“Ya birlikte kardeş gibi yaşamayı öğreneceğiz ya da aptallar gibi hep beraber yok olacağız.”
Karakterimiz : KA
Olmazsa olmaz olgumuz : KAR
Mekan : KARS
Kelimelerin sihrine inanırım. Acaba diyorum Orhan Pamuk buna başvurmuş olabilir mi? Mümkündür :) George Perec'in 'Kayboluş' isimli kitabında 'e' harfini kullanmadan bir roman yazmış olması
1.
Zerdüşt, uzun süre dağda inzivada kalmıştır. Varlığın, hayatın anlamını anlamıştir. Lakin artık bunu anlamak kendisine yetmemektedir. Güneş nasıl bir enerji ise ve bu enerjisini yayiyorsa ve hayata enerji vererek onu var ediyorsa, onu aydinlatiyorsa; Zerdüşt de anladiklarini aktarmasi gerekmektedir. Ve Zerdüşt dağından aşağıya, insanların
Molière
1. Giriş:
Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Moliere’in hayatı, eserleri, eleştirilere karşı aldığı tavır, komedya türüne katkıları,
William Shakespeare ile aralarındaki farklar, Latin ve Yunan tiyatro gelenekleri gibi farklı konulara da değindiğim bir metin olacak. Okumayı tercih edecek olanlara
"Zordur insanlarla yaşamak, çünkü öyle zordur ki susmasını bilmek."(#52880794)
_________
Öncelikle bu inceleme yazısı doğrusuyla yanlışıyla BENİM düşüncelerim ve hissettiklerimdir. Yani herhangi bir makale veya yardımcı okuma yaparak yazılmış bir şey değildir. Tabiki bu tarz yardimci okumalar da
l Asıl adı Aleksey Maksimoviç Peşkov olan Sovyet Rus yazar, Maksim Gorki'nin otobiyografik üçlemesinin ilk kitabı Çocukluğum’un sonunda dedesi tarafından “Var git insanların arasına karış…” sözleriyle dünyaya salındıktan sonra, ikinci kitap Ekmeğimi Kazanırken ile kaldığı yerden devam ediyor. Bu kitapta da hayata yeni atılan, ayakçılıktan
Yaşadığı çağda kimsenin kendisini anlamasını beklemediğini, onu duyacak kulakların olmadığını söyleyen Nietzsche, bunun sebebi olarak da yaşadığı çağa ait olmamasını gösteriyor ve kitapta da şu sözlerle düşüncelerini destekliyor:
"Beni anlamıyorlar, ben bu kulaklara uyan ağız değilim."
Andrew Mango'nun bu eserini, Atatürk'ün hayatıyla ilgili en başarılı biyografilerden biri olarak duymuştum. Ben bir 'en' belirleyecek kadar biyografi okumadım ama oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. Bunda baş etken yazarın son derece objektif yaklaşımıdır. Kitabin her yerinde yazarın bir bilim insanı yaklaşımıyla konuyu ele aldığını görebiliyoruz.
“Dahi olmak yeterli değil. İnsanların kalbini değiştirmek cesaret ister.”
~Yeşil Rehber (Green Book)
U S A! United States of America! Yani; Amerika Birleşik Devletleri! Elli eyalet ve bir fedaral bölgeden oluşur. “American Dreams” yani Amerikan Rüyası şişirilmiş bir balondan ibarettir. Amerikalıların bir lafı vardır, “Bullshit” yani
Esenlikler, bugünkü ele alacağımız kitabımız Harari’nin meşhur, otuzdan farklı dile çevrilen ve benim elimde elli yedinci baskısı bulunan Sapiens. İnsanların, insanlığın varoluş öykülerine kayıtsız kalmadıklarını düşünüyorum gerek Sapiens ile Tüfek, Mikrop ve Çelik’e gerekse bu tarz diğer kitaplara gösterilen yoğun ilgi bir kanıtıdır. Satılması
Kitap, beş bölümden oluşmaktadır. İlk olarak sunuş yazısıyla başlar. “Okumak İnsana Ne Kazandırır?” başlığı altında okumakla ilgili birçok soru sorulur. Okumak aslında bir araya getirme ve toplama ameliyesidir. Boş zamanları okuma ile değerlendirmek sizce nasıl bir olgudur? Sizce okuma bir boş zaman etkinliği midir? Bu sorunun cevabı kesinlikle
Bazı kitaplar zihnimizi, duygularınızı alt üst eder. Alıştığınız duygu biçimlerini, düşünce kalıplarını, dünyayı algılama biçimini farklılaştırır. En azından daha farklı bir bakış kazandırır. İşte George Orwel'in "1984" romanı böyle bir eser.
Yazar 1950'de ölmüş. 1984, gelecekle ilgili bir kurgu, distopya romanı, ütopyanın tersi. Ütopya, gelecekle ilgili güzel kurgulardır; distopya ise gelecekte oluşabilecek felaketleri hayalen yaşatan roman kurgusudur.
Kitap ile ilgili izlenimleri şöyle sıralayacak olrsak:
1-) İnsanlık tarihi güzel gelişmelerin yanında felaketlerin kötülüklerin de paralel yürüdüğü, bir olaylar dizisidir.
2-) Hangi ideolojik düzen gelirse gelsin, her zaman avantajlı egemenler ile ezilenler vardır.
3-) Her siyasal sistem kendi tarzını oluşturur, meşruiyetini yarattığı bu tarzdan alır.
4-) İnsanın en büyük düşmanı yine insandır.
5-) En haklı olanlar gerçek üreticilerdir.
6-) Bütün gerçekleri öldürsek bile insanın derinlerinde doğru ve hakkın yanında yer alan vicdan hep vardır.
7-) Her çağda sömürenler ve sömürülenler olacaktır.
8-) Roman, sanki emperyalizme alternatif olarak ortaya çıkan sosyalist söylemli Rus emperyalizmini eleştiriyor. Aslında insanoğlunun iktidar uğruna yaptığı her türlü çirkefliği eleştiriyor.
9-) Romanın son bölümünde kurgulanan "yenikonuş", gerçeği örtmek, geçmişi silmek, zihinleri iğdiş etmek için yeni bir dil yaratımından söz etmektedir.
Kitapla az çok ilgisi olan herkesin okumasını tavsiye ederim.
İnsanın düşmanı, yine insandır bana göre... O mutlu ve korunaklı benliklerinden çıktıklarında, korku ve baskının neden oldukları yüzünden saldırgan ve küstah bir hale gelirler. Kötülük, en büyük silahlarıdır böyle insanların... Koskocaman evrende bir kum tanesi olduklarını hesaplamazlar, çıkarlarının ve açgözlülüklerinin peşinden dört nala
Bir serinin sonuna geldik. İlk kitabı eksiklerine rağmen çok beğenmiştim. Açıkçası seri bitti halen bende yeri ayrı olan kitap 2033 oldu. İlk iki oyununu severek bitirdim. Son oyunu olan Exodos'u oynacak fırsatım olmadı inşaAllah onuda oynarım. zaten çok güzel duruyor. Neyse serimizin son kitabımıza gelelim bakalım :) ikinci kitapta ki ÇOK BÜYÜK