Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
AKIBET: PARÇA PARÇA BİR YAŞAM
Osmanlı sonrası dönemde, milliyetçi kalıba uymayan birçok yaşam, tarihçiler için hem bir meydan okuma hem de bir fırsat teşkil etmektedir. Osmanlı ülkesinin merkezinde yaşayan çok sayıda kişi muhtelif nedenlerden ötürü, kâh istemli kâh istemsiz biçimde, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadı. Bazıları siyasi, dinî ve kültürel gelişmeler
Erzurum'a gelince, daha Erzurum Kongresi zamanından başlayarak durumu bilenler ve zaferden sonra Kongre üyelerini bile Meclis'e almadığını görenler, hele hele bana karşı Erzurumlular vasıtasıyla Erzurum'da yapmak istediği marifetler (suikast girişimi), Gazi'nin aleyhine çok kötü bir hava uyandırmış bulunuyordu.
Sayfa 122 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Franz Von Papen'e Suikast Girişimi
Von Papen, 1944'te Türkiye'den ayrıldığında Sovyetler'in savaşta üstünlüğü iyice belirginleşmişti. Suikastçılardan Pavlov ve Karnilov'un sessiz sedasız serbest bırakılması ise Türkiye'nin politika değişikliğine gittiğini gösteriyordu.
"Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya 1926 yılında İzmir’de düzenlenmesi planlanan suikast girişimi önceden haber alınarak önlendi. Büyük Önder bu konuyla ilgili Anadolu Ajansı’na şöyle bir açıklama yaptı: “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”"
Suriyedeki vazifesi esnasında İstanbulda Padişaha suikast
Mustafa Kemalin Şam’da göreve başlamasından birkaç gün sonra gazeteler 27 Temmuz 1905’te İstanbul’da Halife-Padişah’a başarısız bir suikast girişimi düzenlendiği haberini verirler. Ermeni davasına kazandırılmış Edouard Jorris ismindeki Belçikalı bir terörist, Hamidiye Camii’nin önündeki selâmlıkta Avrupa’da imal edilmiş bir saatli bombayı patlatmış, çoğu subay, asker ve arabacı 26 kişinin ölümüne ve 58 kişinin yaralanmasına yol açmıştı. Hayatı boyunca suikasta uğramaktan korkan II. Abdülhamid kıl payı kurtuldu. Yurt içindeki ve dışındaki muhalefet, Padişah’ın bertaraf edilmesinin kronikleşmiş kriz ortamından çıkış sağlayıp sağlamayacağı konusunda hemfikir değildi.
İstiklal Mahkemesi 18 Haziranda İzmir'e ulaştı ve başarısız suikast girişimi aynı gün resmen açıklandı. Ertesi gün basında Mustafa Kemal'in toplumun her kesiminden aldığı destek mesajlarına teşekkür eden bildirisi yayınlandı. "Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır"
Sayfa 431 - Sabah YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Efendimiz (s.a.v)'e suikast girişimi...
Kâinatın Efendisi Kabe'yi yedi defa tavaf ettiler. O sırada bir kenara sinmiş bir adam... Allah'ın Resulü bu adama ismiyle seslendiler: — Fudâle! — Evet, ey Allah'ın Resulü! — Gönjünden ne geçiyor? — Hiç... Allah'ı düşünüyorum. — Hayır, Fudâle; başka şey düşünüyorsun! Allah'tan, af dile! Ve mübarek elini Fudâle'nin kalbi üstüne koydu. Allah'ın Sevgilisine suikast için bekleyen Fudâle'nin gönlü, bir ânda O'nun aşkıyle doldu.
Sayfa 426 - Büyük DoğuKitabı okudu
Bir başka suikast girişimi 1921'de yine Ankara'da yaşandı. Bu defa İngiliz istihbaratı bizzat denemişti. Mustafa Sagir adındaki Hintli, çocuk yaşlarında Londra'ya getirilmiş, Oxford Üniversitesinde okutulmuş, İngiliz gizli servisi tarafından eğitilmişti. Türkçe, Arapça, Almanca, Farsça öğretilmişti. Afganistan'daki görevi sırasında, bağımsızlık mücadelesi veren Afgan emiri Habibullah Han'ın suikastla öldürülmesini organize etmişti. 1920 yılında Hint Hilafet Cemiyeti kisvesiyle İstanbul'a geldi. Yoksullara bol keseden para dağıttı, halk arasında sevilen sayılan biri oldu. Kuvvacılarla temas kurdu. Kuvvacılara güven sağlamak için düzmece bir baskınla İngilizler tarafından güya tutuklandı, 17 gün hapis yattı. Serbest kalır kalmaz Ankara'ya geçti, İngiliz zulmüne uğramış bir Müslüman olarak (!) milletvekilleriyle dostluk kurdu. Hint Hilafet Cemiyeti olarak üç milyon altın topladıklarını, bu altınları Ankara'ya getireceğini filan söylüyordu. Aslında, İstanbul'dan, Mim Mim Grubu'ndan çoktan haber uçurulmuştu... Mustafa Kemal, hayırsever Müslüman'mış gibi davranan bu Hintli'nin örtülü kimliğini biliyordu, “mükemmel casustur, dikkatli olmalı" dedi. Gizli ilişkilerini saptamak için takip edilmeye başlandı.
Ölümlerden ödüller doğar ..
Jose Carrasco ,Análisis dergisinde çalışan bir gazeteciydi .. 1986 yılının baharında bir sabah erkenden onu evinden zorla alıp götürdüler ..birkaç saat önce General Agusto Pinochet'ye karşı bir suikast girişimi olmuştu .. Bir kaç gün önce de Genekral "gözümüz belirli bazı kişilerin üstünde " demişti .. Santiagonun eteklerindeki bir duvarın dibinde gazetecinin kafasına ondört kurşun sıktılar
Sondeyiş: Huzur Mekanları
Fatih yıllık sefere çıkmak üzere Asya'ya 25 Nisan günü geçti, ama neredeyse hemen akut mide sancılarına tutuldu. İnanılmaz acılarla geçen birkaç günden sonra 3 Mayıs 1481 günü Gebze yakınlarında, bir başka dünya fatihi olan Hannibal'in zehirle intihar ettiği yerde öldü. Gizemle kaplı bir sondur bu. En yakın olasılık Fatih'in de İranlı doktoru tarafından zehirlendiğidir. Venedik kökenli suikast girişimi yapılmış olmasına rağmen şüphenin parmağı en güçlü şekilde oğlu Bayezid'e yönelmektedir. •••Otuz yıl sonra Bayezid de kendi oğlu Yavuz Selim tarafından zehirlenecektir.
Sayfa 421Kitabı okudu
Reklam
Jose Carrasco
“Jose Carrasco, Analisis dergisinde çalışan bir gazeteciydi. 1986 yılının baharında bir sabah erkenden onu evinden zorla alıp götürdüler. Birkaç saat önce General Augusto Pinochet'ye karşı bir suikast girişimi olmuştu. Birkaç gün öncesinden de diktatör, 'Gözümüz belirli bazı kişilerin üzerindedir' demişti. Santiago'nun eteklerindeki bir duvarın dibinde gazetecinin kafasına on dört kurşun sıktılar. Sabahın çok erken saatiydi; görünürde kimsecikler yoktu. Gazetecinin cesedi öğleye kadar orada, yerde kaldı. Komşular kanları temizlemediler. Bu köşe yoksullar için, her gün çiçekler ve mumlarla dolan bir türbe, Jose Carrasco'da mucizeler yaratan bir evliya olup çıktı. Kurşunlarla delik deşik olmuş duvarda, yaptığı iyilikler için ona teşekkür eden yazıları okuyabilirsiniz..."
Sayfa 317 - Ayrıntı Yayınları - Caddede Bir Adam Yatıyor...Kitabı okudu
Haşhaşiler'den, Selahaddin Eyyubi'ye suikast girişimi
Suikast için görevlendirilen ajanlar soğuk bir kış günü ordugaha sızmış fakat komşularından biri olan Emir Ebu Kubeys tarafından tanınmışlardır. Kubeys, kendilerini sorgudan geçirdikten sonra hepsini birden öl­dürtmüştür. Bu başarısız girişimin ardından yaşanan ar­bede esnasında pek çok kişi ölmüş ancak Selahaddin ya­ra almadan kurtulmuştur.
139 öğeden 121 ile 135 arasındakiler gösteriliyor.