Atatürk, Medeni Bilgiler kitabı için kendi eliyle yazdığı bölümlerde, demokrasiyi "milletin çoğunluğunun, toplumsal kuvvetinin sonucu" olarak görür:
"Millet yeter derece kuvvetli olunca, kuvvet ve kudreti eline alır. Bu olay bazan ihtilal ile ve bazan da hükümdarla yapılan düzeltici bir anlaşma ile olur."
Ancak Atatürk'ün kendisi, reformcu değil, devrimcidir. İkinci Meşrutiyeti hükümdarla millet arasında denge aradığı için eleştirmiştir. Millete gerekli olan, "hürriyet ve hâkimiyetin fiilen ve maddeten" eline alacağı bir devrimdir. İdare-i maslahatçılar esaslı devrim yapamaz. O, devrimin kazanılması için tarihin gösterdiği araca başvurmakta kararlıdır. Devrimin kaynağı yasalar değildir. Devrimin yasası mevcut yasaların üstündedir.
Atatürk ve arkadaşları, önderlik ettikleri hareketi, ihtilal, inkılap, halk ihtilali, isyan, ayaklanma gibi terimlerle ifade etmişlerdir. Mahmut Esat Bozkurt, "Rahmetli Atatürk ihtilfil terimini severdi" der.