Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Laiklik
başlık: laiklik laik olmak ne demektir? laiklik kimi zaman dini reddeden bir şeymiş gibi tanımlanıp laik insanlar da neye inanmayıp ne yapmadıkları üzerinden değerlendirilir. bu tanım doğrultusunda, laikler hiçbir tanrıya ya da meleğe inanmaz, kiliselere ya da camilere gitmez ve dini ritüel ve adetlere katılmazlar. bu açıdan laik dünya boş,
Sayfa 191 - kolektifKitabı okudu
9. BÖLÜM SONSUZ SABIR Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti. Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Reklam
İKİNC ANLAŞMA: HİÇBİR ŞEYİ KİŞİSEL ALGILAMAYIN Birlikte bir düş yaratmak için, onun düş olduğunu bile bile, gelin hayal gücümüzün potansiyelini kullanalım. Yüzlerce sinema salonu bulunan dev bir alışveriş merkezinde olduğunuzu hayal edin. Ne oynadığını görmek için etrafa bakınıyorsunuz ve içinde adınızın bulunduğu bir film fark ediyorsunuz.
_İnsanın varlığı sırlarla kuşatılmıştır. Bizim dar bilgimiz ve tecrübemiz sınırsız denizlerde bir küçük adadır sadece. _Birçok gerçek vardır ki insanın, kendi başından geçip de kafasına dank etmedikçe, bunların tam manalarını anlaması olanaksızdır. _Bilgelik, aklın yolundan ayrılmayan, yeniliğe açık ve her türlü farklı bakış açılarına karşı
Aziz Augustine: Güzel ve iyi olanın bütününe duyulan tutku, aşağı seviyedeki arzuların tamamından vazgeçmeden var olamaz. İnsanın hayatta kaç farklı şeyi arzuladığını bilirsin. En iyiye olan tutkuya ulaşmadan önce bütün bunları hiçe saymayı öğrenmelisin ki, bu da kişinin ona faydası olmayan bir şeyi buna rağmen sevdiğinde onu daha az sevmemesi
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
Reklam
(Cinsel) pedagoji ve sosyal hizmetlerin esas olarak mutluluk ve özgürlüğe yönelik bir yaşamın oluşumuna katkıda bulunma- sından söz ediliyorsa, pedagoji ve sosyal hizmetler çeşitliliği temel bir taahhüt olaı:ak görmeye ve buna bağlı yaklaşımlar ge- liştirmeye davet edilir. Farklı yaşam biçimlerini tanıyan bir pe- dagojik yaklaşım, iyi bir
_Hissedebileceğiniz en güzel şey, hayatın esrarlı tarafıdır. Sanatın ve bilimin beşiğinde, bu ana duygu vardır. Onu bilmeyen, dünya karşısında şaşkınlık ve hayranlık duymayan kimse, ölü gibidir. _Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekânın var olmamaya devam
_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
İsmail Hakkı İzmirli, İslam'da özgürlüğün yerini vurguluyor, islam'ı bir "eşitlik ve özgürlük dini" olarak tanımlıyordu. Bu, Osmanlı’nın son dönemlerindeki islami modernistler arasında yaygın bir tutumdu. Batı’dan gelen liberal rüzgârlar onları özgürlüğün önemiyle yüzleştirmiş, onlar da bu yeni bakış açısıyla Kur'an'a yeniden ve farklı bir gözle bakmaya başlamışlardı. Örneğin "Herkes kendi fıtratına göre hareket eder" ayeti bireysel özgürlüğe meşruiyet kazandıran bir ayet olarak yeniden yorumlandı. "İnsan için kendi çabasından başka bir şey yoktur" ayeti, özel teşebbüs ve pazar ekonomisi için bir teşvik olarak görüldü. Kur'an'da yer alan "şûra" öğüdü parlamenter demokrasinin temeli olarak alınırken, "kötülükten sakındırma" emri sultanın güçlerini sınırlandırma şeklinde yorumlandı. Bu yorumları destekleyen Müslüman modernistlerden Doktor Hazık, İslam’da keşfettiği liberal değerlerden çok etkilenmişti. 1916’da yazdığı Din ve Hürriyet adlı kitabında, şöyle diyordu: “Nazar-ı ibretle bakınız, dinimizde ne geniş hürriyet sahaları var. İnsan bunları gördükçe sevincinden çıldırıyor.”
Sayfa 135Kitabı okudu
48 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.