Zerresine tahammül edemiyorum.
Bu hayat yordu,insanlar yüzünden olacak olan bile olmuyor.
Aşk gibi güzel bir duygu bile insanlar yüzünden kalpte çürümeye mahkum bırakılıyor.
Sanıyorlar ki bilerek insan Aşk tan kaçıyor,hayattan kaçıyor.
Kırılınca,ihanete uğrayınca her şey bitiyor.
Hala sevdiğimiz var,hala Sevincimiz var ama hevesimiz gitti.
Gitmese de yorulduk.
Vaktimiz bitmiş gibi toprak atılmayı bekliyor bedenimiz.
Bazı şiirler büyüyüp hikaye; bazı şiirler büyüyüp roman oluyor insanın yüreğinde. Günler oluyor eseri okuyup bitireli ama o dizeler öyle işledi ki içime kendime gelip bir şeyler yazmayı yeni başarabiliyorum.
-İşaret Çocukları
-Yedi Güzel Adam
-Menziller
-Korku ve Yakarış eserleri
Şiirler kitabında bir araya gelmiş. Kimini bağımsız olarak
Birçok arkadaşımın okuduğu, incelemeler yaptığı, çok beğendiği, okumaya teşvik ettiği Hakan Günday kitaplarına Kinyas ve Kayra ile giriş yapmış bulunuyorum. Yazar hakkında bir bilgim olmadığı için yine önce yazardan başladım araştırmaya. Sonra kitaplarına kısa bir bakış attım; başladım Kinyas ve Kayra okumaya.
Farklı bir macera oldu benim için
Şu sıralarda 1000Kitap’ta revaçta olan https://1000kitap.com/yazar/lev-nikolayevic-tolstoy okumalarına inat olsun diye mi okudum Dostoyevski’yi?
Hayır!
Peki kitap toplantısında okunacak kitap olduğu için mi?
Hayır!
O halde niye okudum?
Öncelikle https://1000kitap.com/yazar/fyodor-mihaylovic-dostoyevski okumak için bir nedene ihtiyacım
“Savaş ve Barış” klasik kitaplar denilince akla gelen ilk kitaplardan biri… Yıllar geçse bile listelerin en üstünde kendine yer bulabilen bir eser… Kitabı tatil günlerimde okumak için almıştım. Çünkü kitabı aldığınız gibi kolay okunmayacak bir eser olduğunu anlıyorsunuz. 900’er sayfadan iki cilt halinde toplam 1800 sayfalık bir kitap. 15 tatilin
İlk okumadan kalemine hayran kaldığım bir yazar daha... Sevgi Soysal. İsmi gibi herkese sevgisini vermiş, kendisine hiç sevgi kalmamış gibi yazan Sevgi Soysal. Bu nasıl yazmaktır? Bu nasıl düşündürmektir insanı, Sevgi Hanım? Sizi tanıdığım için çok mutlu oldum kendi çapımda...
Sevgi Yenen, 1936 yılında mimar-bürokrat bir babanın ve Alman bir
O geceyi anlatmaya çalışmak ne kadar doğru bilmiyorum, ya da ne kadar kendimi ifade ederim onu da bilmiyorum. Bazı acılara sözler anlam yüklemiyor, tesirsiz kalıyor. 2022'de Haziran ayında öğleleyin yatak alttan üstte doğru sıçradı tabi bu durum bana normal gelmedi. Herkesin dilinde bi maraş depremi vardı zaten, hep ne zaman olacak
Bizi okuyan, okuyacak olan herkese merhaba. Biz kim miyiz? Az bekleyin ya da beklemeye ne hacet kendimden başlayarak tanışalım sizlerle, sonrasında söz diğer arkadaşlarda.
Ben Neşe Cengiz 'in kitabına da adını verdiği ilk öyküsünün kahramanı Alaaddin. Evet evet buna lütfen dikkat edin Alattin değil Alaaddin.
Küçük Emrah film repliklerini az
‘’ Seni bir serçenin göz yaşı kadar seviyorum diyeceksin bir serçenin göz yaşı kadar mı bilmessin serçeler ağlayınca ölüyo ‘’ 27.07.2015 tarihli bir not düşülmüş ve tarafımdan 2 tl ye bit pazarından alınmış bir kitap.
Bu notun sahibinin ismi de yazıyor, her ne kadar kime hitaben yazdığı belirtilmemiş olsa da.
İnsan bir kitaba niye bir not yazar
Kafka, 1919 yılında babasına yazdığı bu mektubu maalesef yollayamamıştır.
Mektupta babası ile olan ilişkisini ve duygularını ayrıca Kafka'nın iç dünyasını görebilmeniz mümkündür.
Bir nevi babası ile hesaplaşmak için yazdığı bu mektubunda hem karşı tarafı suçlayıcı hem de bunun aksini iddia eden fikirleri ile iç dünyasının karmaşıklığını, vicdani ve nefsani fikirlerinin beyanını güzel bir dille ifade etmiş.
İçini dökmek ama dökerken de karşı tarafı üzmemek için verilen müthiş bir çaba..
Esere 7 puan verme sebebim ise biraz zor bulmamdan kaynaklı. Olaylar beni biraz yordu. Bazı yerlerde kafam karıştı. -Fikrimce- Yazar nefret ve sevgi adında iki ipin ucunu tutmuş bir o yana bir bu yana debelenip duruyordu.
Ne hissettiğini ifade ederken sanki can çekişiyordu. İçinden geldiği gibi ne hissettiğini anlatmak isterken fazla bir empati ile karşı tarafın her fikrini düşünüp olayları kırmadan, incitmeden ifade edeyim derken kendini yedi bitirdi. Biz okurlar da "ne oluyoruzzz" moduna geçiş yaptık maalesef.
Çünkü gerçekten de -ne oluyoruz sevgili Kafka-
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240,2bin okunma
Önecelikle eleştiri sınırlarım Toprak Ana, Cemile ve Sultanmurat kitapları çerçevesinde olacak.
Yazarın akıcı dili, betimleme yeteneği vs bunlar yazarın su götürmez yetenekleri olarak düşünüyorum.
Bununla birlikte söz konusu 3 kitap aynı köyde 3 ayrı evde yaşanan hikayeler gibi. Kitabın başında Fransız şair Louis Aragon'un "Cemile"
Büyük umutlarla aldığım ve okumaya başladığım kitabı sonunda bitirebildim.
Kitap önce bir yetiştirme yurdundaki olayla ardından uzun yıllar sonra 2015’te 30’larındaki Elisa’nın evine giren kişinin onu çocuğu yatağın altındayken vahşice katletmesiyle başlıyor. Gerçekten çok ilginç bir yöntemle öldürülüyor ve küçük kız tüm bunlara yatağın
Kendimizi çok iyi tanıyoruz öyle değil mi? EVEET...
Kendimizi bilmeyeceğizde başka neyi, kimi bileceğiz.
DEĞİL.. Öyle olmadığını yüzümüze tokat gibi çarpan bir kitap.. Psikoterapist olan yazarımız, kendimizle ilgili her davranışımızın en derinlerde yatan sebeplerini mercekle incelercesine bize gösteriyor. Bizi biz yapan davranışlarımızın