“İnsan dediğin mahluk hiçbir şeyi değiştiremez. Bunun için, gönlünün rahat rahat olmasını istersen, gördüğün fenalıkların bile bir hikmeti olduğunu düşün ve yeryüzünde olmayan iyilikleri oraya getirmek sevdasına kapılma…”
Senin dediğin doğruysa eğrilik de, bir hastalık gibi, öldürür eğri insanı. Bu kötülük ken- diliğinden öldürür onu içinde taşıyanları. Öyleyse insan ne kadar kötü olursa o kadar az, ne kadar iyi olursa o kadar çok yaşar. Kötü insanı asıl öldüren başkalarının ona kötülüğü yüzünden verdikleri ölüm cezası değildir.
"Bütünü göremeyen insan zerreyi yorumlamaya çalışır. Yargılama daima seni yanlışa götürür. Ters yöne gidiyor dediğin kişi belki de çemberin başındadır. Yargıladığın kişi belki de gitmeye çalıştığın yolu bitiriyordur."
"İnsan dediğin mahlûk hiçbirşeyi değiştiremez. Bunun için, gönlünün rahat olmasını istersen, gördüğün bütün fenalıkların bile bir hikmeti olduğunu düşün ve yeryüzünde olmayan iyilikleri oraya getirmek sevdasına kapılma..!"
'sen evcilliği kalıcı sandın. bir adres istedin aşka. komşular, bildik sokaklar, aynı saatte aynı konuşmalar, hiçbir şeyi gizlemeyen perdeler, başkalarıyla yağmalanmış düşler. güvenlik duygusunu dünyaya yeğleyen... senin yalnızlık dediğin yerde atıyor ayrıcalığın ve güzelliğin kalbi.'
DOĞUM TARİHİ: İnsan dediğin, doğum tarihiyle ölüm tarihi arasındaki tire kadar!
TİRE: Yok canım, o kadar da değil.
ÖLÜM TARİHİ: Maalesef öyle, ben şahidim.