Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sanki insan değil de konu bir kedi ?
Fakat, aptal olmasa bile,son derece nankördür! İnanılmaz derecede nankör!... Hatta, bence insanın en belirgin özelliği şudur: iki ayaklı, nankör varlık...
Nankör Kedi
Kedi yapmazsa bunu çünkü kedi değil "Biz bir şey yapmalıyız galiba - ama neyi" "daha yeni mi sordun bunu çok mu yeni"/ekmek "Yüz yıldır sormadın Soranın da ardına varmadın da... Elim yakanda dirilecek orda..." sofra
Sayfa 60 - Beyan, 26. baskı, Ağustos 2020Kitabı okudu
Reklam
“Her kuş uçmaz mesela. Her köpek sadık, her kedi nankör değildir hep.”
nankör kedi :)
Defalarca okşamıştım halbuki onu ama şimdi benim ok­şanmaya ihtiyacım varken, patisine muhtaçken o, lüzumsuz bir şeyle uğraşıp beni görmezden geliyordu. Hani koku alır tanırlardı.
Sayfa 33 - İletişim Yayınları - Pdf
Cumhurbaşkanlığı adaylığını gururla açıkladığı Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer ile de geçinemedi. Ecevit, ünlü MGK toplantısında Fazilet Partisi'ne açılan davada kapatma kararı çık-maması için müdahale etmesini isteyince Sezer, Ece­vit ve Özkan'a Anayasa fırlatmıştı, cevap: "Nankör kedi!"
Kedi Mestan'sa," Gördünüz mü? Bir de biz kedilere 'nankör' derler. Biz mi nankörüz, yoksa insanlar mı?" diye miyavlar.
Sayfa 27 - Günışığı kitaplığı
Reklam
Bir gün anneme, "Ben kitap okumayı sevmiyorum," dedim. Nasıl karşılık verdi dersiniz? "Ne demek kitap okumayı sevmiyorum?" "Sevmiyorum işte," dedim. "Seeev-mii-yoo-ruuum!" O an annemin gözlerinden ateş çıktığına yemin edebilirim ama yine ispatlayamam. "Ne demek sevmiyorum? Öyle şey mi olur? Nankör olma. Okuyup öğrenesin diye dişimizden tırnağımızdan artırıp alıyoruz o kitapları sana. Şu dediğine bak!" Tam nefes almak için verdiği o kısacık arada sorumu soruverdim. "Peki sen seviyor musun anne kitap okumayı?" "O nasıl soru? Seviyorum tabii," diye cevap verdi. Anne babaları anlamak zor. Soru sorarsın, " O nasıl soru?" derler. Cümle kurarsın, "O nasıl söz " diye karşılık verirler. Cümleyi kurana değil kurdurana bakacaksın. " Madem seviyorsun, neden elinde hiç kitap görmüyorum? Görünmez mi senin kitapların?" diye soruverdim bir cesaret. Annem bunu duyar duymaz çıldırdı! Neymiş efendim, vakti mi varmış okumaya! Yemek, temizlik, çamaşır, ütü, bulaşık... Öyle kendiliğinden mi oluyormuş bunlar, ne sanıyormuşum? Çorabımı bile çekmeceye kendim koymuyormuşum! Odamın dağınıklığında kedi, yavrusunu kaybetse bulamaz -mış- mış- mış... Vay arkadaş! Ağzımı açtığıma açacağıma pişman oldum resmen. Konu nasıl her seferinde dönüp dolaşıp benim dağınıklığıma bağlanıyor, anlayabilmiş değilim. Hem bütün akşam televizyon izliyorlar, yalan mı? Çok seviyorsan okursun. "İnsan sevdiğine vakit ayırır, demezler mi?
Şöyle tarihi olan bir milleti örnek aldığımız için utanıyorum
Kedi korkusu Avrupa'da özellikle İngiltere'de başladı. Büyük şe­hirlerde kedi nüfusunun artması hayvanın "nankör"lüğünün göze batmaya başlamasına neden olurken, çoğunlukla fakir ve yalnız ka­dınlarca beslendiklerinden, cadı avının başlamasıyla birlikte, bu "ca­dı" kadınlarla birlikte yoldaşları kedilerin özellikle kara kedilerin de suçlanmasını getirdi. 1630'larda Fransa Kralı XIII. Louis yasaklaya­na kadar binlerce kedi yakıldı.
Her merhaba bir elveda ile bitecekse bile biz birbirimize değil, hayata veda etmeliydik. Ölümü arzulayan bir kızı, hayatta tutan deniz gözlü yabancı; kendi gidecekse bu dünyadan, peşinde kuyruk olurdum. Kedi, kedi diyordu bana. Kediler nankör olurdu, benim nankör olabileceğim tek konu o'ydu.
Sayfa 476 - Epsilon yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kedi nüfusunun artması mı? Biz ne yapalım o zaman :D
Kedi korkusu Avrupa'da özellikle İngiltere'de başladı. Büyük şehirlerde kedi nüfusunun artması hayvanın "nankör"lüğünün göze batmaya başlamasına neden olurken, çoğunlukla fakir ve yalnız kadınlarca beslendiklerinden, cadı avının başlamasıyla birlikte, bu "cadı" kadınlarla birlikte yoldaşları kedilerin özellikle kara kedilerin de suçlanmasını getirdi.
Sayfa 22
Bazen bir yastığın verdiği huzur ve güven duygusunu doğduğun andan itibaren hayatında olan bir canlı veremiyor. O yüzden yastığını daha çok sever insan. Kedi nankör, insan oyunbaz, yastık ise huzurdur.
Tavsiyeler
12.B: Okuyucu dediğin panayıra gitmek isteyen bir çocuktur. 17.A: Okuyucu, geçim sıkıntısı içinde, zekâ yaşı on iki olan, evli, dört çocuklu iyi bir aile babasıdır. 18.C: Okuyucu kedi gibi nankördür. 19.B: Akıllı bir hayvan olan kedi nankör değildir, yalnızca köpekleri seven yazarlara güvenilmeyeceğini bilir. 27.Β: Az oku, ama severek oku, çok ama sıkıntıyla okuyandan daha okumuş gözükürsün.
Sayfa 84
Derler ki, kedi nankör, tilki kurnaz, karga kindar, yılan sinsi… Peki ya insan? İnsan, hepsi…
Kadınlar kedi gibidir ama nankör değillerdir. Kedilerin sevilirken sınırları yoktur. Kadınlar da öyle. Sınır koymayacaksın, koyarsan elbet patlar o ilişki bir yerden. Sev, çok sev, daha fazla sev. Ki göreceksin, o da seni çok sevecek...
205 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.