İrvın Yalom'un "Nietzsche Ağladığında" kitabını okuduktan sonra hem yazara hem kitaba aşırı derecede hayran olmuş ve kendisini seven herkesin bu muhteşem psikolog ve psikanalist Yalom'u okumaya davet etmiştim.
Gündüz Vassaf ile ilk tanışma kitabım "Cehenneme Övgü" Türklerin İrvın Yalom'u olarak gördüm ve Türk olmasından gurur
Arthur Schopenhauer amcacım, büyük adamdır! Eğitmenliği, düşünceleri, keşifleri, öngörüleri, zevkleri, hatta yerine göre yergileri bile EfsanE olan bir insan. Karanlıkta kalmış düşüncelerimizi aydınlatmak, var olduğunu bile bilmediğimiz konulardaki boş düşüncelerimizi doldurmak, kulaktan doğma bilgilerle temelleştirdiğimiz düşüncelerimizi yıkmak,
GİRİŞ
Öncelikle kitabı okumayı düşünenler için birkaç tavsiyede bulunup daha sonra yazara ve kitaba dair fikirlerimi dile getireceğim. Eğer hiç “modernizm” konusu üzerine okuma yapmadıysanız ve sosyoloji ve felsefe konusunda bi birikiminiz olduğuna inanmıyorsanız yanlış kitaba bakıyorsunuz şu anda. Başlangıç kitabı olarak tavsiye edildiyse durum
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Cinsiyet Belası, son zamanlarda feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmalarını içeren okumalarımın içinde kendini akademik dille belli eden eserlerden bir tanesi oldu. Butler'i ilk kez tanıdığım bu eser bana birçok kazanıma ve kendimce kimi farkındalıklara ulaşmamı sağladı. Feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmaları son 50 yıla nazaran çok daha
Rus hatip,gazeteci ve yazar Petrov, tüm insanlığın daha rahat bir hayat sürmesini, yücelmesini ve mutlu olmasını arzu etmiş ve bu doğrultuda eserler vermiş. Özellikle yoksul köylü ve işçilerin geri kalmışlıktan ve ezilmişlikten kurtulması yönünde çaba göstermiş.1868 yılında, Petersburg’un Yamburg kasabasında, yoksul bir ailenin çocuğu olarak
Voltaire
1. Giriş
Bu yazıda, Fransız Edebiyatının en önemli yazarları arasında gösterilen Voltaire’in hayatına kısaca bir göz atacağız. Yaşadığı döneme hâkim olan “Aydınlanma Çağı Edebiyatı” ekseninde eserlerine bakacak, dönemin önde gelen yazarlarına değinecek ve Voltaire’in
”Uzun yaşamı boyunca aklın her silahını kullanarak bitmek bilmez bir heves, tutkulu bir adanmışlık, hepsinden de öte korkunç alay etme yeteneğiyle uğruna savaş verdiği ideal kazanımları; hoşgörüyü, ruhani özgürlüğü, insanlık onurunu, adaleti kafalarımıza adam akıllı işlemiş ve bunlar sanki artık doğal yaşamımızın bir parçası, soluduğumuz hava,
Antisthenes
1. Giriş:
Bu incelemenin amacı yalnızca kitabı tanıtmak değildir. Kinik felsefenin kurucuları Antisthenes ve Diogenes'in yaşamları, etkilendikleri filozoflar, kinizmin kökenleri ve antik dünyadaki yerlerine dair geniş bir kapsamda ele almaya çalıştım. Zaman ayırıp okuyacak olanlara
Bir insanın kendine karşı en büyük ödevi hakikati keşfetmektir. (#73093133)
______
En hoşlanmadığım hususların başında aklımla dalga geçildiği hissi yaşamak veya başka bir ifadeyle aldatılmışlık hissi yaşamak gelir. Bu hissi en çok yaşadığım hususların başındaysa Atatürk’ün şahsının ve onun icraatlerinin din ve
Belirtmeliyim ki, bana göre bu tarz kitaplarda spoiler diye bir şey yoktur. Spoiler olsa olsa filmlerde, romanlarda vs. olabilir. Buna itiraz eden biriyseniz incelemeyi okumamanız konusunda sizi baştan uyarmak isterim.
Normalde yurtdışında adeta bir gelenek haline gelmiş sözlük alışkanlıkları ülkemizde maalesef yaygınlık kazanmamıştır, en
İnsanların birbiriyle konuşmasının önkoşulları vardır: İletilmeye değer bir deneyim, ifade özgürlüğü ve kişilerin aynı anda hem bağımsız hem de ilişkili olması.
Yönetim Düşüncesinin Kronolojik Tarihi
◌ ◌ ◌
Toplumsal verimlilik kazanılması ve dahi elde edilmesi istenilen bir durumdur. İnsanlık tarihi boyunca büyük yapılar, çalışmalar insan organizasyonu ve yönetimin eseri olmuştur. Çin Seti, Mısır Piramit’i, Sanayi Devriminde ki fabrikalar, günümüzdeki büyük şirketler bazı örneklerdir.
Spinoza'ya göre özgürlük, kültürel ve dini yanılsamalardan kurtulmaktır; yalnızca aklın egemenliğinde yaşayan insan özgürdür, fakat bu, mantığa uygun/rasyonel davranma Spinoza'da doğanın zorunluluğunun şeylerini yapmaktan başka bir şey değildir. Spinoza'nın sonsuz ve mutlak Tanrı diye ifade ettiği Doğa'da da ereksellik yoktur; gün ve gece,