Yazar olupta, toplumdaki görülen adaletsizlikleri, ikiyüzlülükleri, insani değerlerin hızla azalmasını eleştirmemek imkansız olurdu.
Dostoyevski’de aynı bu şekilde yapıyor bu kitabında.
İnsanın kişilik çatışması içerisinde olduğunu, sürekli kendisiyle mücadele içerisine girdiğini, bütün kararlarını sorguladığını, gerçekliğin de afaki olabileceğini ifade etmeye çalışmıştır.
Wolter ‘in “ sadik “ kahramanına çok benzemektedir öteki ben.
İnsan yaşadığı sürece, her zaman çatışmacı ve sorgulayıcı bir yapıya sahip olacaktır.
Önemli olan kendimizle barışık olmak, kötü niyet olmadan hayatta yaşamanın daha güzel olduğu, toplumda yaşamanın belli kuralları olduğunu ifade etmiştir.
Ne olursa olsun, iyi düşünmenin ve umudun asla kaybolmaması gerektiğidir.
Yaşıyorsak her zaman umut vardır.
Psikolojik bir kitap, çatışmacı bir kitap.
Esprili ve güzel üslubu da vardır kitabın.
Dostoyevski ‘nin tabiki çıtası çok yüksek.
Sanayi devrimi de eleştiriden nasibini almıştır.
Okumanızı istemem yersiz olmazdı.
Güzel okumalarınız olsun.
Fyodor Dostoyevski’nin bir kitabını okumaya başlasam derin bir nefes alırım. Zira onun kahramanlarının hikâyesi üzerinden insan ruhunun dehlizlerinde dolaşmak ve dolaşırken şahit olunanlara dayanmak o kadar kolay olmuyor. O bir
