Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne diyorsunuz bu işe
Hem zaten kadınlar duygularıyla yaşadıkları için acı çekmeye erkeklerden daha yatkındı. Onlar yalnızca duygularıyla hareket ederlerdi. Sırf duygusal iniş çıkışlar, heyecanlar yaşayabilmek için ellerinin altında birisi olsun diye sevgili edinirlerdi.
Sayfa 106Kitabı okudu
Kadınlar, bu işe ne diyorsunuz?
"Hiçbir kadının, hiçbir zaman tümüyle aldatıldığına inanmıyorum. Eğer gerçek bütünüyle bilinse, aldatılmış olanlar da uçuruma gözü açık atlarlardı."
Reklam
Roboski hâlâ kanıyor Yenigün gazetesi, 28 Aralık 2013 İki yıl önce, 28 Aralık 2011'de Şırnak’a bağlı Uludere (Roboski) kırsalında Türk Hava Kuvvetleri’ne ait F-16’ların bombalaması sonucunda 34 yurttaşımızı yitirmiştik. Olayın ikinci yıl dönümü çeşitli etkinliklerle anılırken, gerçeğin hâlâ ortaya çıkmamış olmasına duyulan tepkiler
Sayfa 150 - Özel bir söyleşiKitabı okudu
Ana-Beyit mezarlığının bir efsanesi, Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettikleri çağlara dayanan bir hikâyesi vardı: Sarı-Özek’i işgal eden Juan-Juanlar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Bazen de onları komşu ülkelere köle olarak satarlarmış. Satılanlar şanslı sayılırmış, çünkü bunlar bazen bir fırsatını bulup kaçar, ülkelerine dönerek
Sayfa 142 - Ötüken
Schopenhauer Bey ne diyorsunuz‽ =O
Erkeğin aşkı, doyum bulduğu andan itibaren belirgin bir biçimde azalır: Hemen hemen bütün öteki kadınlar onu, sahip olmuş olduğu kadından daha fazla çekerler: Erkek değişiklik özler. Kadının aşkı ise, özellikle o andan sonra artmaya başlar. Bu, türü koruyup onun varlığını sürdürmeye bu bakımdan da olabildiğince fazla çoğalmaya yönelik doğanın amacının bir sonucudur. Bildiğimiz gibi erkek, kendisine yeterince kadın sunulduğu takdirde, kolayca yılda yüz çocuk meydana getirebilir; kadın ise, istediği kadar çok erkeğe sahip olsun, ikiz ihtimalini hesaba katmazsak, yılda sadece bir çocuk dünyaya getirebilir. Bu nedenle erkeğin gözü hep başka kadınlardadır; kadın ise buna karşılık tek bir erkeğe sımsıkı sarılır: Çünkü doğa onu içgüdüleri gereği ve hiç düşünmeden, gelecekteki doğumun besleyicisi ve koruyucusunu yanında tutup korumaya sürükler. Bundan ötürü erkeğin eşine sadakati yapaydır, kadınınki doğaldır; dolayısıyla da, kadının ihaneti, nesnel olarak, sonuçları bakımından olduğu kadar, öznel olarak doğaya aykırılığı bakımından da erkeğinkinden çok daha az bağışlanabilir bir ihanettir.
Bordo siyah/epubKitabı okudu
Tapınağa Güvenmek Yararsızdır
RAB Yeremya'ya şöyle seslendi: “RAB'bin Tapınağı'nın kapısında durup şu sözü duyur. De ki, “ ‘RAB'bin sözünü dinleyin, ey RAB'be tapınmak için bu kapılardan giren Yahuda halkı! İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB diyor ki: Yaşantınızı ve uygulamalarınızı düzeltin. O zaman burada kalmanızı sağlarım. “RAB'bin
Sayfa 795 - Yeni Yaşam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard _Din, gönüllü köleliktir. Herzen _Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı _Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch _Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
Oldukça açılmıştık, onlara rekabetin faydalarıyla ilgili bir şeyler anlatıp duruyorduk, kaliteli özelliklerin gelişmesine yardımcı olduğundan, rekabet olmasa "sanayiye teşvik" diye bir şeyin bulunmayacağından bahsediyorduk. Özellikle Terry bu noktada bir hayli ısrarcıydı. "Sanayiye teşvik, demek," diye tekrarladılar yüzlerinde
– Gülümsemeniz beni çıldırtıyor, dayanamıyorum, diye bağırdım. Sizi Moskova’da iken niçin görkemli, sert sosyete kadınları gibi düşledim. Ta Moskova’da Mariya İvanovna ile sizi konuşmuştuk. Nasıl biri olabileceğiniz konusunda tartışmıştık. Mariya İvanovna’yı hatırlamanız gerekiyor, onunla daha önce bir iki kez görüşmüşsünüz. Moskova-Petersburg
Reklam
_Eyy dünya denen çamurun üstünde yaşayan böcekler. Şehvetten kudurmuş besili rahiplerin, cübbeli ırz düşmanı namussuzların sizi nasıl kullandıklarını, masallarla nasıl uyutup mallarınızı yediklerini görün. _Ah! Sevgilim. Erdemli kadınlardan nefret ederim ben. Cici bir kız yalnızca skişmekle ilgilenmelidir. Küçük sürtük nasıl da boşalıyor! Anüsü
Türk Kadını
1935 yılında uluslararası bir bayan kongresi de düzenliyor hanımlarımız. 1913’te ilk Roma’da başlatılan bu kongreye kadınlarımız “ne konuşacağız” diye katılamıyorlar. Bu kez alınları, başları açık özgürce konuşabilen kadınlar olarak karşılamışlar gelenleri. İşin garip yanı bizde kadınlar bu özgürlüğü alırken faşist idareler tarafından İtalya’da, Almanya’da kadınların dernek kurmaları yasaklanmış, Güney Amerika’da da kadınlar sıkı bir baskı altına alınmış. Bu yüzden kongreye katılan az olmuş. Bu kongrede İsviçreli bir kadın delege, “Siz bizden Vatandaşlık Kanunu’nu aldınız ve hemen seçimlere katılıp milletvekili oldunuz, halbuki biz henüz seçimlere bile katılamıyoruz” diyor. Bir Mısırlı kadın da, Mısırlı kadınların 1923’ten itibaren peçelerini atarak şapka giydiklerini, erkeklerle beraber gezebildiklerini, tiyatrolarda kadınları ayırtan kafeslerin kaldırıldığını anlattıktan sonra, “Siz Mustafa Kemal’e Türk’ün babası diyorsunuz, biz ise onu bütün doğunun babası olarak kabul ediyoruz” demiş.
Sayfa 104 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
BEKAR BİR ARİSTOKRAT Bayan Storner’i muhakkak bir ölümden kurtardıktan sonra Baker Street’teki evimize döndük… Ertesi sabah aklıma, bir zaman yüksek sosyete dedikodu konusu olan Lord St. Simon’un evlenmesi olayı geldi. Bu evlenme ve neticesi, artık konuşulmuyordu. Unutulmuştu… Yeni yeni öyle rezaletler patlak vermişti ki, dört sene önceki bu
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.