Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Eskiden Ramazan aylarında meyhaneler tamamen kapatılırdı. Bayram geçince meyhaneciler gedikli müşterilerinin evlerine birer tabak midye dolması göndererek meyhaneyi hatırlatırlardı ki, akşamcılar kendi aralarında buna “Unutma Bizi Dolması” derlerdi.
"Böyle diyorum ama bakma... Utanmazım işte, bir şey istediğim zaman da dilek tutuyorum ve dua ediyorum. Ya da başım sıkışırsa filan da Allah'ım yardım et diyorum, totemim de hiç bitmiyor," dedi. Alper de ezan sesinin, ihtişamlı bir kubbenin, ramazan sofrasının, bayram sabahının ya da mahyanın kendisini etkilediğini; sosyalist ve inançsız olduğunu her fırsatta dile getiren annesinin de isyanını Pir Sultan Abdal deyişleriyle cuşa gelip, "Takdir olan gelir başa, tevekkeltü tealallah" diyerek haykıranlardan olduğunu anlattı. "Sen rahat ol," dedi sonra Alper bilmiş bilmiş, "bence başımızın sıkıştığı anda icat ettiğimiz bir olguyu sadece başımızın sıkıştığı anlarda hatırlamamızdan daha doğal bir şey olamaz. Zaten böyle kutsallaştırılmış kavramları tartışırken korktuğumuz da çarpılmak falan değil, bu kavramları kutsallaştırarak kendilerine çıkar sağlayanların ya da kimlik edinenlerin saldırma ihtimali... Ha çarpılmaktan korkuyorsak bu da o tiplerin yarattığı illüzyon... Birey olamadığı için varoluşunu ancak bir külte bir lidere bağlanarak, bağlanırken de ona dönüşerek anlamlandırabiliyor pek çok insan çünkü..."
Sayfa 96 - Sözler: Ne imiş söyle aşkın tılsımı?Kitabı okudu
Reklam
Bilinen yollar olmadığı için, yolun uzak veya yakın olduğunu bilmeden, uydurma sözlerle bu yola girdik. Bayram namazı Gûmel çayının sahilinde kılındı. Nevruz o bayrama yakın olup, farkı bir - iki gün idi. O münasebetle şu gazeli söylemiştim: (186) Yeni ay ve yârın yüzünü gören halk, sevinçle bayram yapar; senin yüzünden ve kaşlarından ayrı olan benim için, bayram ayında ancak gam vardır. Ey, Babur, (yârın) yüzünün nevrûzunu ve vuslatının bayramını ganimet bil; yüz nevrûz ve bayram olsa, bundan daha iyi olmaz.
Teşvîku'l-Ervâh ve'l-Kulûb ilâ Zikri Allâmi'l-Guyûb İbnu's-Serrâc, eserini dört bölüm olarak kaleme almıştır. Kitabın üç bölümü bir ciltte, mutasavvıflar ve onların kerametleri hakkında bilgileri derlediği "Tuffâhu'l-Ervâh ve Miftâhu'l-Arbâh" adını verdiği bölüm ayrı bir cilttedir. Bu durum eserin
Sayfa 20 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Giriş
Böcüzâde Süleyman Samî'nin anılarından
" Öte yandan Anadolu son derece sahipsiz ve vakimsiz duruma düşmüştü. Vergi tahsil etmeye gelen memurlar sık sık keyfi hareket ediyordu. Savaşlar nedeniyle genç erkek nüfus Yemen'e, Karadağ'a ve Girit'e gönderildiği için geride kalan yaşlılar tarlalara yetişemiyordu. Sarayın Ramazan ve bayram günleri de tahsisatı için büyük paralar gerekiyor ve halk bu tahsisatı sağlamada güçlük çekince kimileri hapse atılıyordu. Böcüzâde anılarında o günleri anlatırken " Çok zaman gözyaşları dinmez, para darlığı bitmez oldu" diyordu.
Sayfa 24 - MasakitapKitabı okuyor
Dindarlık, sadece Ramazan ayına ve muayyen günlere mahsus değildir; ömürlük bir takva hayatıdır. Bu bakımdan Ramazan' dan sonraki aylarda da zamanımızı değerlendirme hususunda gafletten sakınmalıyız. Tıpkı Ramazan-ı Şerif gibi ilahi irade ile sınırlandınlmış olan ömürlerimizi, kulluk heyecanı ve adabı ile geçirmeye gayret edelim ki; ahiretimiz , bayram günümüz olsun .
Sayfa 125 - Otto YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hak din İslâm; namaz, oruç, zekât, hac gibi ibadet hayatımızdaki birçok vecibeyi vakit kavramıyla ilişkilendirmiş. Bayram namazları, sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı ve cuma namazı; imsak ve iftar; Ramazan ayının tespiti, zekâtın yılda bir verilmesi, hac aylarının Şevval ve Zilkade ayları ile Zilhiccenin ilk on günü olması, hac vaktinin Arefe ve kurban bayramı günleri olması ve bunun gibi…
Gökyüzünde meleklere ait iki bayram gecesi vardır. Bu müslümanların iki bayramına karşılıktır. Meleklerin bayramlarından biri Berat gecesi yani Şaban'ın on beşinci gecesidir. Diğeri de Kadir gecesidir. Mü'minlerin bayramları ise, Ramazan bayramı ve Kurban bayramıdır. Bundan dolayı Berat gecesini melekler, bayram diye adlandırmışlardır.
Sayfa 611Kitabı okudu
Ruhun Şöleni
RUHUN ŞÖLENİ İslam, bayrama da kendi ruhunu sindirmiştir. Bayram, gerçek bayram, ruhun bayramıdır, tenin değil. İnsanlar nasıl zaman zaman ziyafetler veriyor, șölenler düzenliyorsa, bayram ve kandiller de, ruhun ziyafet günü, ruhumuzun şöleni oluyor. Bayram, ruhun toyu, ruhun düğünü demek.
Reklam
Bazı aileler vardı hani, çok önemsenmezdi. Ama her bayram kapınızı çalar, az oturup giderdi. Biz işte o aileydik.
Amin..
Allahu Teâlâ dünya üzerindeki bütün mü'minlere bayram ettirsin, hepsini rahata erdirsin. İstilâya uğramış olan Müslüman beldeleri düşmanlardan kurtarmayı bizlere nasip etsin. Çarpışan mücahid kardeşlerimizi mansur ve muzaffer eylesin. Dünyanın neresinde mağdur, mazlum Müslüman varsa onları gadirden, zulümden kurtarsın. Esir kardeşlerimize hürriyetlerini ihsan ve ikram eylesin. Müslümanları dünyanın her yerinde, iki cihanda aziz, bahtiyar eylesin. İki cihanın hayrina erdirsin.
Özlem
Korkarım felekte bir gün Bir bayram yemeğinde. Anam, babam gibi kardeşlerim de, En güzel dalgınlığında ömrün. Beni gurbette sanıp Keşke gelseydi bu bayram Diyecekler. Ve birdenbire yürekler, Aynı acıyla yanıp Hepsinin gözleri yaşaracak. Öldüğümü hatırlayarak.
Annem, ellerimden tuttu ve minik parmaklarıma öpücük kondurdu. “Bayramın neşesini hissedecek kalbimiz, bayram geldiğinde de gidip elini öpüp duasını alacak büyüklerimiz var ya! Bu dünyadaki bütün fisto kumaşlardan ve bütün parlak ayakkabılardan daha değerli.” dedi.
Bayram nedir?
Yılda iki defa yaşadığımız bu bayramların ilki, Ramazan ayında tuttuğumuz, yemekten içmekten nefsimizi men ettiğimiz bir aylık süre sonunda Allah'ın kullarına bir ikramı olup Şevval ayının ilk üç gününü içine alan Ramazan Bayramı'dır. Diğeri ise Zilhicce ayının 10.günü başlayıp dört gün süren Kurban Bayramı'dır. İki bayram arasında 70 günlük bir aralık vardır. Zamanları haricinde oluşturdukları kültür, ufak farklarla hemen hemen aynıdır.
873 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.