Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Peloponnesos Savaşları'nın Yarattığı Güç Boşluğu
Eğer Yunan şehirleri, Perslerle savaştıkları zamanlarda olduğu gibi dost ve müttefik kalmış olsalardı, Yunanistan güçlü bir ülke olurdu. Ancak onlar savaşmaya devam ettiler. Bir zorbanın geldiğini göremeyecek kadar kendilerini kavgaya kaptırmış iki kardeşe benziyorlardı.
"Bardakları elime tutuşturup mutfaktan çıktı, neşesi yerindeydi. Ben de terasa döndüm. Âşık ve Narin kafesinin üzerinde öylece dip dibe oturuyordu. Kahvaltı soframız hala duruyordu. Ben kalktığım sandalyeye oturup kollarımı aynı şekilde getirdim, yaslandığım yerden kule dibini seyrediyordum. Güneşli bir pazar gününü değerlendiriyordu insanlar. Sonra bir şey oldu. Sanki bir böcek uçarken yanlışlıkla kafama çarpmıştı. Daha ne olduğunu anlamadan Ozan başıma bir şey kondurdu. "Ne oluyor?" diye çırpınırken, "Taç kargoda kalmış, komite bunu geçici olarak gönderdi," dedi. Başıma yerleştirmeye çalıştığı şey; 3 gazlı bezin örülüp birbirine bağlanması ile oluşan bir halkadan ibaretti. İki yanına maydanoz yaprakları tutuşturulmuştu. "Evde hiç çiçek yokmuş," dedi sonra telaşla. "Ne bu?"deyişim safçaydı. O ise gamzesini göstere göstere, "Prenses tacı," dedikten sonra hemen ekledi. "Olmamış mı, ne olduğunu bile anlaşılmıyor mu?" Neredeyse ağlayacaktım. Nasıl zor tuttum kendimi... Dost canlısı bir insan değildim. Kötü biri değildim ama çok iyi bir insan da sayılmazdım. Aslında ben hiçbir şeydim. Ve Ozan gibi birinin bana önce cumartesi gecesini, sonra anılarını, çocukluk yatağını, pazar gününü, sofrasını, sonra da elleriyle yaptığı bir tacı vermesi... Gel de inan rüya görmediğine. Gel de inan gerçek oluşuna."
Sayfa 205 - Pukka Yayınları, BaharKitabı okuyor
Reklam
1. Iki ayak üstünde yürüyen herkesi düsman bileceksin. 2. Dört ayak üstünde yürüyen ya da kanatları olan herkesi dost bileceksin. …
Diyojen
Biri, "Dost nedir?" diye sorunca, "İki bedende yaşayan bir ruh," cevabını verdi. Bir çok derdi olan birinin iyi bir dost dışında güvenilir bir kurtuluşu yoktur. "İnsan kendini düşmana karşı nasıl koruyabilir?" diye sorulunca Diogenes, "İyi ve dürüst bir insan olduğunu kanıtlayarak," cevabını verdi.
Sayfa 92 - DIOGENESKitabı okudu
Herkesin birbirine karşı olan itiraflarında ne çirkin bencillikler, ne kötü amaçlar meydana çıkıyordu. Çeşitli ırklar arasında değil aynı millet içinde, hatta aynı aile fertleri arasında bile emellerde ne derece anlaşmazlık, menfaatlerde ne kadar açgözlülük hüküm sürdüğü ortaya çıktı. Meğerse Ademoğlu hileden ibaretmiş. “Dost” sıfatını hak eden iki fert bulmak hemen imkansız görünüyor, bu kelime manasız bir söz gibi kalıyordu. Bu kadar düşmanlık eden insanların nasıl olup da birbirini mahvetmeyerek asırlardan beri bir arada yaşayabilmiş olduklarına hayret ettim.
(Obama iktidarı boyunca, 8 yılda Arap Baharı ayaklarıyla Tunus Libya, Mısır , Suriye domino taşları gibi devrilecekti, Tunus'ta yönetim değişecek, Kaddafi linç edilecek , Mısır'da darbe üstüne darbe olacak, Suriye'de iç savaş çıkarılacak, IŞİD icat edilecek, iki milyondan fazla müslüman ölecek, 10 milyondan fazla müslüman mülteci olacaktı. Tüm bunlar yaşanırken, bir yanda "Selamünaleyküm" dediği için müslüman zannedilen Obama olacak, bir yanda Davos Fatihimiz olacaktı. Ve, Obama'nın görev süresi bitince , van münüts de derhal sona erecek, Türkiye yeniden İsrail'lr "dost" olacaktı.)
Sayfa 109 - Sia
Reklam
Doğa açısından insanın tek önemi türünü devam ettirmesi Joseph Campbell Bu yüzden çocuğu olduktan sonra bir insan doğa bakımından ölü sayılır diyor ne acı değil mi . Dostluğun insancılığın sanatın ve bilimin kalıcı değer ölçülerini vurguluyor bunca tedirginlik ve kıvranma içinde huzur bulabilmeni tek yolu bu ölçekte düşünebilmek . Sürüden ayrılan
Sonra dost düşman bütün insanlar birden sustu. Yalnız analar ağladı dünyanın iki ucunda.
Sayfa 147Kitabı okudu
Sen ve ben, kimiz? Kadın ve erkek. Sen ve ben, ne yapıyoruz? Her kadınla her erkeğin yaptığını: Hem sevişiyor, hem birbirimizi yiyoruz. Cidden sevişiyor muyuz? Biz mahkûmuz: Sevişmeye ve birbirimizi yemeye... Tarih bunun hikayesidir. İki insan, hele kadın ve erkek, birbirinin ebedi dost ve düşmanıdır. Daima sevişecek ve düşeceklerdir. Aşk, erkekle kadın arasındaki harpte, iki tarafın yorgunluğundan gelen ve gene kavga ile biten muvakkat bir mütarekeden başka bir şey değildir: Dostluk ve öteki sevgiler gibi...
Sayfa 55
Tebessüm ettiren yerlerden ☻
Kemal Sayar
Kemal Sayar
: Batıda herkes "Hello" der ve gülümser ama insan ilişkilerinde bir adım öteye geçemezsiniz. Derin bir rabıta kurmanız çok zordur. İngiltere'de yirmi sene evvel, çocuk psikiyatrisi stajı yaptım. Yirmi-yirmi beş kadar doktorduk bölümde, gene de öğlen yemeğine birlikte çıkan iki doktoru nadiren görebilirdiniz. Herkes yemeğini yer, işine devam eder. Kimsenin kendisine ayak bağı olmasını istemez. Öğle yemeğinde iki kelam edecek bir dost aramaz. Kolombiyalı bir doktor vardı, birbirimize yapışır, öğlen yemeklerine beraber gider, İngilizleri çekiştirirdik. :)
Reklam
Yaratılış
Bir varmış, bir yokmuş, Tanrı'dan gayrı hiç kimse yokmuş, Ve Tanrı yalnızmış, Yer varmış, gök varmış, dağ, deniz, çöl, sahra, güneş, ay, yıldız, bulut, çiçek, bitki, hayvan... devler, periler... Ama Tanrı'yı tanıyacak, Tanrı'yı sevecek, Tanrı'yla konuşacak hiç kimse yokmuş... Tanrı'nın söyleyecek çok fazla sözü varmış,
Sayfa 65-68Kitabı okudu
İki ayet var ki, bizleri atlamaya meyilli olduğumuz müthiş bir noktadan yakalıyor. İlkinde "O hâlde, eğer müminler iseniz Allah'a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah ve Resûlü'ne itaat edin."69 diye buyruluyor. "İnsanlarla aranızı düzeltin." deniyor, yani sevelim-sevmeyelim, takdir edelim-etmeyelim, müminler olarak beşerî münasebetlerde insanlarla aramızı iyi tutmamız mutlak bir emir olarak geliyor. Kadın-erkek ayrımı gözetmeksizin, insan insana bir ilişki vurgulanıyor. Şeytan ise diğer yandan "Hatasını anladı, geri adım attı.", "Özür diledi, muhtemelen menfaati var.", "Bir hesabı olmazsa böyle incelikli davranmazdı.", "Teklifimi kabul etti çünkü sonrasında benden daha büyüğünü isteyecek." gibi sol yanımızdan saldığı vesveselerle, bize doğru atılan iyi adımları sabote ediyor. Bu minvaldeki niyet okumaları, dostlar kervanındaki bir ömürlük dost- lukları bitiriyor. Yerlerine bir ömürlük küskünlükler kalıyor. "Ben haklıyım, o haksız" döngüsünden çıkmadıkça, -neden karşı taraf da böyle düşünmesin ve neden kendine göre haklı olmasın- "aramızı iyi etmenin mümkün olmadığını hatırlatıyor.
Daima güveneceğim gözleri gözlerimin önüne getirdiğim zaman seninkiler ışıl ışıl hepsinin orta yerinde parıldıyorlar. İki yıldız gibi gözlerin, iki kocaman berrak yıldız gibi dost gözlerin gökyüzünde yolumu gösteriyorlar bana!
Oturdum kalbimin nüfus sayımını yaptım Bir-iki dost, çuvalla düşman Ben ki iki lafı bir araya getirmeyi bilmem Haklıdırlar her şeyde dostlarım ve düşmanlarım da
Sayfa 509 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Birinci Basım: Şubat 2015, İstanbulKitabı okudu
Ne sevgiliydik, ne tanış, ne de dost. Birbirine yaklaşan, kimsenin fark etmediği iki yabancıydık.
Sayfa 119Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.