Godot'yu Beklerken 1948 yılında Fransızca olarak yazıldı ve 1953'te Paris'te sahneye kondu. Zamanla ülke çapında bir ün kazandı. 1954 yılında Beckett tarafından bazı değişikliklerle İngilizceye çevrildi ve başka ülkelerde de sahnelenmeye başladı. Çağdaş dünya tiyatrosunun "klasik"lerinden başlıcası sayılan Godot'yu Beklerken, çokanlamlılığı dolayısıyla değişik yorumlamalara uğramış olmakla birlikte, ana tema olarak "bekleme durumu"nu insan yaşamına ilişkin ve evrensel bir mesel içinde ve komik olana indirgenmiş biçimde verir.
Oyun kişileriyle komik grotesk bir soytarı tiyatrosu özelliğini gösteren yapıt, beklemeyi, insan varoluşunun kendi bir durumu gibi alarak, insan yaşamının bu saçmalığını, bekleye bekleye vakit geçirme biçimleri içinde eğretiler. Burada insanların neyi ya da kimi, niçin beklediği ya da Godot'nun neyi ya da kimi temsil ettiği belli değildir, ancak hep aynı şeyler kendisini yineler. Hep insanın varoluşunun anlamına ilişkin sorular sorulur, ancak yanıt alınamaz, çünkü yanıt yoktur. Böylece, varoluşun anlamına ve temel yaşam deneyimine yeni bir biçim ve anlatım kazandırışıyla Godot'yu Beklerken, saçma tiyatrosunun başyapıtlarından biri olma özelliğini kazanmıştır.