Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Hayat dediğin şey koskoca okyanus sonsuzluğunda bir kum tanesinden ibaret. O halde içinde bulunduğumuz şu anı üzüntülerle, sıkıntılarla berbat etmeyelim! Şu koca dünyaya en azından bir çentik atmaya gayret edelim."
diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? haklısın. belki de çok az... o zaman şöyle demeliyim: seni az tanıyorum... az... sen de fark ettin mi? az, dediğin, küçücük bir kelime. sadece a ve z. sadece iki harf. ama aralarında koca bir alfabe var. o alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. biri başlangıç, diğeri son. ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. yan yana gelip de birlikte okunmak için. aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. senin ve benim gibi... bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. belki de az, hayat ve ölüm kadardır! belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. belki de az, her şey demektir. ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir...
Sayfa 349 - Doğan KitapKitabı okuyor
Reklam
Kim demiş hayat zevk ve mutluluktur. Ne saçma düşünce! Hayat hayattır, bir ödevdir, ödev dediğin de çetin bir iştir. O halde ödevimizi yapalım..."
Hayat dediğin şey nedir ki ? Labirentlerden oluşan bir kutu...
Sayfa 190Kitabı okudu
Biliyorum: hayat yolu dümdüz ve arızasız değildir insanoğlu için. İnsan dediğin zaman zaman düşer; hırpalanır; dizi dirseği ezilir; ama insan dediğin gene ayağa kalkar, silkinir, yaralarını sarar, ve yürümesini sürdürür. Ben öyle değilim. Düşmeyegöreyim bir! Düştüm mü derin, içinden çıkılmaz bir uçurumun dibinde buluveririm kendimi.
...sürüklenip gidiyoruz. Hayat dediğin başka nedir zaten? Ben şuna inanıyorum ki, üç buçuk günlük ömrümüzü kendimize zehir etmemek için ne mazideki hayatımıza ve kaçırdığımız fırsatlara ne de istikbalin olmayacak hülyalarına kulak asmayarak bugünümüze hapsolup yaşamalıyız.
Reklam
Hayat dediğin neydi ki zaten; bitecek diye kork­tuğun kısıtlı vakti, bozuk para gibi harcama telaşı.
Sayfa 250Kitabı okudu
Seni az tanıyorum…Az… Sen de farkettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime var ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi… Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir.
Ancak hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır.
Hayat dediğin şey nedir ki? Labirentlerden oluşan bir kutu.
Reklam
Karşılığında bana yoldaşlık sunmayan kişilerin yalnızlığımı çalmasından nefret ederim.
"Hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır. Kurduğumuz düzen hep öyle sürecek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur."
Sayfa 12 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
Hayat dediğin bittikçe başlardı;kâh arşa düşüp kâh yere yükselirken molalarda soluklanır,kendi küllenirde ısınırdı.
Sayfa 168Kitabı okudu
Ve elbette öylelerine bahşedilir büyüyüp yine sıradan aileler kurmak; gelecekte her şeyin kolayca cık oluverdi kendine en uygun insanı elinle koymuş gibi bulabilirsin kendine en uygun insanla üç aya kalmaz nişanlanabilir kendine en uygun insanla altı ay sonra evlenebilir iki yıl içinde de dünyanın en güzel kız çocuğunu doğurabilirsin akıl sır
Yol başlamıştır...
Bazen bir çıkış bulamazsın hayatında, oradan oraya savrulur durursun. Beklenmedik bir anda karşına çıkan yol ayrımın büyüktür. Kendinle yüzleşmeye, kaybedeceklerin için endişelenmeye başlarsın. Sen geçmişi düşünüp dururken içinde bulunduğun an, hayat, ellerinin arasından yavaş yavaş kayıp gider. Geç kalmışlıklar biriktirmektesindir. Ama yaşamışlıkların da vardır; seni sen yapandır, değerlindir. Vazgeçemezsin bir türlü. Kalbinse bu fırtınanın ortasında kuş gibi çırpınmaktadır. Uçup gitmek ister. Döner, son kez arkana bakarsın. Ne tuhaf, çok istesen de bir daha geçmişe dokunamazsın. Çünkü yeni bir yola çıkma zamanı gelmiştir. Yol başlamıştır!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.