Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ben bu adamı karakola şikayet edeceğim , yıllardır beni dövüyor , gelin şahitlik edin , diye ağlıyorum. Birisi dedi ki , kızım kocandır , kapıyı kapattı. Öbürü dedi ki , çocuğunu düşün , kapıyı kapattı. Beriki dedi ki , olur böyle şeyler karı koca arasında , kapıyı kapattı. Ben apartmandan çıktım. Kapıyı kapattım...
Bu Gidiş Nereye??
Şımartılmış çocuk:topluma zararlı oluyor etrafımızda çok var. Dün okulda üzücü bir olay yaşandı, Veli öğretmene yumruk attı, (çocuğu için) Eğitimin ne olduğunu II.Murat kadar olamasa da; en azından kendi çocuğunu yanlış yollara süreklemeyecek kadar idrak etmiş anne ve babalara ihtiyaç var. Unutmayalım, Çocuklar şımarık doğmaz; diplomalı,maaşlı
Reklam
György ise bunun aslında bir din savaşı olduğunu hissetmektedir. Türklerin dinlerini büyük bir kararlılıkla savunup yaymaya çalıştıklarını, bu yüzden de sefere çıktıklarında büyük bir şevkle orduya katıldıklarını, çok hızlı toplandıklarını ve "sanki savaşmaya değil de düğüne gider gibi" gittiklerini yazar. "Kesin çizgilerle belirlenmiş belirli manevralar ve katı bir disiplin içinde" hareket ederler György'ye göre, "öyle ki, koca bir hafta boyunca, gece gündüz demeden yol almaları gerektiğinde, bundan kendileri de atları da etkilenmez, şikayet etmez."
Tüketici Özgür olduğunu sanan köle konumuna indirgenir bu sistemde…
Neoliberalizm yurttaşı tüketici haline getirir. Yurttaşın özgürlüğü yerini tüketicinin edilginliğine bırakır. Tüketici olarak seçmen bugün siyasete, toplumu şekillendirmekte etkin bir rol almaya gerçek bir ilgi göstermemektedir. Ortak siyasi eylem gerçekleş­ tirmeye ne isteği ne de yeteneği vardır. Siyasete sadece edilgin bir biçimde, homurdanarak, şikayet ederek tepki verir, tıpkı ho­ şuna gitmeyen hizmet ya da mal sektörüne yaptığı gibi.
Sayfa 20 - Metis Yayınları , 3.baskıKitabı okuyor
Sadece şikâyet etmeyi bildim. Kendime kızmayı, Nurten'e kızmayı, anneme, babama, abime, kardeşime, çocuklara, hayata kızmayı bildim. Kolayı bu çünkü. Kız, küs ve somurt bir köşede.
Sayfa 198Kitabı okudu
Uğradığın dertlerden mahluklara şikayeti kes! Merhametliyi merhametsize şikâyet etmiş olursun.
Sayfa 272 - Çöle İnen Nur, Necip Fazıl KısakürekKitabı okuyor
Reklam
"Herkes hafızasından şikayet eder, muhakemesinden şikâyet eden yoktur."
Dr. Adnan Bütün kabine toplantılarında bulunmaya mecbur oluyor, bundan başka da Mustafa Kemal Paşa’nın çağırdığı hususî toplantılara gidiyordu. Bu günlerde, nadiren gece yarısından önce gelir, bazan da sabahın beşlerine kadar dışarıda kalırdı. Mustafa Kemal Paşa’nın anormal denilecek bir enerjisi olduğu için, sabahleyin uyurdu. Fakat, Dr. Adnan
Mennis sert toprağın üstünde yatmış, kemikleri ağrıyor, sırtı şikâyet ediyor, kasları da tükenmiş olarak kalkmaya deyip değmeyeceğine karar vermeye çalışıyordu. Her gün, neredeyse vazgeçiyordu. Her gün, birazcık daha zor oluyordu. Bir gün sadece ağılda kalacak, ve ustabaşılar çalışmak için fazla hasta ya da fazla yaşlı olanları öldürmek için gelene kadar bekleyecekti.
Sayfa 10 - MennisKitabı okuyor
** Ömür **
En ağır yük götürdüğümüz Umut, yeis, hayal, sevgi, şikayet Hepsi bir nefese bağlı nihayet
Sayfa 51 - Kadim YayıneviKitabı okuyor
Reklam
432 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Bazı kitaplar vardır. Başucunuzda olması, tekrar tekrar okunması ve okuduklarınızdan çıkarımlarda bulunulması gereken, işte bu kitap tam da o kitaplardan. Üç duayen ismi bir çatı altında toplamak muhteşem bir eser çıkarmış ortaya. Okurken çok büyük keyif almakla birlikte çok fazla bilgide edinmiş oldum. Arada alıntıları dayanamayıp, story ve post
Başarının Üç Ustasından Hayat Değiştiren Sırlar
Başarının Üç Ustasından Hayat Değiştiren SırlarDale Carnegie · Salon Yayınları · 20222 okunma
Bazı insanlar böyle yaşar
Hayatım ne kadar zor olursa olsun şikayet bile edemiyorum. Her şeyi olduğu gibi kabul ediyorum. Üzerine düşünmüyorum artık hiçbir şeyin; çünkü ancak böyle yaşayabiliyorum. Olsun. Bazı insanlar böyle yaşar.
Sayfa 14 - İndigo YayınlarıKitabı okuyor
Nastyenka hep tembel, ağır ve mıymıntı yaşıyoruzdur; onun gözünde biz hep yazgı­mızdan rahatsızız, yaşamlarımızdan şikayet edip duruyoruz.
Tarih hep tekerrür ediyor...
Evlerde kadınlar sonu gelmeyen nakarat halinde pahalılıktan şikayet etmekteydiler. Ankara'nın memurları bile bu kadar sıkıntı içindeyseler kimbilir yoksul Anadolu insanı ne durumdaydı.
Sayfa 6 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.