بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
İlk gençlik yıllarımdan beri ifrata varacak mahiyette görkemli bir hayal gücü evrenine tek başına hükmeden ve bu yazınsal hazineyle ölmeden efsanevileşen sevgili
Gabriel Garcia Marquez’den bir hikaye daha okumuş olmanın tatlı esrimesini yaşıyorum günlerdir. Öyle ki bende uyandırdığı hisleri asla tam olarak
“Ben ne okudum yahu!” tepkisini hepiniz duymuşsunuzdur. Net olarak şunu söyleyebilirim ki, bu tepkiyi daha çok hak eden başka bir kitap okumamıştım. Hayretler içerisindeyim, özellikle son bölüm beni dehşete düşürmüş durumda ve bu inceleme zor olacak. Daha sonsözü gördüğüm anda Ali Ece çığlıklarımı atarak: “Dalga mı geçiyorsun be!” demiştim, çünkü
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
“Henüz varoluşun trajedisinin ne olduğunu anlamış, bu konuda kesin bir yargıya varmış değilim.”
–Cesare Pavese
İtalyan edebiyatının önemli isimlerinden
Cesare Pavese, 1908 yılında Torino'da doğuyor. Küçük yaşlardan itibaren edebiyata ilgili olan Pavese, Torino Üniversitesi'nde edebiyat bölümünden mezun oluyor. Amerikan ve İngiliz edebiyatıyla
Molière
1. Giriş:
Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Moliere’in hayatı, eserleri, eleştirilere karşı aldığı tavır, komedya türüne katkıları,
William Shakespeare ile aralarındaki farklar, Latin ve Yunan tiyatro gelenekleri gibi farklı konulara da değindiğim bir metin olacak. Okumayı tercih edecek olanlara
~Ruhu zedelenmiş, sesi kısılmış, kendisini ifade etmekte güçlük çeken insanların yazarı, sürgünün yarattığı bir edebiyatçı Mehmed Uzun.
"Siverek'te ilkokulun birinci günü bir tokat yedim, bugün bile aklımdan çıkmaz. Okul bahçesinde sıraya girmeye çalışırken aramızda Kürtçe konuşuyorduk. Bir tokat attı İstanbullu yedek subay öğretmen, Türkçe
Anlaşılması çok zor olsa da, bazen aynı satırı defalarca okumak gerekse de anlaşılmaya başladıktan sonra okuyucunun elinden tutup, iç dünyasında muhteşem bir seyahate çıkarıyor ve en sonunda karanlık tünelin sonundaki aydınlığa getirip bırakıyor. Bu açıdan bakıldığında aslında Kierlegaard , umutsuzluğun değil umudun kitabını
Benjamin Constant
(25 Ekim 1767 – ö. 8 Aralık 1830)
İsviçre asıllı Fransız liberal yazardır.
***.. ders şudur ki insanın pek böbürlendiği o ruh denen şey ne mutlu olmaya yarar, ne de mutlu etmeye. İnsanın Tanrı'dan istemesi gereken vergiler ancak doğruluk, sarsılmazlık, bağlılık, iyiyürekliliktir. Sabırsızlığı alt edemeyen o gelip geçici acımaya
Aslan Yürekli Richard Kudüs'ü almaya çalışmış fakat her seferinde Salahaddin Eyyubî'nin ordusuyla karşılaşmıştır. Hatta Salahaddin Eyyubî, Aslan Yürekli Richard'ı Kudüs'ü ziyaret etmesi için çağırdığı halde kabul etmeyerek hayattayken Kudüs'ü görme fırsatı bulamamıştır. Ey buyuk ALLAH ım..
Bugun bu zulmu yapanlara
Ebabilerini gonderme
Gokten taş
"Nefes almak da zor gelecek miydi bir gün bana?"
Evet öyle anlar gelir ki nefesiniz bile sizi boğar. Aldığınız her nefes acı verir. Elinizden de bir şey gelmez o an. Mecbur almak zorundasınızdır o nefesi. Kendiniz için olmasa da başkaları için. Hep başkaları için olmadı mı zaten bu? Ne zaman kendimizi düşündük ki? Kendimizi düşünmeye
Kendine Ait Bir Oda yı okudum. Çok kitap okurken düşülen minik bir hata affınıza sığınarak. Lakin alıntılarıma bakarsanız çevirisinin de ne denli tertipli ve yerinde olduğuna hak verirsiniz.
''Her ne olursa olsun, kitaplar söz konusu
BU İNCELEME Oidipus kompleksi ekseninde roman karakterinin “cinsel” yaşamıyla ilgilidir. Okuyacak kişinin yaşına göre hareket etmesi önerilir.
Tanım: Oidipus kompleksi ya da Oidipus karmaşası, Sigmund Freud'un kurucusu olduğu psikanalitik teoriye göre karşı cinsteki ebeveyni sahiplenme ve kendi cinsinden ebeveyni saf dışı etme konusunda çocuğun
Kalbini sıkıştıran bütün o karanlık ve tehlikenin güçlü bir şey olduğunu, çocukluğundaki belirsiz "büyüklük" hayallerinin ölümsüzlük olduğunu, bütün dünya için acı çekmek olduğunu ilk kez hisseder, ama buna inanmaya cesaret edemez.
Sayfa 97 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
#türkühikayesi #mağusalimanı
Merhaba sevgili arkadaşlar. 🙋🏻♀️ Çok beğendiğim bir söz ile başlamak istiyorum hikâyemize..
Türküler yüreğimizin dili, başımızın sevda yelidir. Anadır, bacıdır, kardeştir, gurbete gidip dönmeyen oğul, hasret çeken yavukludur, Anadır, Anadolu’dur türküler"
🍀🍀
Arap Ali 1914 yılında Kıbrıs’ın Magosa kentinde,