Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Onu bu denizlerde, onu bu kıyılarda sevmeyen bir tek kişi var mı?" "Onda şeytan tüyü var." "Gülünce yüzünde güller açar." "O herkesi sever de, herkes de onu sever."
Milyon Kere Ayten Ben bir Ayten'dir tutturmuşum oh ne iyi Ayten'li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum Ayten üstüne Saatim her zaman Ayten'e beş var Ya da Ayten'i beş geçiyor Ne yana baksam gördüğüm o Gözümü yumsam
Reklam
Birinci kural yaradana hangi kelimelerle tanımladığımız kendimizi nasıl gördüğümüze aynı tutar şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak utanılacak utanılacak bir varlık geliyorsa aklına demekki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk merhamet ve şevkat anlıyorsan sen de bu vasıflardan bolca mevcut
Ben bir Ayten'dir tutturmuşum oh ne iyi Ayten'li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum Ayten üstüne Saatim her zaman Ayten'e beş var Ya da Ayten'i beş geçiyor Ne yana baksam gördüğüm o Gözümü yumsam aklımdan Ayten
üzücü gerçek şu: dünyamız güçlü kadınları sevmeyen erkekler ve kadınlarla dolu. iktidarın erkeklere ait olduğunu düşünmeye koşullandığımız için güçlü bir kadın sapkınlık gibi geliyor bize. bu yüzden kontrol altında tutulması gerekiyor. güçlü kadınlar için şunları soruyoruz: mütevazı mı? gülümsüyor mu? yeterince minnettar mı? evcimen bir yönü var mı? güçlü erkekler hakkında sormadığımız sorular bunlar, bu da iktidarın kendisinden değil kadınlardan rahatsız olduğumuzu gösteriyor.
Bir zamanlar Basra vilayetinin halkı İbrahim-i Edhem hazretlerine müracaat ederek dualarının kabul olunmadığından şikayet etmişler. "Halbuki Cenâb-ı Hakk'ın duaların kabul olunacağına dair sözü vardır." demişler. İbrahim-i Edhem hazretleri cevaben şöyle buyurmuşlar: "On şeyden dolayı sizin kalpleriniz ölmüştür. Tabiatiyle
Sayfa 46 - Server yayınları (1.cilt)Kitabı okuyor
Reklam
İstanbul'u tanımak, bilmek ve sevmek başlı başına bir kültür. Acaba, Istanbul'u tanımayan, bilmeyen, sevmeyen var mı? Varmış, acaba bunlar nasıl nesneler imiş?
Böyle insanları sevmeyen var mı?
Tutarlı insanları seviyorum. Sevgisinde, nefretinde, sevincinde, öfkesinde... Şartlar ya da çıkarlara göre savrulmayan, bir uçtan diğerine ışık hızında geçmeyen, hatta geçemeyen, ruhu buna müsait olmayan insanları seviyorum. Zorlamadan. Zaten böyle olduğu için böyle davranan insanlar. İçten, duru, samimi. Ve de basit.
Sayfa 87 - HayykitapKitabı okudu
Güçlü olmak ve cinsiyet
Üzücü gerçek şu; dünyamız güçlü kadınları sevmeyen erkekler ve kadınlarla dolu. İktidarın erkeklere ait olduğunu düşünmeye koşullandığımız için, güçlü bir kadın sapkınlık gibi geliyor bize. Bu yüzden kontrol altında tutulması gerekiyor. Güçlü bir kadın için şunları soruyoruz: Mütevazı mı? Gülümsüyor mu? Yeterince minnettar mı? Evcimen bir yönü var mı? Güçlü erkekler hakkında sormadığımız sorular bunlar. Bu da iktidarın kendisinden değil, kadınlardan rahatsız olduğumuzu gösteriyor. Güçlü kadınları, güçlü erkekleri yargıladığımızdan daha sert yargılıyoruz.
Reklam
Ben bir Ayten'dir tutturmuşum Oh ne iyi Ayten'li içkiler içip Sarhoş oluyorum ne güzel Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum
Ben bir Aytendir tutturmuşum oh ne iyi Aytenli içkiler içip sarhoş oluyorum, ne güzel! Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin, Biraz Ayten sürüyorum, güzelleşiyor. Şarkılar söylüyorum, Şiirler yazıyorum Ayten üstüne. Saatim her zaman Aytene beş var Ya da Ayteni beş geçiyor. Ne yana baksam gördüğüm o, Gözümü yumsam aklımdan Ayten
Rüknettin’in kalbi için kehanetler
ı rüknettin'in aynalarda ağladığı kadar var. bir mevsimin kıyısından tutarsan rüknettin kurak ovalara yağmurlar yağar ayak bileklerinden kavrarsan bir harfi kalbin şiir olup vadilerini sular. senin de vadilerin vardır rüknettin! kehanetler kurarsın, yağmalarsın kendini kurtarıp o yangında ilk önce kalbini niyedir, aynalarda azalır
Sayfa 102 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Dünyayı sevmeyen var mıdır? "Sevmiyorum" diyen de mutlaka ya aşırı tutkusundan, ya da elde edemediği dunyaya kızgınlığındandır. Aslında gökyüzüyle, deniziyle, güneşi, ayı ile, kışı baharı ile, acısı tatlısıyla, neşesi hüznü ile seviyoruz dünyayı. Yaşadığımız her an, her dakika ise bizi o çok sevdiğimiz dünyadan çıkarma yolunda ve bize uğurlar olsun diyor. Bizi her an bırakmak için zaman denen bilmecesiyle giden böyle bir sevgiliyi seviyoruz. Sevmemek, sevememek ne mümkün? Çünkü ya ratılışımıza konmuş bu sevda. Bu sevgili de sevebileceğimiz güzellikte yaratılmış. Her an akıp giden ve her an kendisinden bizi uğurlayan bu sevgiliye sevdamız nasıl olacak? Onun dediklerine kulak vermekle mi, onun dediklerini anlamakla mı? Aslında doğrusu da bu. Sürekli bize faniliği fısıldadığını kim inkâr eder? "Bendeki güzellikler geçici, ben daimi bir yerin küçük bir örneğiyim ve sizi oraya uğurluyorum, bana takılıp kalmayın, o zaman aldanırsınız, ben de sizi aldatmış olurum. Ama ben gün içinde bile değişimlerle kalıcı olmadığımı sürekli hatırlatarak aldatıcı konuma düşmüyorum, siz aldanıyorsunuz. Sizler bir misafir, bense misafir evi.
Üzücü gerçek şu: Dünyamız güçlü kadınları sevmeyen erkekler ve kadınlarla dolu. İktidarın erkeklere ait olduğunu düşünmeye koşullandığımız için güçlü bir kadın sapkınlık gibi geliyor bize. Bu yüzden kontrol altmda tutulması gerekiyor. Güçlü kadınlar için şunları soruyoruz: Mütevazı mı? Gülümsüyor mu? Yeterince minnettar mı? Evcimen bir yönü var mı? Güçlü erkekler hakkında sormadığımız sorular bunlar, bu da iktidarın kendisinden değil kadınlardan rahatsız olduğumuzu gösteriyor. Güçlü kadınları güçlü erkekleri yargıladığımızdan daha sert yargılıyoruz.
Sayfa 37 - Doğan Kitap
454 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.