Adından dolayı çok merak ettiğim Alemdağ'da Var Bir Yılan kitabı Sait Faik'in on yedi hikayesinden oluşuyor. Bu defa kitaba ismini veren hikayeden çok diğer hikayeleri beğendim.
Sait Faik bu kitabında da hayvan ve doğa sevgisi ön plana çıkıyor. Martılar, kuşlar, balıklar, ağaçlar, bulutlar, yağmur, yıldızlar... Her hikayede kendi yerlerini alıyorlar. Bunun dışında bazı hikayelerde de gerçeküstü bir anlatım göze çarpıyor ve güzel bir tat bırakıyor zihinlerde.
Arkadaşı Panco, Yani Usta, balıkçı Barba, Rıza Milyon-er, Canvermez gibi daha birçok değişik tipler ile karşılaşıyoruz. En bilinen Hişt Hişt hikayesi de bu kitapta ve insanı hem güldürüyor hem düşündürüyor.
"Nereden gelirse gelsin dağlardan, kuşlardan, denizlerden, insandan, hayvandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin!.. Bir hişt hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları...
-Hişt hişt.
-Hişt hişt.
-Hişt hişt."
Bir diğer bilinen cümlesi de yine kitaba ismini veren hikayede geçiyor.
"Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor."
Bu kitabını da severek okudum. Hayal, gerçek içiçe oluşu, doğa insan birlikteliği ve yazarın yer yer kendi kendine konuşması hoşuma giden taraflarıydı. Okurken sürekli aklım Sabahattin Ali'ye gitse de iki yazarı kıyaslamak yanlış olur sanırım.