Içimi acıtan şey hayalkırıklığıydı...
O genç adamın o denli itaatle gitmesinin verdiği hayalkırıklığı,
beni durdurmak,yanımda kalmak için hiçbir girişimde bulunmaması,
oradan ayrılıp gitmesi konusundaki ilk arzuma minnetle ve saygıyla boyun eğmesi,
beni kendine çekmek için birşey yapmak yerine,beni yoluna çıkan bir azize gibi görmesi sadece, ve beni görmemesi,
Bir kadın olarak hissetmemesi.
Sayfa 55 - Türkiye Iş bankasıKitabı okudu
Hayat!!
Bana göre, hayat bir dizi rastlantı ve bizim o rastlantılarla birlikte nasıl varolduğumuz ya da olmadığımız. Önce günaydın, sonra biraz haz, biraz acı, biraz aşk, biraz hayalkırıklığı, biraz sıcaklık, biraz yalnızlık, biraz boyun eğme, biraz başkaldırı ve ardından iyi geceler...
SON
Sayfa 162Kitabı okudu
Hayalkırıklığı..
Yoksa bütün bunlar bir rüya mıydı? Hiçbiri gerçekten olmamış mıydı?
Sayfa 190Kitabı okudu
... içimi acıtan şey hayal kırıklığıydı... o genç adamın o denli itaatle gitmesinin verdiği hayalkırıklığı... beni durdurmak, yanımda kalmak için hiçbir girişimde bulunmaması... oradan ayrılıp gitmesi konusundaki ilk arzuma minnet ve saygıyla boyun eğmesi... beni kendine çekmek için bir şey yapmak yerine... beni yoluna çıkan bir azize gibi görmesi sadece... ve beni görmemesi... bir kadın olarak hissetmemesi.
Sayfa 55Kitabı okudu
‘Erken başla ve iyi yap!’
Ondokuzuncu yüzyıl İngiltere’sinin toplumsal yapılanmasını ve dönemin varsıl ve yoksul kesimi arasındaki derin uçurumu her eserinde işlemekte büyük ustalık gösteren 
Charles Dickens ’ın, 
İki Şehrin Hikayesi ’nden sonra okuduğum ikinci kitabı.
Eser söz konusu dönemde Marselsae borçlular hapishanesinde doğan Amy Dorrit adlı genç, oldukça fedakâr ve sessiz bir kızın
