeğlerler.
Sayfa 167 - YKYKitabı okudu
Reklam
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
Oblomov'un Olga'ya Mektubu
"Bu kadar sık görüşürken benim yerime mektubumun gelmesi seni her halde şaşırtacak, fakat sonuna kadar okuyunca göreceksin ki başka türlü yapamazdım. Bu mektubu çok daha önce yazmış olmalıydım; o zaman ikimiz de sonradan duyacağımız birçok vicdan azaplarından kurtulmuş olurduk. Ama gene de geç kalmış değilim, birbirimizi o kadar çabuk, o
Merhaba kitapseverler #VaroluşSanrısı#AzraDilanOktay#ozlemli_kitaplar#okudumbitti Ömer'in hem psikolojik hem sosyolojik hemde toplumsal açıdan kendi iç dünyasındaki buhranlari, kargaşayı,kendinle olan iç savaşını anlatıyor. "Ben Ömer ,35 yaşında bir hiç..." "Vedalaşma vakti geldi katillerimle.. Adam karşısına oturttuğu ,annesine, babasına,ilkokulda ona zorbalık yapan çocuğa,ortaokulda kavga ettiği adamlara,lisede görmeye bile katlanamadığı sığ düşünceli dusuncesizlere, Firuze' ye, Melen' e , Beyefendi ' ye,kafede saygısızca sipariş veren müşterilere,mahalledeki bakkalın sahibine,, otobüs durağında sigara istediği ve ona iğrenerek bakan adama ,kayıp kendisini aradığı kasabada kaldığı pansiyonun resepsiyonunda duran kadına,ilkokul,ortaokul,lise öğretmenlerine... Hayatına girmiş,hayatına değmiş,hayatının kıyısından köşesinden geçmiş her bir insancıga bakıyordu. Bir ip gibi dizip herbirini önüne oturtmuştu. Vakit veda vaktiydi... " Vücudumun her bir parçası,her yanım ,her zerrem acı içerisinde kıvranıyorum. Hemde yıllardır, hiç fark etmediniz değilmi? Böyle karşınızda durduğuma bakmayın siz,paramparcayım ben. Yıllardır bir kabusun içerisinde yaşıyor gibiyim. Gibisi fazla... Ömer'in kendiyle iç savaşını, iletişimsizliğini,toplumdaki yerini anlatıyor . Bu türü sevenlere öneri olarak gelsin Sağlıcakla kitapla kalın @elpisyayinlari
Aylin Sezersan
Aylin Sezersan
_Sanatın yaratıcı gücü, doğadan, sanatçının eli değmeden, kendiliğinden çıkar ortaya. Her sanatçı, doğanın özünde bulunan sanat nitelikleri karşısında, Aristoteles'in deyimiyle bir "öykünücü"dür. O, ya Apollo'ca bir düş sanatçısı, ya Dionysos'ca bir coşkunluk sanatçısı ya da hem coşkunluk hem de düş sanatçısıdır. _Apollo,
Reklam
Ardavirafname
l] Bir kez daha Çînvâd köprüsüne geldim. [2] Orada kötülerin ruhlarını gördüm. Ölümlerinden sonraki ilk üç gecede48 onların ruhlarına öylesine talihsizlikler, acı olaylar ve kötü şeyler gösteril­ mişti ki, dünyada asla o kadar kötülük görmemiş ve o derece sıkın­ tı çekmemişlerdi. [3] Kutsal Surûş ve tanrı Âzer’e sordum: “Bu ruh hangi insanın
Hayvanlar birbirlerine hayranlık duymazlar. Bir at, öbür atlara hayranlık duymaz. Bu, birbirleriyle yarışmazlar demek değil, ama yarışın büyük önemi yoktur, çünkü ahıra döndüklerinde, daha ağır aksak, daha hantal olan at, sırf bu özellikleri yüzünden önündeki yulafı ötekine sunmayacaktır, oysa insanlar hemcinslerinden bunu beklerler. Hayvanlarda
_Aklı başındalık, düşünüp-taşınıp, tartıp, tercih etmeye yönelik bir erdemdir ve bir anlamda pek çok erdemin ustasıdır. Bu bağlamda basiret ve zeka gibi yine ruhun bu kısmına ait erdemler, aklı başındalığın kalfası, ruhun diğer kısmındaki karakter erdemleri ise çırağı konumundadır. Öte yandan erdemlere yönelik doğal eğilimin söz konusu olduğu
_Düşler, bilinçaltına giden kraliyet yoludur. Freud _Düşlerde akıl hastalarının yaşadıklarını yaşarız. Wundt _Deli, uyanık bir düş görendir. Düşler bize, gizli doğamızı göstermek ve ne olduğumuzu değil, eğer başka bicimde yetiştirilseydik ne olabileceğimizi ortaya koymak için vardır. Kant _Düşte insanın gerçek karakteri ortaya çıkar. Düşler, kısa
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
97 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.