Goriot Baba, Baba Goriot...
Kainattaki en değerli şeyin sevgi olduğunu, en kötü şeyin de yanlış birini sevmenin olduğunu öğretti bana. Kimine göre bir dram kimine göre serüven. Kimileri için bir hayat dersi.
Paris cemiyetini, kumarbaz aşklarını, nice kumpaslarla kurulan evlilikleri, tamamen sallantı dolu hayatları, metreslikleri ve dost hayatlarını, iftiralar ve hayasızlıklarla döndürülen işleri, tek derdi kaos ortamı olan yürek çulsuzlarını ve de bildiği tek değerin sevgiden de öte sadakatin olduğu yüreklileri, şatafatlı zenginliklerin değiştiremediği kimsecikleri, hastalıktan yataklara düştüğünde bile çamaşırlarını ıslatanın kendi alınteri olan kişileri, gitgeller arasında bile yüreğindeki sesle doğru yolu bulanların hayatını anlatan eşsiz bir eser.
Gerçekten de Rastignac gibi 'Cemiyeti, bir insanın ayağını dokundurduğu takdirde boğazına kadar içine gömüldüğü bir çamur deryası hâlinde' göreceksiniz. Cemiyetin üç büyük ifadesini, itaati, mücadeleyi ve isyanı; yani aileyi, kibar alemini ve Vautrin'i göreceksiniz.
Kitaptan eşsiz bir tat almamı Balzac'ın kalemine yoruyorum ve de şu alıntıyla; 'Onları çok sevmek günahını fazlasıyla ödedim. Onlar da sevgimden dolayı beni fazlasıyla cezalandırdılar.' bitiriyorum.