Çok derinlerde bir yerde gene de bir kuşku vardı aslında: Ya Tanrı varsa? Binlerce yıllık uygarlık tarihi, intiharı tabulaştırmış, tüm dinler bunu yasaklamıştı. İnsanoğlu yaşam mücadelesi vermeli, boyun eğmemeli, üremeli ve üretmeli. Toplumun çalışacak birilerine ihtiyacı var. Bir çift aralarındaki aşk bitmişse bile birlikte kalmak durumundadır, her ülkenin askerlere, politikacılara, sanatçılara gereksinimi vardır.
"Tanrı varsa -ki ben olmadığına gerçekten inanıyorum- insan aklının sınırları olduğunu da bilir. Yoksulluğu, haksızlığı, açgözlülüğü, yapayalnızlığı, bütün bu karmaşayı o yaratmadı mı? Mutlaka çok iyi niyetlerle girişmiştir bu işe, ama sonuçlar bir felaket. Tanrı varsa bu dünyayı erkenden terk etmeyi seçen yaratıklara karşı cömert davranacaktır, hatta bizi burada vakit harcamaya zorladığı için özür bile dileyebilir."
Tabuların, boş inançların canı cehenneme! Pek dindar olan annesine soracak olsanız, Tanrı'nın, geçmişi, şimdiki zamanı, geleceği bildiğini söyleyecektir. İyi ya, onu bu dünyaya gönderirken, günün birinde intihar edeceğinin de kesinlikle bilincindeydi öyleyse. Dolayısıyla bu intihar, onu şaşkınlığa, şoka uğratmayacaktır.
"Insan ,oluşum halindeki tarihi ,günün birinde tarih kitaplarını dolduracak şeyleri yaşıyor. Ama işin içindeyken, her şey ufak kaygılar ve korkular arasında kaybolup gidiyor .Tarih çok sıkıcı. Yarın ısırtan otu arayacağım ve biraz kömür "
"Her çağın kendine ait doğallığı vardır. Bu çağın doğallığı da insanın üzerinde bir karakter taşımamasıdır. Doğal olmak isteyen insan çağın gereklerine boyun eğecek ve karakterini her sabah yenileyecektir. Geçmişten gelen doğallık bugün işe yaramaz. Maymunlar gibi davranmanın ve adını da doğallık koymanın salaklıktan başka ir şey olmadığını herkesin anlaması lazım. Bu çağda gerçek doğallık, yapay olduğu için aşağılanan insani davranışların tümüdür. Nefret etmesine rağmen patronunun yüzüne gülen insan doğaldır. Lokantada, yan masadaki kadının çantasının markasından yola çıkarak onu yargılayan kadın doğaldır. Moda olduğu için zevk almadıkları müzikleri dinleyen çocuklar doğaldır. Çünkü bütün bunlar 2002 yılının doğasında vardır. Sürekli eleştirilen bu tavırlara karşı sunulan doğallık yalanı kullanma tarihi geçmiş bir antibiyotiğe umut bağlamak gibidir. BU çağda insanlardan cesur, dürüst, idealist, tutarlı, onurlu olmalarını beklemek günün doğallığına aykırı bir yapaylığı savunmaktır."
Tarihi araştırmalardan anlıyoruz ki; Türk devlet felsefesi, devletin, nazariyelerle değil, toplumun eğilimlerine, günün şartlarına göre kurulabileceğini ve yönetileceğini esas almıştır.
Bu arada bütün kaybedenlerin kurduğu hayali kuruyordum:
günün birinde bana şöhret ve zenginlik kazandıracak kitabımı yazacaktım.
Büyük yazar olmanın yollarını öğrenebilmek için polisiye kitaplar yazan
ve spaghetti western oyuncuları gibi kendi yazdıklarını Amerikalı adıyla
yayımlayan bir yazar için zencilik (bugün siyasi dürüstlük adına
Dünya tarihini dirsekleriyle ve son gazete haberlerinin verileriyle ölçen çeşitli darkafalı küçük burjuvalar, devasa tarihi süreçlerin gerçekleşmesi için bir andan ziyade onlarca yıl gerektiğini sanırlar. Tüm geçmiş on yılların yoğunlaşabileceği günün yeniden gelebileceğini tasavvur edebilecek güçten yoksundurlar.
Güzel geçen o günün ardından yatağa girerken
şiirin geri kalanını da hatırladı:
Altın pırıltılarla devranı rakkaselerin /
Ve tahta kutularda upuzun yatan ölüler.
Sevgili ölülerini düşündü Zehra.
Dedesinin niye uzun zamandır uğramadığını merak etti.
(Mezarda rahatı yerinde olmalıydı ki gelmiyordu.)
Ama iki gece sonra hayatının en
Tarihi,birçok geçici hevesin ve "devletin yararı gereği" yapılan anlaşılmaz düzenlerin alanları olarak gördükten sonra,Saint-Savin kendisine büyük "dünya makinesi"nin nasıl hileci olduğunu,nasıl "rastlantının kötülükleri" altında ezildiğini anlattığı sırada henüz oradaydı.
Tuhaf bir şey bu: Birtakım sokaklar, apartman numaraları, kent adları, günün belirli saatleri, bazı telefon numaraları, şehirlerarası birtakım kodlar, belirli insan sesleri, bazı vapurların limanlara varış ve dönüş saatleri, eskiden sık sık duymak istediğim bazı gülüşler, sözler, çok merak ettiğim birtakım haberler, bir iki doğum tarihi, bir sokağa günün belirli saatlerinde gölgelerin düşüşü, ve bir evin yeri benim için tüm önemini yitirmiş bulunuyor şu anda.
Günün 24 saate, çemberin 30 dereceye bölünmesi, güneş ve ay tutulmalarının dönemsel olduğunun ortaya çıkarılması gibi. Ay tutulmaları kesinlikle, güneş tutulmalarıysa belki önceden bilinebiliyordu. Thales Babillilerden almıştı bu bilgileri.
Hoşgeldin 2012 imiş. Bosversene 2012 'yi kutlamayı. ... mezar taşımızın üstünde son nefes tarihi 2011 yazmadığı için, asıl kutlamayı bunun için yapalım. Hayatın değerini, yaşadığımız günler adına kutlayalım dimi. Bizler yaşamadığımız günün kutlamasını yapıyoruz