Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Zamanın, ateşin ve ölümün Boyası beyaz. Aşkın, yalanın, kinin rengini Kırmızı yaz. Düşlerin, sevi'nin saygının giysilerini Maviye boya. Yoksulluğun, umutsuzluğun ve ayrık gömleğini Kara çiz.
"İnsanların değerlendirilmesi açısından şaşırtıcı olan nokta şu: Bizim dışımızda, kendine özgü nitelikleriyle değerlendirilmeyen hiçbir şey, hiçbir varlık yok. Bir atı güçlü ve çevik olduğu için överiz, Ama koşumları nedeniyle övmeyiz. Bir tazıyı tasması nedeniyle değil, çevikliği nedeniyle severiz; bir şahin uçarken kanatlarını iyi kullandığı için övülür; kolanları, çıngırakları nedeniyle değil. Neden insan söz konusu olduğunda onun sahip olduğu şeyleri değerlendirerek düşünmüyoruz, buna göre karar vermiyoruz peki? Keyfi yerinde, güzel bir şatosu var, itibarlı ve zengin: Bütün bunlar dışarıdakı ve çevresindeki şeyler; onda olan şeyler değil. Görmeden bir kedi satın almazsınız; bir at satın almak için pazarlık yaparken atın koşumlarını çıkartırsınız; çıplak, örtüsüz halde incelersiniz hayvanı. Eskiden prenslere at satarken çok gerekli olmayan uzuvları örtülürmüş. Burada amaç alıcının atın güzel tüyleriyle ve geniş sağrısıyla oyalanıp vakit kaybetmemesi; özellikle en önemli uzuvları olan bacakları, ayakları, gözleriyle ilgilenmesidir. Peki insan neden sarılmış, sarmalanmış, paketlenmiş bir halde inceleniyor? İnsan, bize, kesinlikle kendine ait olmayan şeyleri göstermeye dikkat eder ve onu gerçek anlamda değerlendirebileceğimiz taraflarını saklar bizden. Sizin aradığınız kının değil, kılıcın değeridir; kınından çıkardığınızda gördüğünüz kılıca belki bir kuruş bile vermezsiniz."
Sayfa 292 - Alfa Yayınları
Reklam
Hayat var oldukça her şey zıddı ile anlaşılmakta devam edecektir. Ölümsüz hayat olmayacağı gibi, kin olmadan da sevgi olamayacaktır. Büyük insanlık hamleleri yapmak, millî ülküler ardında mı koşmak istiyorsunuz, sevginin yanına mutlaka nefreti de koyacaksınız. Türklerin millî ülküsünden mi bahsediyorsunuz, “Türk’e sevgi”nin yanında, “Moskof’a kin”i de yerleştirmeye mecbursunuz. Türk’ü sevmek demenin Moskof’a düşmanlık demek olduğunu, Türklüğe tapmanın içinde Moskof’a kinin de yer alacağını bilmek için derin bilgiye ve düşünceye lüzum yoktur. Tarihe ve haritaya bakmak yeter.
Tarihin Barışmaz DüşmanlarıKitabı okudu
Ama onun yüreğini ısıtan ve onu inanç, renk ya da milliyet farkı gözetmeksizin tüm insanlığa yakınlaştıran öğretiler, bazılarınca öyle bir yorumlanıyordu ki insanları kutulara bölebiliyor, kafalarını karıştırabiliyor ve birbirlerinden ayırabiliyor, düşmanlığın ve kinin ve hatta katliamların tohumlarını ekebiliyorlardı. Bir asansör gibiydi belki de din. Onu yukarıya çıkarıyor ama bazılarını da yerin dibine indiriyordu.
Gerçekten yüce gönüllü insanlar düşmanlarının başına gelen felaket, ona duydukları kinin sınırlarını aştığında merhametli davranmaya hazırdır.
Sayfa 403
"Zamanın, ateşin ve ölümün Boyası beyaz. Aşkın, yalanın, kinin rengini Kırmızı yaz. Düşlerin, sevi'nin ve saygının giysilerini Maviye boya. "
Reklam
- Belki de, dedi Nevin, insandaki iyiliğin, güzelliğin, faziletin, merhametin, aşkın sözcüleri tutturdukları şarkıların yeni paşalar nezdinde beş para etmediğini anlayınca başladılar kötülüğü, pisliği, açlığı, üşümeyi,hastalığı, ahlaksızlığı görmeye. İnsanın beş dirhemi faziletse yirmi beş kilosunun zillet olduğunu anlamaya.Elli tonluk kinin yerine iki gramlık sevgiyi ne diye övmeli tasvir etmeliydi.
Sayfa 23 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Ah, ne yazık!... İnsan yüreğinde, sevgiyle kinin neden yan yana bulunduğunu kim söyleyecek bize?
Sayfa 74 - Yeryüzü Yayınevi, Bilinmeyen
BAŞLIK Zamanın, ateşin ve ölümün Boyası beyaz. Aşkın, yalanın, kinin rengini Kırmızı yaz. Düşlerin, sevi’nin ve saygının giysilerini Maviye boya. Yoksulluğun, umutsuzluğun ve ayrılık gömleğini Kara çiz.
içimizdeki kinin mantıklı nedenleri varmış
Reklam
Yahudi'yle ilgili bir habere mutlaka rastlarsınız ... Yahudilere nefretle bakıldığını, bu yüzden doğruların söylenmediğini söyleyecekler... Eğer herkes istisnasız yalan söylüyor ve derin bir nefretle dolu oluyorsa o zaman bu tavrın bir nedeni olmalı, değil mi? Bu ortak kinin belli bir anlamı olmalıdır. Belinski'nin bir zamanlar haykırdığı gibi "sözlerin bir anlamı vardır, değil mi?"
Sayfa 738 - Yapı Kredi Yayınları
Bu Ülke, Cemil Meriç
Yeni ahenkler veya hakikatler müjdeleyen mücahit… kinin kasırgalaştırdığı alınlarda aşkı çiceklendirmek de senin vazifen. Unutma ki tavan arasında yaratacağın büyük sanat eseri, milyonların şuurundaki zinciri kırabilir. Bu Ülke, Cemil Meriç (Sayfa 44)
Sayfa 44 - İletişim Yayınları
Olgunlaşır insan; Yenilmenin yeniden başlamak olduğunu öğrenince, Beklememenin hafifliğini hissedince, Mutluluğun bakış açısında olduğunu anladıkça, Karşılıksız sevmeyi başarabilince, Kötünün içinde iyiyi, iyinin içinde kötüyü fark edince, Söylenilene değil söylenmek istenileni anlayınca, Kelimeleri değil, gözleri okumaya başlayınca, Asıl sevilmeye layık olanı bulunca, Kendini tanıyınca, Boş gururdan vazgeçince, Kâinatı okumayı öğrenince, Güzele değil güzeli yaratana aşık olunca, Her doğan günün bir nimet olduğunu anlayınca, Anı yaşamayı başarınca, Affetmenin kendine iyilik olduğunu Kinin, nefretin kalbini Kötü sözlerin dengeni bozduğunu fark edince, Kendi kendinin gözlemcisi olunca, Kendini eleştirip kendiyle barışık olunca, Olgunluğun sonu olmadığını anlayınca, İşte oldum demeyince Olgunlaşmaya başlamıştır insan
Panait Istrati
"Ne yazık! İnsan yüreğinde, sevgiyle kinin neden yan yana bulunduğunu kim söyleyecek bize?"
Vazgeçebileceğin insanlar için ilkeler bahane edilebiliyormuş demek ki
Gandhi modern tıptan nefret ederdi. O kadar çok nefret ederdi ki, zatürreden yatan karısına İngiliz doktorların penisilin vermelerini yasaklamıştı. Çok güç bir seçimle karşı karşıyaydı: karısını kurtarmak veya ilkelerinden fedakârlık yapmak. Ama Gandhi gerektiğinde katı olabilirdi. Karısı ölmüştü, ama ilkeleri sağlamdı. ... Kimi zaman bunun (modern tıbbın) yararlarını gördüğü de oluyordu: örneğin, karısı öldükten sonra sıtma nöbeti geçirdiğinde doktorların kendisine kinin vermelerini kabul ettiği zaman olduğu gibi.
Sayfa 156 - Milliyet YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.